Önümüzdeki yılı, seçim tartışmalarıyla geçireceğimiz anlaşıldı. Ciddî bir değişiklik olmazsa 2007 yılında önce cumhurbaşkanlığı, sonra da milletvekili seçimleri yapılacak. Bir yandan AB ile ilgili konular tartışılırken, öte yandan da bu iki önemli seçimle ilgili gelişmeler tartışılacak.
Cumhurbaşkanının ‘erken seçim’ istediği şeklindeki haberler gazete manşetlerine taşındı. (Milliyet, 13 Aralık 2006) Bu habere en çok sevinen ise, ‘ana muhalefet’ partisi CHP oldu. Tabiî kimin hangi habere sevineceğine müdahale edecek değiliz. Ancak, erken ya da zamanında yapılacak bir seçimi CHP ciddî olarak ister mi, bundan bir ‘iktidar’ çıkaracağına inanır mı?
CHP’nin tarihinde seçimleri istemekten ziyade, istememek ya da ertelemek göze çarpar. Bunu belki ‘teklif’lerle yapmamışlar, ama hal ve gidişleriyle, yaklaşımlarıyla bu kanaatin oluşmasına sebep olmuşlardır. ‘Tek parti’ devrine doğru gidince, ‘açık oy, gizli tasnif/oy sayımı’ uygulamasına imza atmışlardır ki ellerinde imkân olsa belki bugün de aynı uygulamayı talep edebilirler.
Millet iradesinin en iyi şekilde TBMM’ye yansımasını istemek kadar tabiî bir şey olamaz. Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Ancak bütün bunlar yapılırken ve istenirken, ‘samîmî’ olmakta fayda var. “Hemen erken seçim” diyenlerin; “Türkiye’de hiç bir zaman 5 yılda bir seçim yapılmadı, şimdi de yapılmasın, erken yapılsın” demeleri haklı bir bahane/gerekçe değildir. Tamam, erken seçim yapılsın ama gerekçesi bu olmasın. Daha makul, daha kabul edilebilir bir gerekçe ortaya konulsun. “Şimdiye kadar hiç yapılmadı”ysa, bundan sonra da yapılmayacak anlamına gelir mi? Madem 5 yılda bir seçim yapılması Türkiye şartlarına uygun değildir, niçin kanunlar bu şekilde yapılmıştır? Kanunları yapanlar ve bu güne kadar yürürlükte olan mevcut kanunlara itiraz etmeyenler, bugün bu sözleriyle inandırıcı olabilirler mi?
Bu itirazlarımızdan, ‘erken seçim istemiyor’ gibi bir kanaate sahip olduğumuz düşünülmesin. Siyasetçi değiliz ki erken ya da geç seçim isteyelim. Seçimin ne zaman yapılacağı doğrudan bizi ilgilendirmiyor. Ancak, sergilenen tavıra itiraz edilmelidir.
Hele hele ‘ana muhalefet partisi’ CHP’nin ‘illa da erken seçim’ sözleri doğrusu bizi tebessüm ettiriyor. CHP’nin millet nezdinde itibarı çok mu yükseldi ki, illa da erken seçim istiyor? Tahminimize göre, erken ya da zamanında yapılacak bir seçim, CHP’yi ancak üzecek. Bugün ‘anamuhalefet’ olan CHP, ilk seçimden sonra belki de bu ünvanını da kaybedecek. Çünkü CHP, yıllardan beri milletin ‘iyi’ dediğine ‘kötü’ demeyi sürdürüyor. Bu politikalarla seçime gidilse, sandıktan CHP iktidarı mı çıkacak?
Seçime hazırlanan partilerin yapması gereken ilk iş, milletin talepleri doğrultusunda kendisine çeki-düzen vermesidir. Seçimlere girecek bütün partiler, bunu yapmak durumundadırlar. Aksi halde, bir önceki seçimi ve neticelerini hatırlatmak bize düşer. İktidar partilerinin sandıklara gömüldüğü ve ‘baraj’larda boğulduğu lütfen unutulmasın!
Her halde ‘kaybetmek’ için seçim istenmez. Medyaya yansıdığı kadarıyla CHP, Mecliste sergilediği tavrıyla da bu milletten destek bulamaz. Cami, mescid, başörtüsü ve ‘dine hürmetkâr bürokrat’larla uğraşarak iktidar olmak Türkiye şartlarında mümkün görünmüyor. O halde bütün partiler ve adaylar; milletle ‘kavga’yı değil, millete hizmeti esas almalıdırlar. Bunu yaptığına inanan seçimden de, sandıktan da ürkmez ve korkmaz...
16.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|