Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Ocak 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Meşveretsizliğin âfetleri



Bilhassa günün nezaketini, meşveretsizliğin doğurduğu sakıncaları dikkate alan Bediüzzaman, ağır şart ve zorlukları yaşamak zorunda kalan ehl-i İslâmın bunların üstesinden ancak meşveret yapmakla kurtulabileceğini söyler. Bugün için de sıkıntılar devam ettiğine göre yapılabilecek başka birşey yoktur.

Osmanlının son dönemlerini de yaşayan Bediüzzaman, ülkenin içine düştüğü sıkıntıların önemli bir sebebinin meşveretsizlik olduğunu görüyor, talih, taht ve bahtının anahtarının şûrâ olduğunu söylüyordu.1

O, keskin zekâsı ve ileri görüşlülüğüne rağmen arkadaşları ve kardeşleriyle daima istişare eder, buna teşvik eder, kardeşlerinden de bunu isterdi. Yeter ki “Şûrâ kuvvet bulsun!”du.2

Bediüzzaman, Hıristiyanlar ve benzerlerinin aklı azlederlerken İslâmın akılla meşvereti emrettiğini3 belirtir. “Her şeyde meşveret hükümfermâdır”4 diyerek her hususta meşveretin yerleşmesini ister. Ona göre tatbikat ve tercihat da [tercihler] meşverete ihtiyaç gösterir.5

Yalnız onun ısrarla üzerinde durduğu meşveret gelişigüzel, iş olsun kabilinden yapılan bir meşveret değil, şartlarına uygun olarak yapılan “meşveret-i şer’iyyedir.” Birçok makale ve eserinde buna özellikle dikkat çeker. Hatta Osmanlı döneminde yazdığı bir makelesinde “meşveret şeriattan [İslâmî ölçülerden] bir parmak ayrılsa, padişahlık yüz arşın ayrılır”6 diyerek bu önemli nokta üzerinde durur.

Ona göre meşverette sayısız faydalar vardır. Meşveret bir yerine birçok aklın hükmettiği bir meclisi doğurur. Onun için de akıllar ölçüsünde değeri ve önemi artar. “Meşveretin sırrı ile on adam bin adam kadar iş görür”7 ifadesinde bu hakikatin ehemmiyetini görmek mümkündür.

Meşveret, reyleri dağılmaktan kurtarır. Onun için talebelerine, “Meşveret-i şer’iye ile reylerinizi teşettütten muhafaza ediniz”8 tâlimâtını vermiştir.

Meşveretin hükmettiği yerde şüphelere yer yoktur.9 Meşverette öylesine bir kuvvet vardır ki, “Taassup yerinde hak ve safsata yerinde bürhan [delil] ve tadlil-i gayr [başkalarını dalâletle suçlama] yerinde tevfik ve tatbik ve istişare ederse, dünya birleşse hak olan mezheb ve mesleğini bir parça tebdil edemez [değiştiremez].”10

Dipnotlar: 1. Divan-ı Harb-i Örfî, s. 55. 2. Hutbe-i Şâmiye, s. 67. 3. Muhâkemat, s. 34. 4. A.g.e., s. 20. 5. Münâzarât, s. 42. 6. A.g.e., s. 40. 7. Hutbe-i Şâmiye, s. 68. 8. Kastamonu Lâhikası, s. 178. 9. Muhakemat, s. 32. 10. A.g.e., s. 32.

06.01.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.01.2007) - Bediüzzaman ve meşveret

  (04.01.2007) - İstişarenin esasları

  (03.01.2007) - İslâm ve meşveret

  (02.01.2007) - Bayram, oyun ve eğlenceler

  (01.01.2007) - Bayramı bayram yapma

  (31.12.2006) - Bayram sevinci

  (30.12.2006) - Kurban olmak

  (29.12.2006) - Hastalıklarımızın ilâcı

  (28.12.2006) - Haccın kazandırdıkları

  (27.12.2006) - Manevî bir eğitim

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004