Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Ağar'ın yankı uyandıran sözleri



Türkiye'nin siyasî atmosferinde tuhaf mı tuhaf, hatta zaman zaman boğucu gelen bir durgunluk, bir durağanlık vardı.

Bu ürkütücü durgunluk, DYP lideri Mehmet Ağar'ın özellikle son günlerde estirdiği rüzgârın etkisiyle bozuldu, dağıldı. Durgunluğun yerini canlı, heyecanlı bir atmosfer aldı.

Hemen herkes ve her çevre, bu yeni heyecan dalgasının farkında. Buna ilgisiz kalan hemen hemen yok gibi.

Zira, Mehmet Ağar, hemen her tarafta mâkes uyandıran tarihî sözler sarf etti. Bu sözler, kimi müzmin muhalifleri tarafından bile takdir gördü, destek buldu.

Ağar'ın sözlerine karşı gelenler ise, ciddiye alınır bir taraftar kitlesi bulamayarak, söyledikleriyle orta yerde kalakaldılar.

Ağar, bu noktada bir adım daha ileri giderek, ne yaptığını bildiğini ve sözlerinin arkasında olduğunu birkez daha deklare etti.

Üstelik, evvelki sözlerine yenilerini ilâve ederek, kararlı bir duruş sergiledi. Söyledikleri "vecize gibi" sözlerdi gerçekten. (Aşağıda, bunlardan bir kısmını okuyabilirsiniz.)

Geniş dalgalanmalara yol açan ve siyaset zemininde yeni bir heyecan dalgası uyandıran bu sözlerin sahibi olan Ağar, aynı zamanda Türk siyaset dünyasında inisiyatifi de ele almış oldu.

Neredeyse, ülkenin hayatî hiçbir meselesi artık Ağar'sız konuşulamaz, tartışılamaz bir hale geldi.

Ağar, yakalamış olduğu bu rüzgârı estirmeye ve toplumda yeni heyecan dalgaları uyandırmaya bir yıl daha devam ettirebilirse, 2007 yılı seçimlerinde ipi göğüsleyeceğine kesin gözüyle bakılabilir.

Mehmet Ağar'ın bundan sonra gündemdeki konulara ilişkin neler söyleyeceğini ve siyasette nasıl bir performans sergileyeceğini bekleyedururken, özellikle son bir hafta zarfında sarf ettiği vecize değerindeki tarihî sözlerinden sizlere bir demet sunalım. Buyurun, birlikte okuyalım:

* Bizim iktidarımızda, dağda silâhlı kalmayacak.

* Türkiye'de silâhlar sussun, silâhlar konuşmasın artık.

* Dağ başında silâhla gezeceklerine, gelip düz ovada siyaset yapsınlar.

* Ovadan dağa adam devşiriliyor. Ben bu mekanizmaya çomak soktum.

* Bizim iktidarımızda, askerî bürokrat kendisini konuşmak mecburiyetinde hissetmeyecek.

* Türkiye'de askerle siyaset yapamazsınız. Askersiz de devlet idare edemezsiniz.

* Müşterek yaşama iradesi vatanı vatan yapar.

* Benim yediğim pekmez, gittiğim Antep'tir.

* Allah'tan başka kimseden bir korkum yoktur.

* Ben sözlerimin arkasındayım. Ne yaptığımı da, ne dediğimi de gayet iyi biliyorum.

* Anaların feryadını duymayan, bu ülkede siyaset yapamaz.

* Biz analar arasında ayrım yapmayız.

* Ben gerilimleri ortadan kaldırırım. Ben milletten icazet alıyorum.

* Türkiye'nin huzurunu bozacak bir harfi bile kimse benden beklemesin.

* Kimse bana vatanperverlik, milletperverlik dersi vermeye kalkışmasın. Mahçup olurlar; benim yanımda çırak kalırlar.

* Biz siyaseti huzur getirmek için yapıyoruz.

Ölçü

Demokratlara istinat noktası

Yeni ve heyecanlı dalgalanmalara yol açan siyasî gelişmeler karşısında, duyarlı okuyucularımızdan ikaz mahiyetinden bazı sinyaller alıyoruz.

Ortak dilek ve temennileri şudur: Her halükârda itidalli gidin, vasattan ayrılmayın. Aman ha, iftara yahut tefrite düşmeyin.

Onların bu iyiniyet yüklü temennilerini tebrik ve duâ ile karşılayarak, kısa ve öz ifadelerle diyoruz ki:

Müsterih olun. Risâle–i Nur'un, hiçbir siyasî cereyana "âlet ve tâbi" olmadığının kat'î şuur ve idraki içindeyiz.

Aynı şekilde, Risâle–i Nur Müellifinin "Demokratlara nokta–i istinat olun" mânâsındaki tavsiyesini de, hiçbir zaman hatırdan çıkarmamaya ve sarf–ı nazar etmemeye gayret ediyoruz.

Patlıcan mûcizesi

Çınarcık'tan yazan Kamuran Alaca isimli bir vatandaş, 36 yıl süren basur illetinden patlıcan sapı sayesinde nasıl kurtulduğunu şu sözlerle ifade ediyor:

36 yıldır devamlı sanki tuvalet ihtiyacı var gibi bir hisle yaşamanın, üstelik ağrı ve kanamanın olmasının ne demek olduğunu ancak bu derdi çeken bilir.

Allah, sebep olandan razı olsun. Tarifi yapıldığı gibi, 10 adet kemer patlıcanın yeşil sap kısmını 10 bardak su ile kaynatıp bu sudan sabah akşam bir bardak içtim.

Beşinci gün sonunda basur diye bir derdim kalmadı. Sevincimden sokaklarda bağırıp bu derdi hâla çeken kardeşlerime duyurmak istiyorum.

İlâçla tedavisi çok zor denilen bu hastalığın çaresini patlıcanın sapına yerleştiren Rabbime sonsuz şükürler olsun diyorum.

Günün Tarihi

Dâmat Ferid Paşanın gidişi

17 Ekim 1920: İki buçuk ay önce beşinci kez Sadrazamlık makamına getirtilen Damat Ferid Paşa, istifasını vererek hükümetten tamamıyla çekildiğini ilân etti.

Sultan Abdülmecid'in kızlarından Mediha Hanımla evlendiği için "Dâmat" ünvanını alan Ferid Paşa, 1853 İstanbul doğumludur.

Tahsilini tamamladıktan sonra, Paris, Berlin, Petersburg ve Londra elçiliklerinde hariciyeci olarak çalıştı.

1908'de Ayan Meclisine seçilen Ferit Paşa, 4.3.1919'da ise ilk kez Sadrazamlık makamına tayin edildi.

Toplam 1 yıl, 1 ay, 1 hafta, 1 gün sadrazamlık yapan Damat Ferid Paşa, bu süre zarfında tam 5 kez istifa edip yeniden sadrazam oldu.

(Arada, toplam yedi ay süren Ali Rıza Paşa ile Salih Hulûsî Paşanın sadrazamlığı var. Ayrıca, Tevfik Paşadan sadrazamlığı devralan Ferid Paşa, bu makamı son olarak yine Tevfik Paşaya devretti. Tevfik Paşa da Osmanlı Devletinin son sadrazamı oldu.)

Ferid Paşanın sadrazamlık dönemi, Osmanlı Devletinin ve bilhassa Türkiye coğrafyasının en buhranlı günleri olarak tarihe geçti.

Bu müddet zarfında yaşanan ve tarihte derin izler bırakan bazı hadiseleri, kısaca şu maddeler halinde sıralayabiliriz:

ª Geniş Osmanlı mülkünü payimal ettikten sonra, Anadolu topraklarını da istilâcı İtilâf devletleri arasında taksim eden meşhûr ve mahut "Sevr Antlaşması", Damat Ferid Hükümeti tarafından imzalandı. (Padişah imzalamadı.)

ª Boğazlıyan Kaymakamı M. Kemal Bey, Bayezid Meydanında darağacında sallandırılarak, işgalciler memnun ve Ermeniler mersur edildi.

ª Anadolu'daki Millî Kuvvetlerin karşısında savaşmak ve onları tepelemek için, Anzavur Paşa kumandasında "Kuvâ–yı İnzibatiye" teşkilâtı kuruldu.

ª Sevr Antlaşması gereği, Kars'tan İzmir'e, Maraş'tan Bursa'ya, İzmit'ten Adana'ya kadar Anadolu'nun hemen bütün bölgelerinde işgal ve istilâ hareketleri başladı.

ª İstanbul'dan Anadolu'ya geçmek ve Millî Harekete katılmak isteyen 70 kadar aydın kişi, önce Bekirağa Bölüğünde mevkuf tutuldu. Ardından da, bir şekilde kaçırılacağı korkusuyla, İngilizlerin isteğiyle topluca Malta adasına sürgüne yollandı.

ª Mütareke (ateşkes güvenliği) için İstanbul'a gelen İngiliz öncülüğündeki İtilâf kuvvetleri, kan dökmek sûretiyle İstanbul'u fiilen işgal etti.

ª 22 Eylül 1922'de firar ederek Fransa'nın Nis (Nice) şehrine giden Damat Ferid, 1923'te burada vefat etti.

17.10.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.10.2006) - Mideye "tatil izni" bitiyor

  (14.10.2006) - Ara renkler, gri noktalar var

  (12.10.2006) - Ağar'ın son çıkışı

  (11.10.2006) - Fransa'nın Kürt ve Ermeni kartı

  (10.10.2006) - Küçük'ten büyük iftira

  (09.10.2006) - Nurs köyüne sahip çıkmak

  (07.10.2006) - Öğrenci muzırlıkları

  (06.10.2006) - Beslenme tecrübesi

  (05.10.2006) - İrtica ve bölücülük tableti

  (04.10.2006) - "Kürt Teâli" iftirası

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004