Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Ünlü sanatçılar



Ne çok seviyoruz “sanatçı” sıfatını. Önümüze gelenin ismine yapıştırıyoruz: Türk sanat müziği sanatçısı, Türk pop müziği sanatçısı, tiyatro sanatçısı, sinema sanatçısı…

Sanatçı, bizim kelime haznemizde sanattan ayrılmış bir kere. Kullandığımız yerlere bakarsak, bir sanatçı ya şarkı söyler, ya oyunculuk yapar. Ha bir de hava atanlar vardır, ama onlara sanatçının İngilizcesini söylemeyi tercih ederiz: artist!

Siz istediğiniz kadar sanat bu değil, bunlar icracı, ortaya bir sanat eseri koymuyorlar deyin sonuç değişmez. Belki ağız alışkanlığı, belki “galat-ı meşhur”, belki her kelimenin uğradığı ucuzlama akıbeti…

Oysa ben hiçbir yönetmenin, hiçbir şairin, hiçbir roman yazarının, hiçbir ressamın isminin önüne “sanatçı” sıfatının getirildiğine şahit olmadım. Hiçbir zaman “Ünlü sanatçı Yahya Kemal”, “Ünlü sanatçı Şefik Bursalı”, “Ünlü sanatçı Tarık Buğra” dendiğini duymadım. Onları yaptıkları sanatın ismiyle anmayı tercih ediyoruz. Şairse şair diyoruz, ressamsa ressam. Hatta hiçbirini söylemeye gerek duymuyoruz. Ünlü şair Fuzuli demiyoruz mesela. Fuzuli zaten şiiriyle “ünlüyor”. Halbuki bir şarkıcıya şarkıcı demeyi hakaret sayıyoruz, bir aktöre aktör demeyi ayıp saydığımız gibi. Dilimizden gayri ihtiyari “sanatçı” kelimesi çıkıveriyor.

Sanatı topluma yaymaktansa, sanatçı tabirini yaygınlaştırmayı tercih etmişiz gibi görünüyor.

Her kelime gibi anlamını yitiriyor. Ve anlamını yitiren her kelime gibi başkalaşıyor. Kelime anlamını kaybedince, anlamın bizzat kendisi de yok oluyor. Sanat kelimesinin ucuzlaması, gerçek anlamıyla sanatın da yitip gitmesini netice veriyor.

“Sanatçılar” artıyor, ama sanat uzaklaştıkça uzaklaşıyor hayatımızdan. Şiir gidiyor, yerine “şarkı sözü” geliyor. Biz, hüzünlü bir müzik eşliğinde söylenen her şeye ağlayabilen insanlar haline geliveriyoruz. Ağlarken belki bir yerlerde açılmamış kitaplardaki sanatı tarihe gömüyoruz, “artist”liğimizle kalakalıyoruz…

12.10.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.10.2006) - Kum taneleri

  (09.10.2006) - Gelecek de bir gün geçecek

  (05.10.2006) - Kedi katili sorular

  (02.10.2006) - Kameraya bakmak

  (26.09.2006) - Okul yolu

  (21.09.2006) - Sempati ve empati

  (21.08.2006) - Kelime Mühendisleri Odası

  (17.08.2006) - Yazmak ve yaşamak

  (14.08.2006) - Bağışlar lütfen

  (10.08.2006) - Yangın var

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004