Vedâ Haccı esnasındaydı. Resûlullah (asm) kurbanını kesmiş, berberine saçını tıraş ettirmişti! O esnada dökülen saçlarını toplayıp teberrüken gözüne süren bir kişi Hz. Ebû Bekir’in dikkatini çekmiş, bu kişinin Hudeybiye Antlaşması esnasında “Bismillahirrahmanirrahim” ve “Muhammedü’r-Resûlullah” yazılmasına karşı çıkan Süheyl bin Amr olduğunu gördüğünde onu hidayete kavuşturan Rabbine şükretmişti.
İşte bu Hudeybiye Antlaşmasının meyvelerinden biriydi. Hz. Ebû Bekir o anda Müslümanların hikmetini kavrayamayıp mağlûbiyet olarak değerlendirdikleri bu antlaşmayı “en büyük zafer” olarak nitelemişti.
Evet, özellikle onun büyük bir zafer ve fetih olduğu üzerinde durmuş, Halid bin Velid, Amr bin Âs gibi ünlüler hep bu dönemde Müslüman olmuşlardı.
O Süheyl bin Amr ki esir düştüğünde Hz. Ömer’in “İzin ver bana ya Resûlallah, bu adamın dişlerini sökeyim. O ki Kureyş’i hitabetiyle savaşa teşvik ediyordu” dediğinde, “Seni sevindirecek bir makama çıkacağını umuyorum ya Ömer” demişti.
Gerçekten Vedâ Haccında Peygamber sevgisiyle onun saçlarını toplayıp gözlerine süren bu insan, Peygamberimizin (asm) vefâtı esnasında da Mekke’de, Hz. Ebû Bekir’in Medine’de yaptığı konuşmayı yapmış, halkı teskin etmişti.
Demek dünün azılı düşmanı, gün geliyor İslâmın bir numaralı müdâfii oluyordu. Kimin ne olacağı belli olmuyor, Allah Resûlünün (asm) sabır ve kararlılığı sonucunda nice azılılar İslâmın şefkâtli sinesine sığınıyor, Resûlullah’ın (asm) en sevdiği insan haline geliyordu.
Evet, o Yüce Resûl (asm) vahşî ve âdetlerine mutaassıp bir çok kavimden nice kötü âdet ve huyları söküp atıp yerine en güzel ahlâkı yerleştiriyor, en medenî milletlere üstad ediyor, hiçbir zora başvurmaksızın gönül rızasıyla yaptırıyor, kalplerin sevgilisi, akılların öğretmeni, nefislerin eğitmeni ve ruhların sultanı oluyordu.
03.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|