Manşetlerimiz, köşe yazılarımız, röportajlarımız, karikatürlerimiz yanında medya grubu olarak neşrettiğimiz kitap ve dergilerimiz de ses getirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içinde de yayınlarımız yazılı ve görüntülü basınla birlikte çeşitli internet sitelerinde yine yer buldu.
Ekseriyetinde müsbet bir yaklaşım sergilenen bu alıntılardan, özellikle iki yazarın köşesine taşıdığı bakış açıları sorunlu idi. ‘Eksik bilgi‘ler, ön yargılar, ya da Yeni Asya’nın misyonunu bilmemekten kaynaklanan bu görüş sahiplerinden ilki Cumhuriyet’ten Oral Çalışlar, diğeri ise Tercüman’dan Mehmet Ayan idi.
Çalışlar, kendi tabiriyle ‘İslâmcı’ ve milliyetçi çizgide yayın yapan birkaç gazeteyi karşılaştırdığı köşe yazısında ‘Nurcuların’ yayın organı olduğunu belirttiği Yeni Asya’nın da AB karşıtı bir politika izlediğini yazma yanlışına düşmüştü. İlgi ve ‘uzmanlık’ alanına girdiği için Yeni Asya’yı yakından takip ettiğini bildiğimiz Çalışlar’ın böyle bir değerlendirme yapması bizi şaşırttı. Yazısı sonrası yaptığımız görüşmede bunun bir ‘sehiv’ olduğunu kabul etti ve açıklama göndermemiz halinde yayınlayacağını belirtti. Biz de şu açıklama metnini gönderdik:
“Sayın Çalışlar,
3 Aralık 2006 tarihli yazınızda gazetemiz Yeni Asya için yaptığınız değerlendirmelerle ilgili olarak bazı noktalara dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Birincisi: Yeni Asya için kullandığınız “Nurcuların yayın organı” nitelemesi doğru, ama “radikal sağ kesimin sözcülerinden, milliyetçi ve İslâmcı” ifadelerine itirazımız var.
İkincisi: “AB: Kapıyı kapatmıyoruz” manşetini aktardığınız Yeni Asya’yı, “AB’ye tepki gösterme konusunda ortak tutum” içine girdiklerini yazdığınız “milliyetçi ve İslâmcı” gazetelerle birlikte göstermeniz, aktardığınız manşetle de çelişen bir yanılgının ifadesi. Oysa Yeni Asya başından beri Türkiye’nin AB’ye girmesini kararlılıkla savunan bir gazete ve bu özelliği başka yayın organlarında da zaman zaman vurgulandı.
Üçüncüsü: Papa’nın ziyaretine bakışı da zikrettiğiniz diğer gazetelerden farklı olan Yeni Asya, bu ziyareti, talihsiz Regensburg konuşmasının Müslüman-Hıristiyan diyaloguna verdiği zararı telâfi fırsatı olarak değerlendirdi ve bu amacın önemli ölçüde gerçekleştiği görüşünde. Sultanahmet’in cemaate kapatılmasıyla ilgili haberimiz ise Papa’ya değil, güvenlik tedbirlerini abartan yetkililere yönelik bir eleştiri niteliğinde.
2000 yılında Cumhuriyet’te yayınlanan ve bilâhare kitaplaşan Nurculuk konulu yazı dizisinde Yeni Asya’ya büyük ölçüde objektif bir yaklaşımla yer veren tecrübeli bir gazeteci olarak, tavzih amaçlı bu notlarımızı dikkate alacağınız inancıyla.
Selâmlar, saygılar.”
Çalışlar’a, meslek haysiyetine yakışır bir biçimde, açıklamamızı—son paragraf hariç—köşesinde yayınlama nezaketi gösterdiği için teşekkür ediyoruz.
Tercüman’dan Mehmet Ayan ise köşesinde, Yeni Asya Neşriyat’tan çıkan Okul Günlerim, Dünya Yolcusu Murat, Elif’in Rüyası, Merve Sonsuzluklar Ülkesinde adlı, çocukları masumiyetin, güzelliklerin ve iyiliklerin dünyasına çağırmaktan başka bir ‘suç’u olmayan kitaplardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti. Yazı, fikrî bir metinden ziyade, görev yaptığı okuldaki çocuklara bu kitapları tavsiye eden bir edebiyat öğretmenini ihbar mektubu niteli-ğinde idi. Yapılan fiili, bazı mahfillere jurnalleme izlenimi uyandıran yazısında Ayan, sözkonusu öğretmenin öğrencilerine ‘Nurcu çizgide yayın yapan’ Genç Yaklaşım ve Zafer dergilerini tavsiye ettiğini de duyurdu. Dinî muhtevalı bu dergileri çocuklara tanıttığı, kitap okumayı sevdirmeye çalıştığı için öğretmeni suçlayan yazar, yetkilileri konuyu soruşturmaya davet ediyordu.
Tavsiye edilen kitap ve dergiler, toplum yapısındaki bozulma ve eğitim sistemindeki yanlış uygulamalar sonucu manevî bunalım yaşayan gençlere, yaşadıkları boşlukları doldurmada çareler sunduğu için teşekkürü hak ediyorken, böyle bir suçlamaya muhatap olması ne acı.
Umarız bir önyargının ürünü olan bu yanlıştan dönülür...
Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.
11.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|