Dün Meclis tam mânâsıyla tarihî günlerinden birini yaşadı. 11. cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili takvim devam ediyor. Bu çerçevede dün Abdullah Gül ve Ersönmez Yarbay’ın aday olarak yarıştıkları cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu yapıldı.
Meclis’te sabah saatlerinden başlayan gergin bir hava hâkimdi. Meclis’in Çankaya kapısında Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığını protesto eylemleri vardı. Meclis’in Çankaya kapısı yüzlerce polis tarafından korunmaya alınmıştı.
Aylardır süren “Cumhurbaşkanı kim olacak?” tartışmasının ardından adaylar açıklandı, ancak bu kez Sabih Kanadoğlu’nun ortaya attığı ve CHP’nin “mal bulmuş mağribi” gibi üzerine atladığı “367 şartı” tartışması her köşede yapılıyordu. Meclis bahçesinin her köşesi karnavalları andıran bir şekilde televizyonların canlı yayınları yapılıyordu. Cuma namazını kılmak için Meclis’te bulunan camiye giden yolda bile herkes birbirine son gelişmeleri soruyordu. Hatta ezan beklenirken, saflarda yerini alan milletvekilleri namaz kılmak için hazırlık yapan gazetecilerin yanına giderek, “Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu açıklama yaptı mı?” diye soruyordu.
İşte böyle heyecanlı bir ortamda, sabah saatlerinde AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, sürpriz bir şekilde, 10. Reform paketini açıkladı. Tabiî AKP’deki bu manevra hem ANAP’ın kararını değiştirmek için, hem de DYP-ANAP arasında ortak hareket etmeye sekte vurmak için olduğu kulislerde konuşuldu. Hatta bu çıkış iki parti arasında ileride yapılacak bir ittifakı dağıtmaya yönelik bir manevra olarak değerlendirildi.
Peşinden Başbakan Erdoğan’ın önceden plânlanmamış bir basın toplantısı yapacağının duyurulması, gazeteciler arasında heyecana yol açarken, başbakanın bu aşamada ne söyleyeceği merak konusu oldu. Erdoğan’ın Erkan Mumcu’nun teklif ettiği reformlar ile Ağar’ın teklif ettiği “sandık” tekliflerini kabul ettiklerini söylemesi, biraz sonra açıklama yapacak iki liderin kararlarını etkilemeye yönelikti. Erdoğan’ın milletvekillerine yönelik, “Milletvekillerini milletimize ve vicdanlarınızın sesine kulak vermeye çağırıyorum” sözleri ile “Milletvekillerinin iradesine ipotek koyanları milletimize şikâyet ediyorum” sözleri ise dikkat değerdi.
Ancak, Erdoğan’ın bu çağrısı, DYP ve ANAP tarafından “samimî” görünmediği için reddedildi.
Ağar’ın partisine mensup 3 milletvekili ile yaptığı ile birlikte yaptığı kısa açıklamasında, sürecin başından beri söylediği sözlerin arkasında durduğunu söyledi. Siyasetin mahkemeye gitmemesi, oturumun açılması için de 184 milletvekilinin yeterliği olduğunu söyledi. “Başbakan iki parti çıkar diyerek bizi seçimle tehdit ediyor. Ne AKP fırsatçılığına, ne CHP reaksiyonuna dahil olmayarak 1. tur oylamaya katılmayacağız” diyerek oylamaya katılmayacaklarını açıkladı.
Bundan sonra Meclis kulislerinde AKP’nin açıkladığı reform paketlerinin ANAP’ın kararını değiştirdiği konuşuldu. Ancak, Erkan Mumcu oylamaya yaklaşılan dakikalarda oylamaya katılmayacaklarını açıkladı. Grup kararı alınmasının mümkün olmadığını, ancak ağırlıklı olarak katılmayacaklarını bildirdi.
Ağar ve Mumcu’nun açıklamalarına rağmen, her iki partiden de milletvekilleri oturuma katıldı. Bu açıklamalardan sonra bütün gözler Meclis Genel Kurulu’na çevrilmişti. ANAP’lı Miraç Akdoğan ile DYP milletvekilleri Ümmet Kandoğan ve Mehmet Erarslan’ın CHP’li Esat Canan ile birlikte 5 bağımsız milletvekili katıldı. AKP ve bu milletvekilleri ile birlikte oturuma 360 milletvekilinin katıldığı ifade edildi. CHP’li Kemal Anadol da “yoklama” istemek için Genel Kurula girdiler. Anadol’un yoklama talebi ise, Arınç tarafından reddedildi.
Arınç’ın tutumu üzerine yapılan konuşmalarda CHP’li Anadol aleyhte, AKP’li Sadullah Ergin ve DYP’li Ümmet Kandoğan lehte konuşma yaptı. Kandoğan konuşmasında aynı anayasa ile 3 cumhurbaşkanının seçildiğini hatırlatarak, “Meclis iradesinin üstünlüğünü savunduk. 376 şartı aranarak Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi karşısında bir tavır koymak, demokrasinin yanında olduğumu göstermek için TBMM’deyim” dedikten sonra oylamaya geçildi.
Bu yazıyı kaleme aldığımız saatlerde henüz ilk turla ilgili sonuçlar netleşmemişti. Bu yüzden “hayırlı” olsun veya “ikinci tura kaldı” diye yazamadık. Son olarak da şu notu aktaralım: CHP, Genel Kurul’da 367 milletvekili olmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulacağını açıklamıştı.
28.04.2007
E-Posta:
[email protected]
|