Orhan Pamuk’un aldığı Nobel, başarı mıdır, değil midir, tartışılıyor.
Kimi edebiyatçılar, Pamuk’un bu ödülü iade etmesi gerektiğini, kimileri ise “hak ettiği” yönünde açıklamalar yapıyor.
TRT’deki bir açıkoturumda Alev Alatlı’nın dediği gibi... Pamuk’un bu ödülü derhal vermesi gerektiğini söylüyordu.
Serdar Akinan’ın sunuculuğunu yaptığı “Ne Var Ne Yok”ta (Sky Türk) Nihat Genç, Orhan Pamuk’un hem yazarlığını, hem kitaplarını, hem de ödül alışını eleştirenlerden.
“Orhan Pamuk’a verilen bu ödül bir illüzyondur. Kendisi de bir illüzyon. Kitapları okunmayan biri nasıl ödül alır? Ama bizim Pamuk’a verirler.”
Bu “mesele” daha çok tartışılacak gibi.
Yaşar Kemal’e verilseydi veya Zülfü Livaneli’ye... Acaba “tepkiler” nasıl olurdu merak ettim.
DİZİ DÖKÜMÜ
Televizyon dünyası acımasız bir çark gibi. Girdiği ürünü ezer, parçalar.
Sezonun dizileri şimdi patır patır dökülüyor. Düşünebiliyor musunuz 100 dizi ile start alan ekranlardan, şimdilik 4 diziyi yayından kaldırdı.
Önümüzdeki aylarda bakalım ne olur, bilinmez...
“Aşk Oyunu (atv)” bunlardan biri.
“Hacı” dizisi geçen yılın en iddialı yapımlarından biriydi (Show TV). Kaldırıldı.
“Kız Babası (Show TV)” ve yeni dizi “Taşların Sırrı (Star)” ekrana veda eden yapımlardan.
Bakalım sıradakiler hangisi?
TÜRBAN AVI
İngiltere’de üniversite hocaları, Müslüman öğrencileri izleyip, yönetime ihbar edecekmiş.
İngiltere’de üniversite hocalarından ve mensuplarından, İslâmî duyarlılığı olanların veya “Asyalı görüntülü Müslüman öğrenciler” hakkında “casusluk” yapmaları isteniyormuş, iyi mi?
Guardian gazetesinin haberine göre, İngiltere Eğitim Bakanlığı’nın, yıl sonuna kadar üniversitelere ve diğer yüksek öğretim kurumlarına gönderilmek üzere bir teklif hazırlamış.
Aslında bu yöntem, bize yabancı değil.
YÖK’ü ne kadar hatırlatıyor değil mi?
REHA, MESUT...
Programcı ve TV eleştirmeni Mesut Yar diyor ki:
“Reha Muhtar’a ne oldu anlayamadım. Cuma gecesi şovunu dikkatle izledim. Kadro dört dörtlüktü. Ama sorun vardı. Sorun, kadroda değil, bizzat Reha Muhtar’ın kendisiydi… Muhtar, daha emekleme çağındaki şovu için, bence biraz erken sayılabilecek bir zamanda Gülşen’i çıkararak, telaşını belli etti. Telaşı reytinglerle ilgiliydi ta-biî.. Ama beklediği ilgiyi bulamadı program… Bana yenilik vadeden bir şey bulamadığım için kaçtım Reha Muhtar Televizyonu’ndan. İzlenme sonuçlarına bakılırsa, izleyicinin de ilgisini çekmemiş… Neyse bu yazıdan sonra biliyorum ki Reha Muhtar yine arayacak ya da ortak dostlarımız kanalıyla ayar verecek bana. Ama bu, ne beni tatmin, ne de onu mutlu edecek. ‘Keşke efsane anchorman olarak kalsaydı akıl defterimde’ diyorum ve sanırım sıklıkla diyeceğim de!”
Reha Muhtar yaşlılık sendromuna girdiği için mi, “gazetecilik” mesleğine zıt hareket ediyor?
Muhtar, hem televizyonun büyüsünden, hem de “rating” büyüsünden kurtulmalı.
17.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|