03 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Paketin açmazları


A+ | A-

AKP’nin Meclise sunduğu anayasa paketini destekleyenler arasında, düzenleme için “Tarihî bir demokrasi hamlesi” diyenler de var, “Yetersiz, ama olumlu bir adım” yorumu yapanlar da. Ve gördüğümüz kadarıyla, ikinci görüş daha yaygın bir kabule mazhar.

Asıl yapılması gerekenin topyekûn bir anayasa değişikliği olduğunu savunan bu görüş sahiplerinin pakete verdikleri desteği, “Birşey tamamıyla elde edilemezse bütün bütün de terk edilmemeli” deyişindeki prensibe dayandıranlar da var.

Peki, bu prensibin bu olaya tatbiki doğru mu?

Eğer yapılmak istenen şey kısmen dahi olsa demokrasinin önünü açacak ve işleyişi rahatlatacak nitelikte ise, ayrıca sonuca ulaşıp yürürlüğe girme şansı varsa, bu şekilde düşünülebilir.

Buna mukabil, sonuca ulaşması kuşkuluysa ve üstelik başarılı olunamadığı takdirde mevcut durumun daha geriye gidip kötüleşme riski ciddî şekilde vârit ise, o zaman konuyu farklı bir dikkat ve hassasiyetle değerlendirmek icab ediyor.

Bunun yakın tarihteki en trajik örneklerinden biri, başörtüsü yasağını üniversitelerle sınırlı olarak anayasa değişikliği ile kaldırma girişiminin ardından yaşanan gelişmeler ve gelinen durum.

Hem o düzenlemenin AYM kararıyla iptal edilmesi suretiyle Meclis iradesine ağır bir yargı darbesi indirildi; hem de AKP hakkındaki kapatma dâvâsında verilen “ağır ihtar” kararıyla, siyaset üzerindeki yargı vesayeti iyice kuvvetlendi.

Bu vesayeti kaldırmanın, AB kriterleri çerçevesinde topyekûn bir anayasa ve sistem reformunu bir an önce yapmaktan başka yolu yok.

Ama AKP gibi bir partinin iktidarında bu yapılabilir mi? İşte en önemli sorunlardan biri bu.

Topyekûn bir anayasa reformunu yapabilecek durumda olmayıp, gerekçe olarak muhalefetin uzlaşmaz tavrını gösteren, ama kendisi de anayasanın “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” maddelerine dokunmamakta ısrarlı olan AKP’nin bu yaklaşımıyla bir yere varılabilir mi?

O değiştirilemez maddeler ki, hem başörtüsü düzenlemesi onlara takıldı, hem AKP hakkındaki dâvâ ve karar esas itibarıyla onlara dayandırıldı, hem de gündemdeki mini pakete yargı adına seslendirilen ilk itirazın referansı yine onlar oldu.

Böyle olunca, bu maddelere dokunmamaktaki ısrarın “bindiği dalı kesmek”ten ve “bile bile lâdes” durumuna düşmekten bir farkı kalıyor mu?

Paketin detaylarında, askere sivil yargı yolu açılırken, yargı sistemindeki ikiliğin temel dayanaklarını teşkil eden Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi gibi kurumlara dokunulmaması; Genelkurmay Başkanıyla kuvvet komutanlarının Yüce Divanda yargılanması öngörülürken, onların konumunun Meclis Başkanı, Başbakan ve bakanlarla aynı statüde pekiştirilmesi ve böylece Genelkurmay’ın Millî Savunma Bakanlığına bağlanması gerekliliğinin iyice ötelenmesi gibi ciddî boşluk ve sorunlar da mevcut.

AYM ve HSYK ile ilgili maddelerde ise, son sözü, hakkında düzenleme yapılması öngörülen Anayasa Mahkemesinin söyleyecek olması, başlı başına üzerinde durulması gereken bir mesele.

AKP’liler “CHP iptal dâvâsı açmak için yeterli sandalyeye sahip değil” diyerek kamuoyunu yanıltmaya çalışadursunlar; AYM Başkanı haftalar öncesinden “Bu düzenlemenin de önümüze geleceği görülüyor” diyerek uyarıda bulunmadı mı?

Ve Çankaya Köşkünde paketle ilgili olarak yapılan toplantıya katılan eski AYM Başkanlarından biri daha da ileri giderek, “Paketin mahkemede iptali ihtimali yüksek” diye konuşmadı mı?

Bütün bunlar ortadayken paketi Meclise sevk edip gündemi ona odaklamaya çalışmanın izahı ne olabilir? Birşeyler yapıyor görünmek mi, yoksa “Yapmak istedik, ama yine yaptırmadılar, yapabilmemiz için bize yeniden ve önceki seçimlerde verdiğinizden daha güçlü bir destek verin” diye milletin önüne çıkma hesabı mı yapılıyor?

“Referandumda hayır çıksa bile devam ederiz” lâfına gelince: Neye, nasıl devam edeceksiniz?

03.04.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (02.04.2010) - Sürprize açık süreç

  (01.04.2010) - AB hutbesi nasıl olmalı?

  (31.03.2010) - Camide AB hutbesi

  (30.03.2010) - Said Nursî modeli

  (28.03.2010) - Safdil dindarlar

  (27.03.2010) - 27 Mayıs’tan 12 Eylül’e

  (26.03.2010) - Teklifi dahi yasak!

  (25.03.2010) - Anayasada kırılma noktası

  (24.03.2010) - Anayasa paketi

  (23.03.2010) - Çıkış yolu

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl