03 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Vahidiyet ve ehadiyet


A+ | A-

Haydar Bey: “Vahidiyet ve Ehadiyet kavramlarını, aralarındaki farkı ve ilişkiyi açıklar mısınız? “Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, hadsiz kesret-i mahlûkatta tezahür eden vâhidiyet içinde ukulü boğmamak için, daima o vâhidiyet içinde ehadiyet cilvesini gösteriyor” cümlesini bu açıklamalar ışığında izah edebilir misiniz?”

Vahidiyet, Allah’ın bir olması, tek olması, biricik olması, yegâne olması, bütün kâinât üzerinde birden ve tek olarak hakimiyet kuruyor olmasıdır. Ehadiyet ise, Cenab-ı Allah’ın birliğini ve tekliğini her bir şeyde gösteriyor olması, her bir zerrede birliğinin tecelli halinde bulunması, her bir şeyin bir tek Allah’ı gösteriyor olması, Allah’ın birlik mührünün her bir zerreye vurulmuş olması, her şeyin dizgininin yalnızca Allah’ın elinde oluşu ve bu hakikati her bir zerrenin haykırış halinde olması cümleleriyle tarif edilebilir. Cenab-ı Hak, birliği ve tekliği her şeyde görünen; birliğine ve ehadiyetine varlıklar tarafından şehâdet edilen; eşi, dengi ve benzeri olmayan Vâhid-i Ehad’dir.

Bütün kâinâtı, bütün zamanlarda, değişen bütün halleriyle bir tek Allah yaratıyor. Vahidiyet bize bunu ifade ediyor. Bu yüksek hakikat, her an değişen ve tazelenen varlıklar içinde yüzen ve kendisi de değişken bir varlık olan insan tarafından anlaşılması zor olmasın diye, insan sayısız varlıkların bombardımanı içinde boğulup Allah’ı unutmasın diye, Kur’ân-ı Kerim her bir zerrede, her bir cins varlıkta, her bir sınıfta Allah’ın birlik mührü bulunduğunu, her şeyin doğrudan ve Bir Tek Allah’ı gösterdiğini ilan ediyor. Ki bu da Ehadiyet’i ifade ediyor.

Bir tek Yaratıcının, böyle hadsiz yerlerde, hadsiz işleri nasıl külfetsiz, kolayca yaptığını ve tüm kâinâta nasıl hükmettiğini aklına sığıştıramayanlara iki temsil ile cevap veren Saîd Nursî Hazretleri, birinci temsilinde güneşi nazara verir ve bir tek güneşin, birliği ile berâber bütün dünyâda bütün parlak ve şeffaf şeylerde, bütün camlarda ve su kabarcıklarında aynı anda ışığıyla, ısısıyla, yedi rengiyle bulunduğunu; Allah’ın bin bir isminden yalnız Nûr ismine mazhar olan güneşin, böyle bir tek cisim iken, bütün yerlerde, bütün işlere böylesine mazhar olduğunu akıl nasıl kabul ediyorsa; Allah’ın da Ehadiyetiyet-i Zâtiyesiyle beraber sonsuz işleri bir anda yapmasının, bütün kâinâtı bir anda idâre etmesinin, evirip çevirmesinin ve her şeyde bir anda tasarrufta bulunmasının akıldan uzak görülmemesi gerektiğini kaydediyor.1

Bediüzzaman’ın temsilinde; güneşin bütün dünyayı birden aydınlatması Vahidiyet’e misaldir. Topraktan bitkilere, sudan şeffaf şeylere bütün yer yüzü varlıklarının, kendi kabiliyetlerine göre güneşi bildirmesi, yani güneşin yedi renginin, ısısının, hararetinin, ışığının, her bir parlak şeyde bütünüyle görünmesi ise Ehadiyet’e misaldir.2 Mesela bir atom tanesi, veya bir zerrecik meyve tadı veya meyve eti kendisinin Eşsiz ve Benzersiz bir Yaratıcısı bulunduğunu, kendisini Yaratanın bütün kâinâtı da yaratıp donattığını ve bütün her şeyde hükmettiğini haykırıyor. Bu Ehadiyet’tir. Bu mânâ ile Ehadiyet, Allah’ın birlik mührünün her bir şeyde okunmasıdır. Ya da, Allah’ın, kendi birliğini her bir şeyde göstermesidir.

Özetlersek; her bir canlı varlığın hayat diliyle “Kul hüve’llâhü ehad” âyetini okuduğunu kaydeden Bedîüzzaman; Ehadiyyet mührünün her canlıda gözle göründüğünü, çünkü her canlının ekser kâinâtta cilveleri görünen Esmâyı birden kendi aynasında ve vücudunda gösterdiğini; yani hayatın bir merkezî nokta hükmünde ekser Esmâyı kendisinde gösterdiğini; yani her hayat sahibinin, Allah’ın Ehadiyetinin bir gölgesini, Muhyî ismi perdesi altında taşıdığını beyan ediyor.3

Dipnotlar: 1 Sözler, s. 558., 2 Sözler, s. 15., 3 Sözler, s. 268,269

03.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.09.2009) - Veren el olmanın fazileti - 2

  (04.09.2009) - Veren el olmanın fazileti - 1

  (03.09.2009) - Toplu paranın zekâtı

  (02.09.2009) - Zekât ve nefis terbiyesi

  (01.09.2009) - Zekât ve şefkat

  (31.08.2009) - Malın kirli yüzü - 2

  (30.08.2009) - Malın kirli yüzü - 1

  (29.08.2009) - Malın şükrü ve zekât emri

  (28.08.2009) - Bir Ramazan sünneti: Terâvih Namazı - 2

  (27.08.2009) - Bir Ramazan sünneti: Terâvih Namazı

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.