Şeytan şerli bir yaratıktır. Ama onu yaratmak şer değil, ona uymak şerdir.
Şeytan sadece şerre dâvet eder. Zorla kötülüğe sevk edecek güçte değildir. Ona uyan akıl ve iradesiyle tercihini o yönde kullanıp tabi olur.
Nitekim Kur’ân-ı Kerim hesap görülüp hüküm verildiğinde şeytanın sözlerine yer vererek buna dikkat çeker. Şeytan, “Şüphesiz Allah size hak bir vaadde bulundu. Ben de size vaadde bulundum ve yalancı çıktım. Zâten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sizi çağırdım, siz de bana uydunuz. Öyleyse beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Allah’a itaatte beni ortak koşmanızı ben bugün inkâr etmiş bulunuyorum”1 diyerek insanın iradesini elden alıp kötülüğe sevk etme gücü olmadığını itiraf eder.
Şeytan ateşten yaratıldığı için kendini topraktan yaratılan insandan üstün görüp gururlanmış, Hz. Âdem’e secde etmemiş, bundan dolayı da lânetlenmiştir. Ancak ecelinin kıyâmet gününe kadar uzatılmasını istemiş, “And olsun ki, pek azı dışında onun neslini kendime bağlarım” demişti.
Cenâb-ı Hak da “Çık git. Onlardan her kim sana uyarsa, kâfi bir cezâ olarak Cehennem hepinizin cezâsıdır. Onlardan kime gücün yeterse sesinle kandırıp yoldan çıkarmaya çalış. Onlara süvarilerin ve piyadelerinle, bütün yardımcılarınla dâvette bulun. Mallarına ve evlâtlarına ortak olup onları harama yönelt. Onlara vaadlerde bulun. Şeytanın onlara vaad edeceği ise, aldatmadan başka birşey değildir” buyurmuş ve ihlâslı kulları üzerinde hiçbir gücünün olamayacağını bildirmişti.2
İnsanın kan damarlarında bile dolaşabilen, hatta kalbine girip kötü şeyler fısıldayan şeytanın şerrinden kurtulmak için Allah’a sığınmak, Onun yardımını dilemek; Allah’ın emirlerine ihlâs, samimiyet ve tam bir teslimiyetle sarılmaktan başka yapabileceği birşey yok insanın. Bunu yaptığında şeytan ona birşey yapamaz.
Aklını kullanan, iradesini iyiye yönelten insan şeytana uymaz ve imtihanı kazanır. Aksi halde Yasin Sûresinde dikkat çekildiği gibi Rabbimiz, “Sizler, ayrılın, ey mücrimler!” diye seslenip der ki: “Ben size emretmedim mi, ey Âdemoğulları, “Şeytana kulluk etmeyin, o sizin ap açık düşmanınızdır. Bana kulluk edin; doğru yol işte budur” diye? Cidden o pek çoğunuzu saptırdı. Akıl edemediniz mi?”3
Bütün kötülüklerin kaynağında şeytan vardır. “Akıl edemediniz mi?” hitabına muhatap olan insan ise ancak aklını ve iradesini kötüye kullanarak bu azılı düşmanın oyununa gelmiş olur.
Onun için şeytana muhalefette ele geçen fırsatlar çok iyi değerlendirilmelidir. Sonlarına yaklaştığımız şu mübarek Ramazan, Allah’a teslimiyetin açıkça sergilendiği bir ay olduğu için şeytanın elinin kolunun bağlandığı, ayaklarının zincire vurulduğu, işsiz kaldığı bir ay değil midir?
Dipnotlar: 1. İbrahim Sûresi: 22. 2. İsra Sûresi: 62-65. 3. Yasin Sûresi: 59-63.
16.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|