Hiç değilse her on beş günde bir defa okumamız tavsiye edilen İhlâs Risalesi’nde, “bid’a rüzgârları”na nasıl karşı konulacağına dolaylı yoldan ışık tutan dikkat çekici bir cümle de var.
Orada Üstad, “Ehl-i tarikatın o kadar mühim ve azîm (büyük) kemâlâtları ve menfaatleri içindeki ihtilâfâtın verdiği vahim neticelerdir ki, onların o azîm, kudsî kuvvetleri bid’a rüzgârlarına karşı dayanamıyor” diyor.
Lem’alar’ın 170. sayfasında geçen (1994 Almanya baskısı) bu cümle, bize çok şey anlatıyor.
Tekke terbiyesinin, müntesiplerine kazandırdığı ahlâk, fazilet ve olgunluk herkesçe bilinmekte.
Tasavvuf çizgisinin tarih boyunca İslâm kültürüne ve medeniyetine yaptığı unutulmaz katkı da.
Ancak ahirzamanın dalâlet cereyanları ve bid’a rüzgârlarıyla her tarafı istilâ eden dehşetli fitnesi karşısında bu çok kuvvetli manevî dinamiği zaafa düşürüp etkisiz kılan en önemli sebeplerden biri, bünye içerisindeki ihtilâflar.
Tarikatın özelliklerinden biri, “pederâne ve mürşidâne” bir meslek olması. Merkezde bir mürşid ve şeyh, etrafında da müridleri var.
Manevî ve uhrevî amaçlara yönelik de olsa, şahsa dayalı bir yapılanmanın söz konusu olması, tarikat mensuplarını “Bu sevabı ben kazanayım” gibi masum bir düşünce ile başlayıp, “Bu insanları ben irşad edeyim, benim sözümü dinlesinler” noktasına varan bir rekabet hissiyle ihtilâfa götürebiliyor.
İşin içine rekabet ve ihtilâf girince de, tasavvuf ve tarikat terbiyesinin getirdiği manevî birikim ve kazanımlara dayalı müthiş kuvvet bid’a rüzgârları karşısında dağılıyor.
Ve sonuçta bid’a rejimi, tarikatlarla istediği gibi oynuyor. Kimini yozlaştırıp kendi kalıplarına uygun hale getirerek kullanıyor, kimini de tâkatten düşürüp etkisizleştiriyor.
Onun için, bid’a rüzgârlarına dayanmanın en önemli şartlarından biri, hiçbir hal ve şart altında, dahilî ihtilâflara meydan vermemek.
Ve ihtilâf sebebi olabilecek hususları, “Mesleğimiz uhuvvettir (kardeşliktir). Kardeş kardeşe peder olamaz, mürşid vaziyetini takınamaz. Olsa olsa, kardeş kardeşe muavin ve zahîr (yardımcı) olur, hizmetini tekmil eder (tamamlar)” ifadeleriyle anlatılan ölçü çerçevesinde, istişareyle çözmek
Bu istişare sisteminin her an canlı, aktif ve dinamik bir şekilde işletilmesi, gedik bulduğu her yerden girebilen bid’a rüzgârlarının yol açabileceği tahribattan kendimizi koruyabilmemiz için de son derece büyük bir önem taşıyor.
Prensiplerine riayet edilerek ve hakkı verilerek yapılan istişareler, fertleri de, mensup oldukları şahs-ı manevîyi de her türlü maddî manevî tehlike ve tuzaktan korur.
Çünkü böyle istişareler şartların her an değişebildiği, bid’a tuzaklarının harîm-i ismetimize sokulmak için her yolu deneyip her kılığa girebildiği dehşetli ahirzaman ortamında hem münferit sapma eğilimlerinin vaktinde fark edilip izalesini, hem ortak bir şuurun teşekkülünü, hem de bünye içerisinde ihtilâflara yol açabilecek farklı görüşlerin müşterek bir anlayış zemininde tevhidini mümkün kılar.
Üstadın müfritane irtibat ve tesanüd noktasındaki ısrarlı vurgularının bir hikmeti de bu olsa gerek.
18.02.2007
E-Posta:
[email protected]
|