Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Oval Ofis’te ne oldu?



Oval Ofis’te ne oldu? Masada kim ne aldı, tartışması hâlâ devam ediyor. Erdoğan’ın Washington’a gitmesi yerine Bush’un Türkiye’ye gelmesini daha münasip gören MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli görüşme sonuçlarıyla alakalı ‘dağ fare doğurdu’ buyurmuş. Aslında, Türkiye’nin taleplerinin çıtası açısından söylediği pek de yabana atılamaz. Kuzey Irak’a müdahale için bir mutabakata varmak istiyorduk; onun ötesinde ortak bir operasyon da umuyorduk. Bunların hiçbirisi olmadı. Hepsi ötelendi. 8 askerin teslimi de Türkiye’nin havasını aldı ve Türk heyeti Washington’a ‘kurulmuş bir zemberek’ gibi gitmedi.

Dolayısıyla Türk taleplerini asgarî oranda karşılamak daha kolay oldu. Bunun sonucunda, Amerikalılar rahatladı, Türkiye de rahatladı ve Kuzey Irak’taki partiler de geniş bir nefes aldı. Kuzey Irak üzerinden saldırıların tekerrür etmemesi için teknik ve askeri bir mekanizma kuruldu ve bu mekanizma çalışırsa Türkiye’nin müdahalesine gerek kalmayacak.

Alınan tedbirler Türkiye’nin müdahalesine ihtiyaç bırakmayacak tedbirler. Alınan tedbirlerle Türkiye’nin muhtemel müdahalesinin önü kesildi. Gerekçeleri savuşturuldu. Yani Kuzey Irak üzerinden misillemeyi gerektiren PKK saldırıları artık yapılmayacak. Türkiye’ye sıcak ve canlı istihbarat bilgilerinin ve uydu fotoğraflarının temini ve bunun taahhüdü onu gösteriyor. ABD’nin kontrolü dışında PKK’lılar Türk sınırlarına saldırmayı planlarlarsa bunu ifa etmeye fırsatları olmayacak. Zira sınırdaki hareketlilik alınan tedbirler ve üçlü mekanizma sayesinde derhal Tük makamlarına iletilecek. Böylece PKK’nın Kuzey Irak’taki en azından Türkiye’ye yönelik hareket serbestisi kısıtlanmış olacak.

Sadece Kerkük meselesinden dolayı yeni bir gerilim olursa belki Barzani yeniden kanlı örgütün ellerini serbest bırakabilir. Bunun dışında Osman Öcalan’ın da haber verdiği gibi örgüt artık Kuzey Irak yerine galiba İran topraklarına yönelecek. Zira ABD ile işbirliğinin kapsamı ve zemini de bunu gerektiriyor. Kuzey Irak’taki hareket serbestisi kısıtlanan örgüt İran toprakları üzerinden hem Türkiye, hem de İran’a saldırılar düzenleyebilir. En azından teorik olarak böyle. Oval Ofis’te istihbarat alışverişi dışında yeni bir unsur yok. Diğer talepler ancak yeni al-ver pazarlıkları çerçevesinde gerçekleşebilir.

Sözgelimi kimi yazarların da ifade ettiği gibi, şayet Bush yönetimi İran’a saldırmak ister ve Türkiye’yi de yanına çekmek isterse PKK konusunda daha fazla şeyler yapabilir. Sözgelimi bazı liderlerini Türkiye’ye teslim edebilir. Bununla birlikte, Oval Ofis’te İran’ın görüşülmediği söylenebilir. Bu yönde hiçbir sızıntı olmadı. İran da zaten yakın bir zamanda Amerikan saldırısı beklemiyor. Böyle bir ihtimal varid olsa İran belki de ortalığın karışmasını ve Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesini arzulayabilir.

***

PKK’nın manevrası ve Türk askerlerini teslimi aslında yeni tezkereyi fiilen etkisiz hale getirmiştir. Bununla birlikte, Türkiye’nin hiç mi siyasi kazancı olmamıştır? Askerî baskı ve sınırdaki gerginliğin birçok yan tesiri olmuştur. Bu tesirlerden birisi Kürtleri Kerkük’teki eferandum konusunda belki daha endişeli ve çekimser hale getirmiş olmasıdır. İkinci olarak, Türk askeri baskısı Kürtleri biraz daha Irak’ın bütünlüğüne yapıştırdı. Iraklıların bundan dolayı Türkiye’ye minnet borçları var. Sınırda onca gürültü patırtının olması aynı zamanda Ermeni tasarısını da vurmuştur. Dolayısıyla askerî baskısının birçok görünmez neticesi olmuştur. Bush sınır ötesi operasyon için ‘faraziye’ ifadesini kullanmıştır. ABD büyük çaplı bir operasyonu çıkarlarına aykırı buluyor. Bundan dolayı PKK’nın Kuzey Irak üzerindeki saldırısı konusunda gafil avlanmıştır. Kesinlikle onayı ile olmamıştır. Bundan dolayı bu tarz saldırılarının tekerrürünü önleyecek mekanizmanın teşekkülüne olur vermiştir. Rice da Kuzey Irak’ın istikrarını baltalayacak operasyonlara karşı olduklarını Oval Ofis görüşmesinin akabinde bir kez daha teyid etmiştir.

***

ABD’nin PKK’yı Türkiye, Irak ve ABD’nin düşmanı ilan etmesine gelince; daha önce Rice da benzerlerini söylemişti. Bu itibarla, ileri bir unsur yok. Bununla birlikte Milliyet’te Can Dündar’ın ABD’nin PKK düşmanlığıyla ilgili gerçek yaklaşımını deşifre eden kayıtları ibrazı (6/11/2007) gerçekten de ABD’nin riyakârlığını bir kez daha göz önüne sermiştir. Onun ötesinde aynı gün Vatan’da yayınlanan PKK unsurlarıyla Barzani’nin adamlarının teslim-tesellüm fotoğrafı da ‘PKK unsurları bölgemizde barınmıyor ve bizimle de alakası yok’ iddialarını temelden çürütmüştür. Demek ki dirsek temasları var. Ayrıca DTP vekillerinin 8 askerin salıverilmesi işleminde hazır bulunmaları ve onlar aracılığıyla mesaj verilmek istenmesi, meseleyi siyasi ranta dönüştürme çabası PKK-DTP ilişkilerini ispatlayan bir görüntü olmuştur ve genel kurmayın önceki ve Cemil Çiçek’in müahhar yorumlarına haklılık kazandıran bir enstantane olmuştur.

Abdulmelik Fırat’ın da ifade ettiği gibi PKK-DTP ilişkileri tâbi, metbu, uydu, amir ilişkisi gibi görünüyor. Kesinlikle bu ilişkilerde DTP edilgen ve siyasî tutsak görüntüsü veriyor. Son meşhed de bunun ispatı olmuştur. Böylece, DTP, PKK uydusu görüntüsü vererek siyasî olarak inithar etmiştir. Oval Ofis’ten yansıyan görüntüler bunlardı...

08.11.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.11.2007) - Oval Ofis’te ne oldu?

  (07.11.2007) - Türkiye istediğini aldı mı?

  (06.11.2007) - Kürt devleti

  (05.11.2007) - Kararlılığın sonucu

  (04.11.2007) - Anka ve Osmanlı’nın yeniden dirilişi

  (02.11.2007) - İttihatçılardan ulusalcılara...

  (01.11.2007) - Abartılı tepkiler

  (31.10.2007) - İsrail’in uzun kolu ve PKK

  (30.10.2007) - Alamut, Bekaa ve Kandil

  (29.10.2007) - Kontrol dışı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri