02 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Gizlilik ve açıklık


A+ | A-

Bazı devletler gerek iç işleyişleriyle, gerekse dış ilişkileriyle ilgili resmî belgeler için belli sürelerle koydukları “gizlilik” kayıtlarını, o süreler dolduktan sonra tedrîcen kaldırıyor ve arşivlerinin o kısımlarını açıyorlar.

Geçen iki yüzyılda dünya politikasının en etkili gücü olan İngiltere bunların başında geliyor.

Gizlilik kayıtları kalkıyor, çünkü ilgili oldukları olaylar ve süreçler çoktan tamamlanmış, sonuçlarını vermiş ve tarihe mal olmuş. Açıklanmaları, sadece tarihin karanlık sayfalarını aydınlatıp, geleceğe ışık tutma anlamında önemli.

(Tabiî, bunların gizli olmaktan çıkarılması, uzun bir sürecin yalnızca ilk adımı. Sonrasında içeriklerine ilgi duyan akademisyen ve araştırmacıların arşivlere girip söz konusu belgeleri detaylı şekilde inceleyerek makale ve kitap konusu yapmaları, bunların yayınlanması ve kitle iletişim araçlarıyla kamuoyuna mal edilmesi gerekiyor ve daha ziyade güncele odaklanan medyanın dikkatini bunlara çekebilmek açısından, içeriklerini sıcak gündemle de irtibatlandıran orijinal sunum ve “pazarlama”lara ihtiyaç var.)

Belgelerdeki gizliliğin devlet kararıyla kaldırılmasında, bilinçli bir programın, önceden belirlenen takvime göre uygulanması söz konusu.

WikiLeaks sitesine ulaştırılan belgelerde ise, —görünüşe bakılırsa—ilgili devletin irade ve inisiyatifi dışında başka aktörler devreye giriyor.

Sızdırma, inceleme, denetleme, ayıklama, sansürleme, yayın süreçleri, birbirine bağlı halkalardan oluşan bir zincir halinde, topyekûn bir organizasyonun parçaları olarak gerçekleşiyor.

Ve bu durum, birşeyler üzerindeki gizlilik perdesini kaldırma görüntüsü altında, başka birşeyleri örtme gibi bir senaryonun uygulandığı yolunda hayli kuvvetli şüpheler uyandırıyor.

Bu gelişme, “diplomaside mahremiyete son” gibisinden değerlendirmelere de konu oluyor.

Belki işin bir ciheti itibarıyla öyle. Ama zihinlerde kuşku oluşturan diğer taraflarının da sansürlenmeyip açıklığa kavuşturulması şartıyla.

Bu açıdan, dünya politikasında ana statükoyu oluşturan, dengeleri yeniden tanzim eden, sınırları çizen, devletleri tanıyıp onlara bağımsız birer hükmî şahsiyet muamelesi yapan uluslararası anlaşmaların, bütün arkaplanlarıyla birlikte hâlâ aydınlatılmayı bekledikleri de bir vâkıa.

Bilhassa Birinci Dünya Savaşından sonra Osmanlı coğrafyasını galipler arasında taksim etmek için yapılıp da tam olarak netice vermeyen ve Lozan’la revize edilen Sevr ve Mondros Anlaşmaları ile, İkinci Dünya Savaşını takiben akdedilen Yalta Anlaşmaları bunun tipik örnekleri.

1989’da SSCB’nin dağılıp demir perdenin yıkılmasından sonra, eski Sovyet cumhuriyetlerinin bağımsız devletlere dönüştüğü süreçler de.

Şimdilerde ise, temelinde enerji havzalarındaki aslan payını alma hedefi üzerinde cereyan eden nüfuz ve rekabet yarışı kıyasıya sürüyor.

Bu yarışların kimi zaman işgal, kimi zaman renkli devrimler, kimi zaman da kısa süreli çatışmalar şeklinde yaşandığı yerler Irak ekseninde Ortadoğu; Afganistan ve Kırgızistan’a yansıyan boyutlarıyla Orta Asya; Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Ukrayna ve Çeçenistan örneklerinde görülen gelişmelerle de Kafkasya.

Ve başlı başına adresler olarak İran ve İsrail.

WikiLeaks üzerinden gündeme taşınan belgeler, illâ ki bir şekilde bu çatışmalarla irtibatlı.

Kapsama alanlarındaki ülkelerin yöneticileri, kurumları, bunların birbirleriyle ilişkileri, muhtemel kriz ve gerilim alanları, etkili konumdaki kişilerin şahsî zaaf ve handikapları, haklarındaki farklı iddialar... bağlamında en sıradan gibi görünen detaylar dahi, “büyük resim” içinde işlev görmesi öngörülen kayıtlar olarak yer almakta.

Ve bunları kayda geçiren yazışmaların bütünü, resmî devlet politikalarının oluşturulmasında doğrudan veya dolaylı olarak etkili olmakta.

Nüfuz savaşlarında diplomatlar dün olduğu gibi bugün de kilit rol oynamaya devam ediyor.

02.12.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.12.2010) - Açık diplomasi mi, yoksa...

  (30.11.2010) - Paket ve YAŞzedeler

  (28.11.2010) - Yaprak dökümü

  (27.11.2010) - Aileyi korumak

  (26.11.2010) - İslâm birliği...

  (25.11.2010) - Füzedeki İsrail tuzağı

  (24.11.2010) - Füze yerine barış kalkanı

  (23.11.2010) - Bayramın ardından

  (16.11.2010) - TAHLİL

  (14.11.2010) - Arefe ve bayram


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.