Tahmin edeceğiniz gibi, şimdi de, “AKP kazandı, DP barajı aşamadı, bizi şaşırttınız, herhalde suçu millete atmayacaksınız!” meâlinde ve kimi zaman sınırı aşan telefon ve e-postalar geliyor! Biz, AKP kazanamayacak demedik; bilâkis, “Dikkat edelim; milletin manevî beklentileri ve problemlerine bir çare üretmemesine rağmen yine iktidar yapacaklar; bu tuzağı bozalım!” diye feryad u figân ettik!..
Adamın biri oğluna sık sık, “Sen adam olamazsın!” dermiş. Babasının bu sözüne içerleyen çocuk, yıllar yılı çalışır, çabalar, vali olur...
“Babamı çağırayım da, oğlunun nasıl bir makama sahip olduğunu görsün!” demiş. Adamlarıyla çağırtmış: “Hastayım, gelemem!”
“Valinin emridir, seni almadan gitmeyiz!” deyip yaka-paça götürmüşler makama:
“Baba, bana, ‘Adam olmazsın!’ derdin, işte bak, vâli oldum!”
“Oğlum, ben sana vâli olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim, adam! Adam olsaydın babanı ayağına çağırıp getirtmezdin!”
Biz AKP’ye kazanamayacaksın demedik! Yüzde 47 oy alması, henüz tam demokrat/hürriyetçi ve muktedir olacağını gösterir mi? Nitekim, beş sene boyunca—ekonomi dışında—temel meselelerde muktedir olamadı, hatta bazıları için söz bile vermedi. Bunları kafadan atmıyoruz; herkesçe yaşanıyor, biliniyor. Zaten, onlar da inkâr etmiyor! Umalım ki, duâ edelim ki, teşvik edelim ki, bundan sonra muktedir olsun, demokrasiyi tam hazmetsin ve olumlu icraatlar yapsın.
Ne var ki, milletin beklentileri başka, ona inanılmaz destek veren iç ve dış odakların başka. Ona nasıl bir rol biçtiğini şimdilik tam olarak bilmiyoruz. Rahmetli Menderes’i de desteklemişlerdi; ama, arzuları yönünde değil de, milletin değerlerine sahip çıkınca, alaşağı edip iki bakanıyla birlikte idam ettiler. Keza, Demirel’i desteklediler, beklentilerinin aksine icraatlar yapmaya başladı, mükerreren gagaladılar. Çiller’i desteklediler, demokrat misyon istikametinde işler yapınca inanılmaz baskılara maruz bıraktılar! Ve Erbakan’ı destekleyip iktidara getirdiklerini ve sonra kendi ifadesiyle, “Bizi perişan etmek için iktidara ittiler!” dediğini biliyoruz. 1999’da Öcalan’ı paketleyip Türkiye’ye teslim etmekle Ecevit’i BOP için nasıl iktidara taşıdıklarını; sonra Irak işgaline diretince, merdivenlerden yuvarlayıp, DSP’yi nasıl parçaladıklarını unutmuş olamayız.
AKP, yeni dönemde başörtüsü dahil, yasakları kaldırmaya teşebbüs edecek mi? Zira, “367 milletvekiliyle yapmayan 340 milletvekiliyle nasıl yapacak?” şeklinde haklı tereddütler var. Türkiye aynı, şartlar aynı! İnşallah tazelediği gücü ve kazandığı tecrübeyle bunları aşar!
Bu arada, olumsuz ve taşkın tepkilerde acele edenler mahcup olabilir! Tıpkı, Menderes’e 40 yıl boyunca saldırıp; sonra onunla fotoğraf çektirenler gibi! Tıpkı, AP’nin toprak altına gömüldüğünü ve ANAP’ın sağın yerini alacağını söyleyenler gibi! Tıpkı 40 yıl boyunca, “Demokrasi küfür rejimidir!” deyip, Demokratları destekleyen Nur Talebelerini tekfir eden, ama şimdi “Biz sizden daha iyi demokratız!” diyenler gibi! Tıpkı “Başörtüsü dahil, her şeyi halledecek!” diye desteklendiği halde, beş sene boyunca yasakların hiçbirisini halledemeyince mahcup olanlar gibi! Yoksa mahcup olmadılar mı?
AKP’nin demokratlaşıp demokratlaşmayacağı meselesine gelince: Daha önce yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre AKP içindeki kesimin yüzde 16.1 demokrat olduğunu yansıtmıştık. Şimdi bu rakam artar inşaallah. Beklentimiz, yüzde 60-70 tam demokrat olması ve bunu mücadelesine, icraatlarına yansıtmasıdır.
25.07.2007
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|