Bir kaç dane uğruna kapana kapılan, tuzağa düşen kuş hiç gördünüz mü?
Gördünüz veya görmediniz. Ama bir başka kuş onun tuzağa düştüğünü görünce, onun gibi daneye doğru eğilmediğini, alçalmadığını bilirsiniz. Çünkü aynı akibetin başına da geleceğinden korkar.
Gülistan’ında böyle bir örneğe yer veren Sadi, “Sen başkalarının felâketlerinden ibret al ki, başkaları senden ibret almasın” (s. 285) der.
Ömür boyu nice ibretlik olaylarla karşılaşır; duygulanır, düşünür, kendi payımıza düşeni çıkarmaya çalışırız. Akıllılık aynı hatalara düşmemek, aynı akibetleri yaşamamak, o tür olaylardan sakınarak kazançlı çıkabilmektir. Aynı yerde Sadi, “Dünyanın verdiği derslerle doğru yola girmeyen kimse ahiret azabına çarpılır” (Gülistân, s. 285) demekten de kendini alamaz ve “Mutlu kimseler, kendi tarihçe-i hayatlarıyla gelecek nesillere kötü örnek olmadan önce, geçmişlerin hikâyelerinden, yaşadıklarından ibret alırlar” der.
Akıl ve ilim yoluyla geçmiş zaman sanki bir bir yaşadığımız olaylar hükmündedir; gözümüzün önünde bir bir canlanıverir: “Kötüden iyiliği öğrendim” diyen bilgin misâli kötü akibetler o kötülüğe bizim de düşmememiz gerektiğini gösterme noktasında ilham kaynağı olur. Kur’ân’da anlatılan helâk olan kavimlerin akibetleri ne kadar ibretlidir. Aynı hatalara düşmeme noktasında Allah uyarır kullarını.
Cehenneme girenlerin iç yandıkları hatalar, acı itiraflar akıl sahiplerini dikkate davet eder. Meselâ bu itiraflardan birini şöyle anlatır Kur’ân: “‘Yazık bana! N’olaydı, filân kişiyi dost edinmeseydim! And olsun ki, Kur’ân bana ulaşmışken, o kişi beni Kur’ân’dan ve Peygamberden saptırdı.’ Şeytan, insanı işte böyle yapa yalnız ve yardımcısız halde ortada bırakır.”1
İşte bu pişmanlıkların sergilendiği ibret tablolarından biri daha: “Sizi Sakara sokan nedir?”
“Derler ki: ‘Biz namaz kılanlardan değildik.
“‘Yoksulları doyurmazdık.
“‘Bâtıla dalanlarla beraber biz de dalar giderdik.
“‘Hesap gününü yalanlardık.
“‘Nihâyet ölüm gelip çattı.’
“Şefaat edeceklerin şefaati onlara bir fayda vermez.”2
Bu kadar ibret tabloları gözünün önünde, elinin altında olan insanın mazerete hakkı olabilir mi?
Dipnotlar:
1. Furkan Sûresi: 28-29.
2. Müddessir Sûresi: 42-48.
26.01.2007
E-Posta:
[email protected]
|