Fıtır sadakası da denilen fitre, dinen zengin sayılan Müslümanların Ramazan ayı içerisinde fakirlere sabah akşam karınlarını doyuracak miktarda verdikleri sadakadır.
Hanefîlere göre ev, ev eşyası, binek, bir aylık yiyeceği gibi aslî ihtiyaçları dışında 80 gram, Şafiîlere göre ise 72 gram altın veya bunun değerinde para veya mala sahip olan kimse dinen zengin sayılır ve fitre vermesi vaciptir.
Fitre her ne kadar Ramazan bayramının ilk günü tan yerinin ağarmasıyla birlikte vacip olsa da bayramdan önce vermek daha sevaptır. Şâfiîlerde Ramazan’ın son günü güneş batınca vacip olur. İlk günü güneş battıktan sonraya bırakmak ise haramdır.
Ramazan orucunu nasıl zevkle şevkle tutsak da onun eksik kalan bir yanı vardır. O da fitreyle tamamlanır. Bu hayırlı, faziletli ayı oruçla değerlendirmek ve bunda muvaffak olabilmek bir müyesseriyettir, büyük bir mutluluktur; şükran gerektirir.
İşte fitre, Ramazan orucunu başarıyla ifa etmenin ve bayram sevincini yaşamanın şükründen ibarettir.
Demek bir aylık oruç tutmakla iş bitmiş olmuyor. Kabulü için zenginlik, sağlık, âfiyet gibi nimetlere kavuşturduğu için Rabbimize şükretmemiz; bu şükrün tamamlanması için fakirlerin de bayrama sevinç ve mutlulukla girmeleri gerekiyor. Bu da fitrelerin verilmesiyle gerçekleştirilmiş oluyor.
Ayrıca fitre orucun kabûlüne vesiledir. Bir hadis-i şerifte buyurulur ki: “Ramazan ayı orucu yer ile gök arasında asılı kalır, ancak fıtır sadakasının verilmesiyle göğe çıkar.”1
Orucu ne kadar mükemmel hâle getirmek istesek de kusurlarımız, hatalarımız eksik olmaz. Sadece mideye değil, dil, göz, akıl, fikir, el, ayak, kısacası bütün organ, duygu ve kabiliyetlerimize de oruç tutturmamız gerektirdiğini biliyoruz.
Bir hadis-i şeriften öğrendiğimize göre fitre, oruçluyken işlenen kusurlara keffaret olur; boş, çirkin ve ölçüsüz sözlerin sebep olduğu günahları temizler, fakirlere de azık olur.2
Ayrıca fitrenin ölüm ve kabir azabından kurtulmaya vesile olduğunu da yine rivayetlerden öğreniyoruz.
Kısacası fitre hem bir şükran ifadesi, hem orucun kabulüne vesile, hem de sıkıntılardan kurtuluş aracıdır.
Dipnotlar:
1. Et-Tergîb ve’t-Terhîb, 2:152.
2. İbni Mâce, Zekât: 21.
06.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|