Kadıköy Belediyesi hudutları içinde kalan Göztepe Parkında yapılması düşünülen cami projesi, ne yazık ki suya düşmüş görünüyor.
Zira, İstanbul 5’inci Bölge İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Sırada, projenin iptali dâvâsı var.
Geçen sene yine bugünlerde gündeme gelen ve büyük tartışmalara yol açan "Göztepe Camii" konusuna biz o zaman da birkaç yazıyla temas etmiştik.
Öyle görünüyor ki, bu mesele bir müddet daha gündemde kalmaya devam edecek.
Zira, mesele sadece artık bir cami inşası olmaktan çıktı; cami çıkışlı bu konu türlü türlü şekillere büründü, başka başka alanlara taşınarak tartışılmaya devam etti.
Sonunda iş mahkemeye intikal etti ve mahkemenin seyri de bu alanda cami yapılmaması yönünde belirmeye başladı.
* * *
Göztepe Parkında cami inşası konusu, ilk olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde gündeme geldi.
Mesele görüşüldü ve bu alanda bir cami yapılmasına Meclis ekseriyeti tarafından karar verildi.
Ancak, ne zaman ki bu kararın uygulanması aşamasına geldi ve mesele medyaya intikal etti, işte o zaman kıyamet alâmetleri de belirmeye başladı.
Kıyamet düğmesine basılan merkez ise, Kadıköy Belediyesi.
Cami karşıtı olan medya, yekten Büyükşehir Belediyesi kararının karşısında ve Kadıköy Belediyesinin yanında yer aldı.
İşte tam bu vasatta, şiddetli salvo atışları başladı. Konu günlerce manşetlerde, sürmanşetlerde "Vurun abalıya" edasıyla yer aldı.
Biz tâ o zaman dedik ki, Büyükşehir Belediyesi yanlış yaptı, yanlışa düştü.
Tıpkı, dev "semazen heykeli" ve dev "Fatih heykeli" projesinde de büyük bir yanlışın içine düştüğü gibi...
Evvelâ, oraya buraya dev heykeller yaptırmak, belediyenin önemli ve öncelikli işlerinden değildir.
Ama, başta Başkan Topbaş olmak üzere, belediyenin birçok ilgilisi/yetkilisi günlerce, hatta aylarca Marmara'ya ve Boğaz'a heykel diktirme projesiyle meşgul oldu.
O itici konunun şu an hangi merkezde olduğunu henüz bilemiyoruz. Ama inşaallah, tenkitleri dikkate almış ve israflı heykel sevdasından vazgeçmişlerdir.
* * *
Göztepe Camii meselesine tekrar dönecek olursak, kısaca şunları söylemek isteriz.
Büyükşehir Belediyesi, Göztepe Parkı içinde bir cami yapılıp yapılamayacağı konusunu etrafıyla araştırmadan, soruşturmadan işin içine girmiş ve meseleyi yüzüne gözüne bulaştırmıştır.
Bir adım attı ve fakat devamını getiremedi. Devamını getiremeyeceği adımı atmamalıydı; dileriz bundan sonra atmaz. Çünkü, ardından ümitsizlik tortusunu bırakıyor.
Biz iyi niyetle bakarak, belediyenin bu adımı iyi niyetle attına da inanıyoruz. Vaktiyle "Taksim'e cami" taleplerinde olduğu gibi...
Ancak, iyi niyet, tek başına iyi netice almaya kâfi gelmiyor. Genel şartları ve bilhassa maniaları bilmek ve ona göre hareket etmek gerekiyor.
İşte görüyorsunuz, bir yandan Kadıköy Belediye Başkanlığı, diğer yandan hukuktan ziyade "resmî maslahata" göre içtihat yapan mahkemeler var karşınızda.
Bu engelleri tâ başından beri bilmeliydiniz, bilmelisiniz.
O halde, lütfen bile bile dindar ve muhafazakâr kitleleri iki de bir "ümitlendirme ateşi"ne yakmayın. Hiç olmasa, bundan böyle daha dikkatli davranmaya gayret edin..
Şayet, bahsini ettiğimiz şu heykel ve cami meselesinden gereken dersi çıkaramadıysanız, bundan sonra da benzer hataları işlemeye devam edeceksiniz demektir.
Bu da yazık olur; hem size, hem de sizi destekleyip ümit bağlayanlara.
Günün Tarihi
Türkiye'de nüfus sayımları
20 Ekim 1940: Cumhuriyet döneminin 3. genel nüfus sayımı yapıldı. Toplam nüfus 17 milyon 895 bin olarak tesbit edildi.
21 Ekim 1945: Genel nüfus sayımı yapıldı. Türkiye nüfusunun 18 milyon 871 bin olduğu açıklandı. (Bu tarihteki İstanbul il nüfusunun ise 1 milyon 71 bin olduğu kayıtlara geçti.)
21 Ekim 1990: Genel nüfus sayımı yapıldı. Türkiye'nin nüfusu 56 milyon 473 bin olarak tesbit edildi.
Geçmişte nüfus sayımları
Türkiye'de nüfus sayımları, kànun gereği Osmanlı döneminde de yapılıyordu. Ancak, o tarihlerdeki nüfus sayımları daha ziyade orduya lâzım olan erkek nüfusunu belirlemek için yapılıyordu. Erkek sayısı belirlendikten sonra da, genel nüfus hakkında doğruya yakın bir tahmin yürütülebiliyordu.
Cumhuriyet'ten sonra ise, ilk genel nüfus sayımı 1927'de, ikincisi ise 1935 yılında yapıldı. (28 Ekim 1927’de yapılan ilk genel nüfus sayımına göre, Türkiye’nin o tarihteki toplam nüfusunun 13 milyon 650 bin, 1935'te ise 15 milyon civarında olduğu tesbit edildi.)
1935'ten sonra, her beş yılda bir olmak üzere, nüfus genel sayımları yapılageldi. Buna göre, Türkiye'nin toplam nüfusu yuvarlak rakamlarla şu şekilde ilân edildi:
1940’ta 17 milyon 900 bin.
1950’de 20 milyon 900 bin.
1960’ta 27 milyon 700 bin.
1970’te 35 milyon 600 bin.
1980’de 44 milyon 700 bin.
1985’te 50 milyon 600 bin.
2000'de 67 milyon 845 bin
Bugün ise, Türkiye nüfusunun 80 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.
Bu arada, Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından yapılan açıklamaya göre, 1990–2000 döneminde yıllık nüfus artış hızı binde 18.3 olarak gerçekleşmiş.
Ayrıca, sayım sonuçlarına göre, 2000 yılında İstanbul ilinin nüfusu 10 milyon 33 bin, Ankara ilinin nüfusu 4 milyon 7 bin, İzmir ilinin nüfusu ise 3 milyon 387 bin olduğu tesbit edilmiş.
21.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|