Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Ne mutlu o kimseye!



“Ne mutlu o kimseye ki kendi kusurlarıyla uğraşmaktan başkalarının kusurlarını görmeye fırsat bile bulamaz.”

Güzel ahlâkı tamamlamak için gönderilen Kâinatın Efendisi (asm) böyle buyuruyor.

Tekâmülün, yükselişin yolu kendi kusurlarımızı düzeltmekle meşgul olmaktan geçmez mi? Böyle bir insan nefsini öylesine ıslâha muhtaç görür ki onun kusurlarıyla uğraşmaktan başkalarının kusurlarını sayıp dökme, onlarla ilgilenme ve uğraşmaya vakit bulamaz; onlara aklında, zihninde dahi yer vermez.

Nefsine mağlup olan insan ise kendi kusurlarını görmez, görmek istemez, ufacık bir eleştiri görse nefsini avukat gibi savunur. Başkalarının kusurlarını aramak, bulmak, sayıp dökmek için ise can atar.

Ah iş bununla bitse! Dedikodu, gıybet de peşinden geliverir.

İmtihana bakın! Bizi ilgilendirmeyen kimsenin kusuru bizi farkında olmadan günahların en büyüklerinden biri olan gıybete itmekte.

Oysa İslâm bizi eğitirken başkalarının kusurlarıyla değil uğraşmak, onları görmemenin büyük bir fazilet olduğunu öğretiyor. Ama biz bu kusurları gündemimize almakla büyük günahlara giriyoruz. Her şeyden önce vakti bol, boş insanların işi bu. İnsan kendine bir meşguliyet bulsa, güzel işlerle, hizmetlerle uğraşsa onlarla ilgilenmeye fırsat bile bulamaz.

Sadi’nin şu hatırası bu hususta ne kadar ilginç değil mi?

Diyor ki: “Hatırımdadır: Çocukluk çağımda çok sofuydum. Daima geceden kalkardım. Zühde ve perhize çok düşkündüm. Bir gece babamın yanında oturuyordum. Bütün gece gözümü yummamış, Kur’ân-ı Kerim’i elimden bırakmamıştım. Birtakım kimseler etrafımızda uyuyorlardı. Babama: ‘Şunların bir tanesi başını kaldırıp da iki rekât namaz kılmıyor; öyle uyuyorlar ki ölmüş sanırsın’ dedim. Babam: ‘A babasının canı, dedi, elâlemin dedikodusunu edeceğine keşke sen de uyusaydın!’”

Sadi-i Şirazî bu hatırasını aktardıktan sonra diyor ki: “İddialı kimse kendinden başkasını göremez. Çünkü önünde kuruntu perdesi vardır. Eğer ona gerçeği gören bir göz verilseydi, kendisinden daha âciz bir kimse göremezdi.” (Gülistan, s. 85-86).

Evet, gerçeği gören göz sahibi öylesine kendini ıslâha yönelir ki, düzeltilmesi gereken kusurları sebebiyle kendini en aciz kimse olarak görür. Kimbilir başkalarının bilmediği, kendi kendimizi ayıpladığımız ve ıslâhı için didindiğimiz nice kusurlarımız vardır.

Kişinin kusurlarıyla uğraşıp kendini ıslâha çalışması nefse indirilmiş en büyük darbedir ve nefse karşı kazanılmış büyük bir zaferdir.

31.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.01.2007) - Ne kadar dindarız?

  (29.01.2007) - Bugün Aşûra Günü

  (28.01.2007) - Allah’ı nasıl tanımalıyız?

  (27.01.2007) - Kur'ân'ı anlamak için

  (26.01.2007) - İbret alınırsa

  (25.01.2007) - Geçmez akçe

  (24.01.2007) - Hicrî yıla girerken

  (23.01.2007) - İnsanı iyilikleri kurtarır

  (22.01.2007) - İlmi sevmek

  (21.01.2007) - Şükür mü, şikâyet mi?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004