Peugeot (Pejo) reklamı var. Ekranlarda gösteriliyor.
Bir çok tv kanalında ve her reklam kuşağında... Benim bildiğim araba reklamında “aile” unsuru ön plandadır.
Ama Fransız malı Pejo’nun son reklamının ne anlama geldiğini anlamakta doğrusu zorlandım.
İki böceğin araba içinde uygunsuz görüntülerini öne çıkarmak ve cinselliği kullanmak hangi aklıevvelin işi?
HÜRRİYET’İN ÖZRÜ
Hürriyet gazetesinin tavrını önemsemek lazım. Neden? Gazete, Genel Yayın Yönetmeni kanalıyla “özür” diliyor.
Bu bir.
İkincisi, sırtını devlete yaslamış bir mevkutenin, ciddi ciddi araştırma sonucu bir neticeye varıp, daha sonra bunu deşifre ederek, halka karşı resmi bir dille özür dilemesi önemsenmeli.
Malum, Uğur Dündar “Tesettür Faciası” başlığında bir haber yaptı (17 Aralık 2006)
Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök, yazısında şunları söyledi:
-Geçen hafta Davos’ta olduğum için, söz verdiğim bir görevi biraz gecikerek yerine getiriyorum.
-16 yıllık genel yayın yönetmenliğim süresince, hiç gocunmadığım bir şey, yanlış yaptığımızda “özür dilemek” ve düzeltmek oldu.
Yazıyı atlayarak geçiyoruz:
-Haber, bir anda tıbbi çerçevesini aşarak siyasi nitelik kazandı.
-Soruşturma geçen hafta tamamlanarak kamuoyuna duyuruldu.
-Bu sonuçtan sonra bize yapılacak tek şey kalıyor. İki kadın görevliden özür dilemek.
Onu da kamuoyunun önünde açıkça yapıyorum.” (Hürriyet, 30 Ocak 2007)
Özkök’ün yazısında şu satırlar da mühim:
“Peki bu sonuç bizim hatamızı örter mi?
Hafifletse de örtmez.
Daha dikkatli davranmamız, sadece rapora güvenmeyip araştırmamız gerekirdi.
O bakımdan hem muhabirin, hem de yazı işleri olarak bizim kusurumuz var.
Ayrıca olayı hemen “Tesettür Faciası” olarak sunmak da açıkça önyargılı bir davranış olmuş.
Bütün bunlar için, haberi yapan arkadaşımızı uyarıyoruz.
Yazı işleri olarak biz de gereken dersi çıkarıyoruz. Son bir nokta.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a ve müfettişlere de bu titiz çalışmaları için teşekkür ediyorum.” (a.g.g.)
Özkök’ün özrü yeterli mi? Hayır, değil.
Ancak “ilk” olması bakımından önemli.
Belki bu “özür” bir sonun başlangıcı olur.
BOZULAN MERTLİK
Cep telefonları çıktı, mertlik bozuldu.
İletişim aracı olan telefonlar artık “rezalet” aracına dönüştü.
Gençler bu zamanda, ya şiddet yahut ahlâksızlık kurbanı. Eğitim modelini suçlamak, anne-babayı suçlamak kolaycılık. Aslolan bu gençlere neyi nasıl vereceğiniz?
Ne yazık ki, bu gençliğin geleceğini “birileri” çaldı. Sistem içinde eriterek hem de.
ARENA
Bu arada “Arena” programının İstanbul/Aksaray’da ortaya çıkardığı “çocuk pornosu” haberi insanların tüylerini diken diken etti.
CD satıcısı, profesör edasıyla, nasıl satış yapabileceğini anlatıyor arkadaşına! Söyledikleri tek tek gizli kamerayla kayıt altına alınıyor.
Baskın sırasında, adam kendini kameralara karşı savunurken, aslında suçunu itiraf ediyor. Sunucu “Yasadışı yayınları sattığınızı kabul etmiyor musunuz?” diye soruyor.
Cevaba bak: “Hanfendi, beni neyle suçladığınızın farkında mısınız? Çocuk pornosuyla suçlanmak çok kötü birşey... İğrenç bir şey. Bunu nasıl söyleriz?” (Kanal D)
Arena’yı kutluyoruz.
Gizli kamerasını bu tür iğrenç insanların üzerine tutmalı ve deşifre etmeli!
31.01.2007
E-Posta:
[email protected]
|