Peker Açıkalın'ı sadece Gaffur tiplemesiyle tanımak yanlış. Açıkalın, aynı zamanda Ekmek Teknesinin haşarı dayısı, "Maskeli Beşler" serisinin oyuncularındandı.
Ve o bir baba.
Açıkalın anne babalara seslenerek bir uyarıda bulunuyor:
"Çocuğu okula ciple götürmeyin" diye.
Devamında:
"Hayat çetin bir savaş! Benim silâhım; para hırsımın olmayışı, kızlarımı devlet okulunda okutmak ve kendime olan sonsuz güve-nimdir."
Peki neden "cip"le okula götürülmesini istemiyor.
Konuyu şöyle açıyor:
"Hayat felsefemi kızlarıma aşıladım. Kızlarım asla Barbie bebek istemez. Onlara Barbie bebekle oynamanın hayatlarına bir kazanım sağlayamayacağını telkin ediyorum. Benim terbiye anlayışım bu" diyor.
"Çocuğu ciple okula götürürseniz, 20 yaşına geldiğinde nelerle tatmin edeceksiniz? 20 yaşında hiçbir şeyden haz almayan bir genç olup çıkacak. Böyle anne/ babalar, kendi ayakları üzerinde duramayacak karanlık bir nesil yetiştiriyor" diyor. (Sabah, Günaydın)
Hak vermemek mümkün değil. Hayatını "halkına" adadığını söyleyen popülistler çocuklarını yetiştirmekte bir hayli zorlanıyor.
Peki tüketim çağında insanlar çocuklarını nasıl koruyacak?
Tüketime teslim olmamakla.
NASI YANİ
Bir arkadaşım sordu:
"CNN Türk'te 'Nası Yani' programı var. Beyaz ve Güven Kıraç'ın sunduğu. Neden güzel Türkçemizi katlediyorlar" diyor... Eleştirdiği nokta programın ana başlığı.
CNN Türk ciddi bir kanal.. Programın ismini "Nasıl Yani?" düzeltilse acaba çok mu zor?
Bir de Güven Kıraç'la ilgili "uyuşturucu kontrolü" haberi yayınlandı geçenlerde.
Kıraç'ın "denetimli serbestlik" şartıyla kurtulduğu haberiydi bu.
Malum geçen yıl teknik takibe alınan bir uyuşturucu satıcısı ile telefon görüşmesi sebebiyle hakkında dâvâ açılmıştı. Kanun gereği 1 yıl uyuşturucu kullanıp kullanmadığı kontrol altında tutulacak. Yani "denetimli serbestlik" dedikleri bu olsa gerek.
Bir teklifim olacak. "Nası Yani"de "denetimli serbestlik" konusu irdelense.
BİRAZ DA GÜLELİM
ABD'de sayıları 500 bir civarında olan Türklerin başı, en fazla trafik cezaları ile dertte.
ABD'de yaşayan Türkler, aşırı hızla gidiyor kırmızı ışıkta geçiyor ve trafik kurallarını ihlal ediyormuş.
Galiba bizimkilerin yanılgısı şu:
ABD'de trafik kuralların tekrar ihlâli suç sayılıyor.
Aslında Amerika'dan sonra televizyon izleme oranı yine biz Türklerin elinde. Bu şunu gösteriyor, demek biz trafik kuralları ihlâlinde liderlik elimizde. Amerika bu konuda elimize su dökemiyor. Ne mutluluk!
16.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|