Bu sene yılbaşının kurban bayramının ilk gününe rast gelmesi bir tesadüf mü?
Koca bir yılın muhasebe günüyle Allah için kurban bayramının iç içe girmesi gerçekten Müslümanlığımızı sorgulamanın çok ender anlarından biri. Ya samîmî bir dilekle Allah için kurbanlarımızı keserek Onun yoluna kurban olabileceğimizi göstereceğiz. Ya da nefsin ve şeytanın arzularının kurbanı olacak, maddî ve manevî risklerini göğüsleyerek nefis ve şeytana teslimiyet bayrağı çekeceğiz.
Kur’ân’da dikkat çekildiği gibi, “De ki: Namazım da, ibâdetim de, hayatım da, ölümüm de, Âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. Onun hiçbir şeriki yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim.
“De ki: O herşeyin Rabbi olduğu halde, ben Allah’tan başka bir rab mi arayacağım? Günah işleyen ancak kendi aleyhine işler. Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizin huzurunadır; ihtilâfa düştüğünüz şeyin hakikatini O size bildirecektir” hakikatlerini Allah’a kul olduğumuzu göstererek ruh ve kalbimizin bütün zerreleriyle haykıracağız.
Hz. İbrahim’in güzel bir sünneti olarak başlayan kurban, adı üstünde Allah’a mânen yaklaşabilmek için kesilen hayvana verilen isimdir. Mü’min âdetâ içerisindeki kötülüğe yönelten duyguları kesip atarcasına Allah için kurbanın kanını akıtır. Kurbanlıkların ne akıtılan kanlarına ve ne de kesilen etlerine Allah’ın hiçbir ihtiyacı olmadığını biliyoruz. Ama biz, emre uymakla Ona olan itaatimizi, bağlılığımızı göstermiş oluyoruz. Nitekim bir âyette, “Onların ne etleri, ne kanları Allah’a ulaşacak değildir; Allah’a ulaşacak olan, ancak sizin takvânızdır”1 buyurularak bizden Allah’a, emirlerine bağlılığımız ve Ona karşı gelmekten sakınmamızın gideceği bildirilir. Allah katında en değerli insan da Ona karşı gelmekten sakınan kimse değil midir?
Bir hadis-i şeriften öğrendiğimize göre insanoğlu, Allah’a karşı kurban gününde kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmaz. Kurbanın kanı daha yere düşmeden Allah onu kabul eder.2
Kurban akıllı, ergenlik çağına ulaşmış, hür, yolcu olmayan ve dinen zengin sayılan her Müslümana vaciptir. Şafiîlere göre ise sünnettir. “Rabbin için namaz kıl, kurban kes”3 emrine itaatten ibarettir.
Bu güzel, nefis ibadeti bir gün önceden günah ve haramlarla karartmanın akıl ve İslâmî anlayışla alâkası yok. Yeni yılımızı da, bayramımızı da Cenâb-ı Hak hayırlara vesile eylesin. Âmin.
Dipnotlar:
1- Hac Sûresi, 37.
2- Tirmizî, Edâhî: 1; İbni Mâce, Edahî: 3.
3- Kevser Sûresi, 2.
30.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|