Türkiye, her anlamda yol ayrımında. Bunu, müsbet bir sonuca kapı açacak gelişme olarak ifade etmek istiyorum. Türkiye, önündeki bulmacanın karelerini doğru doldurmak zorunda. Bazı cevapların doğruluğuna kendini şartlandırıp sorgulamazsa, diğer satır ve sütunların teyidini yapamaz. İstenen doğru cevabı yerleştiremez. Öncelikle cevaplarını yazdığı karelerin doğruluğundan emin olacağı bir teste tabi tutmalı. Sonra diğer boş kareleri doldurmaya çalışmalı.
Bugüne kadar böyle bir düşünce sistematiği ve doğruluğu test edici bir yaklaşımla hareket edilmemiş. Özellikle sosyal ve siyasî konularda; aşırı merkeziyetçi, ideolojik ve statükocu bir çerçeveye bin yılı hapsetmek ve müzakereyi kapatmak, akla da ülkeye de zarar vermiştir.
Ülkenin çatışma kaosundan ve birey aklının tepki psikolojisinden çıkması, mevcut çerçevenin sorgulanması ile mümkündür. Sanki çerçeve doğruymuşçasına içini doldurmaya çalışmak, tehlikeli bir oyun ve milleti oyalamaktan başka bir şey değildir.
MİT Müsteşarının 80. yıl basın açıklaması, akabinde eski MİT Müsteşar yardımcısı Cevat Öneş’in açıklamaları, sivil toplumun talepleri, komşularımızda cereyan eden hadiseler, güneydoğuda yaşanan sıkıntılı hal, eğitimdeki açmazlarımız ve AB sürecinde yaşanan tıkanıklıklar alt alta konulduğunda, ayağı sıkan bir ayakkabıdan ve vücuda dar gelen bir elbiseden bahsedebiliriz.
Büyük açılımlar, ufuk hedeflerden ve kendini aşan yüksek şuurlardan sudur eder. Bunlar deha fikirlerdir ve önce konuşanı sorgulatırlar. Bu cesaretli çıkışa ve hararetli buluşa milletin istikbali adına ihtiyaç duyulmalıdır.
Hür zemin, hür kürsü ve hür irade üçgeninde muhatap bulacak yüksek buluşmaların yaşanacağı ve ülke birliğinin iç enerji kaybıyla zaman kaybetmeyeceği demokratik ve insanî manifestonun ortaya çıkması gerekir. Bunu yakalayacak entelektüel sermaye ülkemizde vardır.
Bunun için atılması gereken adımları, devletin güç mahfilleri ile siyasetin iktidar merkezleri ve toplumun sivil kuruluşları el ele verip bu handikapı aşmalıdırlar.
Tıkayıcı tıpalardan kurtulmak için;
1- Bütün ideoloji temsilcilerinin ve kendini mağdur gören tarafların katılacağı serbest forumlar niteliğinde arama konferansları ile kendilerini rahat ifade edecekleri eşit şartlarda platformlar düzenlenmesi,
2- Karşılıklı saygı içinde, aklı öne çıkaran ve uzlaşmayı önemseyen konuşmacıların katılımlarının temini,
3- Problem tesbiti, farklı taleplerin belirlenmesi, ortak kavram geliştirme ve yaklaşım belirleme konularında psikolog, sosyolog, eğitimci, siyaset bilimci, felsefeci, ilahiyatçı ve sistem danışmanı desteğini verecek objektif bir uzmanlar grubunun bulunması,
4- Resmî söylemlerin ve kanun kuvveti ile belirlenmiş sabitelerin dayatılmadığı bir iklimin temini ve farklılaştırıcı fikirlerin teşvik edilmesi,
5- Öncelikle birbirini anlamaya dayalı bir konuşma sürecinde dinleme kültürü temini ve birbirine gönderme yapılmaması,
6- Dünün yaşanmışlığına ve üzüntüyü kaşıyan tahriklerine fırsat vermeden, bugün ve yarın için çözüm niteliğinde ve “hepimiz, beraberiz” sloganı etrafında buluşabilecek bir diyalog vasatının temin edilmesi,
7- Kamuoyuna ve tabanlarına verecekleri mesajların siyasî ve tribüne hitap eden bir karakter taşımadan, birbirinin hassasiyetlerine saygı duyan farklılığı benimseyen bir üslupta olması,
8- Yakınlaştırıcı ögelerin ve birleştirici önceliklerin belirlenmesinin önemine inanılması ve buna göre müzakere stratejilerinin tabana yayılacak şekilde paylaşılması,
9- En temel ve hayatî ortak hedef ve ülkünün belirlenmesi, beraberce deklare edilmesi,
10- Temel insan hakkı ve demokrasi ekseninde ideolojiler üstü bir kabulleşme çıtasının belirlenmesi,
11- İlk toplantının ikinciye kapı aralayacak özelliğini koruması, acele edilmeden ve sonuç odaklı düşünmeden, süreç odaklı iletişim ve sürdürülebilir müzakere zemininin korunması sağlanmalıdır.
İlk buluşma yol ve yöntem belirleme ile devam ettirilebilir. Büyük devlet mirası büyük ve âkil insanlar arıyor. Bunu hemen başlatmak gerekiyor.
Bu yazıyı yazdıktan sonra haberlerde Hrant Dink cinayetini öğrendim. Satırına ve güncelliğine dokunmadan kullanma ihtiyacı duydum.
Tuzaklara dikkat ederek, birliğimizi korumanın zamanıdır.
22.01.2007
E-Posta:
[email protected]
|