17 Aralık 2004: Brüksel’de toplanan AB zirvesi, Türkiye üyelik müzakerelerini 3 Ekim 2005’te başlatma kararını açıkladı.
Bu karar sonrasında, hükümetin o güne kadar bir numaralı gündem maddesi olarak takip ettiği reform sürecini daha da hızlandırması beklenirken tersi oldu. Frene basıldı ve reformlar için hiçbir yeni adım atılmadı.
13 Ocak 2005: 17 Ağustos depreminden sonra yazdığı yazılar sebebiyle 312’den yargılanıp mahkûm edilen eski Ankara temsilcimiz ve yazarımız Cevher İlhan, bilâhare söz konusu maddede yapılan değişiklik sonucu tekrar yargılanması gerekirken, Kurban Bayramı arefesinde evi basılarak ve ailesinin gözü önünde kaba muamelelere maruz bırakılarak gözaltına alındı, ardından tutuklanıp cezaevine gönderildi, itirazımız üzerine tutuklama kararı kaldırıldı ve 28 saat cezaevinde tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
2 Mart 2005: İlhan’ın yaşadıkları, sadece bir buçuk ay sonra Yönetim Kurulu üyemiz ve yazarımız Sami Cebeci’nin başına geldi. O da 27 saat cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi.
17 Ekim 2005: Cemil Tokpınar, deprem için yazdığı bir yazıdan dolayı mahkûm edilmişti. Kararın Yargıtay’da bozulması üzerine, Asliye Cezada görülen iade-i muhakeme neticesinde, mahkeme, yargılamaya esas teşkil eden ceza maddesinde iki kez değişiklik yapılmasına ve ilk kararı da kendisi değil, DGM vermiş olmasına rağmen, mahkûmiyette direnme kararı aldı. Sadece hapis süresini biraz indirip 7300 YTL paraya çevirdi.
15 Şubat 2006: Tokpınar’dan sonra Sami Cebeci de deprem yazısı sebebiyle Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılandı, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı ve infaz tamamlanıncaya kadar seçme, seçilme; vakıf, dernek, sendika, şirket, parti yöneticisi ve denetçisi olma; bir meslek icra etme dahil birçok haktan mahrumiyetine karar verildi.
14 Mart 2006: Benzer bir durum, hakkındaki mahkûmiyetin 276 gününü hapiste geçirmiş olan Mehmet Kutlular’ın iade-i muhakemesinde de yaşandı. Ağır Ceza Mahkemesi, Kutlular’a evvelce verilen cezada ısrar etti. Sadece “kanunda sanık lehine yapılan iyileştirmeler” sebebiyle bu cezayı kısmen “hafifletti.”
8 Aralık 2006: Emekli Orgeneral Doğu Aktulga için yazdığımız bir yazı sebebiyle vârisleri adına açılan dâvâda hakkımızda verilen tazminat kararı, Yargıtay’da onaylandı. Mahkemenin 10.500 YTL olarak hükmettiği tazminat, “yasal faiz”lerin eklenmesiyle, bir sene geçmeden bir buçuk katına yükseldi.
Ve 13 Şubat 2007: Yazıişleri Müdürümüz Faruk Çakır, Danıştay cinayeti sonrasında attığımız “Oyun geri tzepti” manşetle “âdil yargılamayı etkilemeye teşebbüs”ten altı ay hapse mahkûm edildi, ceza 3600 YTL para cezasına çevrildi.
İşte, Türkiye’nin AB yolunda önemli bir eşiği aştığı, ama sonrasında anlaşılmaz bir rehavete girdiği 17 Aralık 2004 tarihinden bu yana Yeni Asya’nın yaşadığı serencam bu.
Her an kabarabilecek olan bu listeyi, AB sürecinin neresinde olduğumuzu gösteren bir belge olarak dikkatlere sunmakta fayda gördük.
16.02.2007
E-Posta:
[email protected]
|