‘Fıtrat dini İslâmın ‘ter-ü taze’ iman esaslarını dinlemeyen insanlık, bataklığa sürüklendiğini anladığı için hatadan dönme faziletini göstermek üzere. Pek çok konuda, ‘akıl feneriyle yol alma’yı hedef bilenler, hata yaptıklarını anlamış görünüyorlar.
Bu konuda yüzlerce örnek var. Son örnek İngiltere’de yaşanıyor. ‘Alkollü içki içmeyen’lere kötü gözle bakan bizdeki ‘ilericiler’ şu habere ne diyecek: “İngiltere’de artan alkolizmle mücadele amacıyla tüm ulusal kanallarda yayımlanacak televizyon kampanyası hazırlandığı açıklandı. Hükümetin ilk etapta kampanya için 4 milyon sterlin harcayacağı, kampanyanın
alkolikleri ve genç yaştaki alkol bağımlılarını hedef aldığı bildirildi.
“16-24 yaş arası erkeklerin yüzde 48’inin, kadınların da yüzde 39’unun aşırı alkol tükettiği istatistiklerle belgelenen İngiltere’deki kampanyada, alkolün insan sağlığına zararlarına dikkat çekileceği belirtildi. İngiltere’de hafta sonlarında meydana gelen ölümlerin yüzde 80’inin alkolle bağlantılı olduğu, yine alkolle bağlantılı rahatsızlıklardan dolayı acil servise başvuruların, toplam başvuruların dörtte üçünü oluşturduğu kaydedildi. Öte yandan hükümetin, alkollü içeceklerin üzerinde de sigarada olduğu gibi uyarı yazılarının yer almasını planladığı bildirildi. Alkolün sağlığa zararlı olduğuna dikkat çekilecek yazılarda, alkol problemi olanların başvurabilecekleri merkezlere ait bilgilerin de yer alması planlanıyor.” (AA, 14 Ekim 2006)
İngiltere ‘alkol’e savaş açarken Türkiye ne yapıyor? Öyle bir hava oluşturuluyor ki, sanki alkollü içki içmekle ‘çağdaş’ olunacak ya da içmeyenler ‘çağdışı.’ Alkollü içki satan yerlerle ilgili düzenleme yapılması da hemen ‘tepki’ çekiyor. Her fırsatta ‘doğmalara hayır’ diyenler, ‘alkol’ü kendileri açısından bir ‘doğma’ haline getirmiş durumdalar.
Ne edip etmeli ve İngiltere’nin sürüklendiği batağa sürüklenmeden, yol yakın iken bu yanlışlardan vazgeçmeliyiz. ‘Aklı iptal eden’ alkol ve benzeri zararlı alışkanlıklardan gençlerimizi korumalıyız. Bunun yolu da bellidir: Doğru İslâmı ve İslâmiyete lâyık doğruluğu göstermek.
Yanlışta ısrar hiç kimseye bir şey kazandırmaz. ‘Doğru’yu tercihte geç kalmayalım...
*
Yüzde 80’i oruçlu
Trabzon’da gördüğü Ramazan manzaralarını anlatan Milliyet yazarı Güngör Uras şöyle demiş: “(Üniversite) Kampustaki öğrenci lokantalarını, kantinlerini dolaştık. Oruçlu öğrenciler ile oruç tutmayanlar masalarda yan yana oturuyor. Büfeden sandviç aldım. Öğrencilerle sohbet ederek yedim. Öğrencilerin yüzde sekseni niyetli olduklarını söylediler.” (Milliyet, 15 Ekim 2006)
Alkollü içki satışını sürdüren ‘tek büfe’nin sahibi de şöyle demiş: “Ben gazete de sattığım için büfeyi kapatmıyorum. Diğer alkollü içki satan büfeler Ramazan ayında kendiliğinden kapandı.” (agg.)
İşin doğrusu bu. Türkiye’de oruç tutanla tutmayan yan yana. Alkollü içki satan yerler de kendiliğinden kapanıyor. Ama gerçekleri kasten yanlış aksettiren ve ‘oruç tutmadığı için adam dövüldü, öldürüldü’ diyenler de maalesef ‘kartel’ medyası...
16.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|