Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Nisan 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Tevhid tasnifleri



* Tevhid-i ef’âl: Mevcudâtın yaratılmasında ve yönetilmesinde sebeplerin yalnızca Onun izzet ve azametine bir perde olduğunu; hiçbir tesirlerinin olmadığını bilmek; yegâne ve tek yaratıcının ancak Allah olduğuna kesin olarak inanmaktır. Hayat, rızık vermek, hayatı almak, öldürmek, şifa bahşetmek, hidayete erdirmek ayrı bir fiildir. Bu sayısız fiiller, “hayat, ilim, kudret, sem’, basar, irade, kelâm, tekvin” sıfatlarına dayanır. İşte yaratılanlar âleminde icra edilen sayısız fiillerin tümünü bu İlâhî sıfatlardan bilmek, tevhid-i ef’âldir.

* Tevhid-i sıfat: Varlıklara takılan ilim, kudret, irade, görme, işitme gibi sıfatları, Allah’ın yarattığını bilmektir. Yani, varlıklardaki sıfatların, müstakil bir varlık olmadıklarına itikattır. “Çiçek ne güzeldir” yerine, “Çiçek ne kadar güzel yaratılmıştır!” veya “Yağmur yağmıştır!” demek yerine, “Yağmur yağdırıldı!” demek gibi...

* Tevhid-i Zât: Yaratılanların tek tek ve topyekûn, Onun varlığının yanında bir hiç hükmünde olduğuna imandır. Matematikte, sonsuz sayıya, ne kadar rakam ilâve ederseniz veya ne kadar çıkarırsanız çıkarın, sonuç değişmez. Allah, Vacibü’l-Vücud’dur, isim ve sıfatları sonsuzdur. Dolayısıyla, kâinat, Onun varlığı yanında bir hiç mesabesindedir. Şöyle düşünebiliriz: Bir toplu iğnenin başının insana göre varlığı nedir? Ya dünyaya göre nedir? Peki, güneş sistemiyle kıyaslandığında esâmesi okunabilir mi Samanyoluna göre? Milyarlarca samanyolunu barındıran galaksiye göre kapladığı yeri tahayyül bile edemeyiz! Ya quarklara göre?

Şimdi de o toplu iğnenin başını bir kefeye, kâinatı bir kefeye koyun! Sonsuz isim ve sıfatlar sahibi Yaratıcıya göre kâinat, bir toplu iğne başı bile değildir!

Özetle, gerçek tevhide, Allah’ın kâinattaki isim ve sıfatlarının yansımaları okunarak varılır. Buna marifet/ilim, yani marifetullah denir. Marifetullah, muhabbetullahı gerektirir. Zira, Onu tanıdığımız oranda, bizi nasıl Kendisine muhatap kabul ettiğini, sayısız dahilî ve haricî nimetler ikram ettiğini anlarız. Bu; sevgiyi, muhabbetullahı getirir. Muhabbetullah da, lezzet-i ruhâniyeyi, yani huzur ve mutluluğu netice verir.

28.04.2007

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.04.2007) - İlmî ve amelî tevhid

  (26.04.2007) - Tevhid ne demektir? (2)

  (25.04.2007) - Tevhid ne demektir? (1)

  (24.04.2007) - Neden tevhid zihinlere nakşedilmeli?

  (21.04.2007) - “Her şeyin melekûtu Allah'ın elinde” ne demektir? (2)

  (20.04.2007) - “Her şeyin melekûtu Allah'ın elindedir” ne demektir? (1)

  (19.04.2007) - “Allah, insanı Rahman sûretinde yarattı” ne demektir?

  (18.04.2007) - Hadîs ve Sünnet-i Seniyye, keyfîlikleri önledi

  (17.04.2007) - Selâmlaşmanın adabı

  (14.04.2007) - Selâmın enerji ve sinerjisi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004