Türk sinema sektörü son yıllarda "izlenme oranları" açısından önemli başarılara imza atmış.
Hatta;
Hollywood'a rakip olan filmler bile olduğu söyleniyor.
Anadolu Ajansı derlemiş:
Özellikle Yavuz Turgul'un yaptığı Şener Şen'in başrolünü oynadığı 1996 yapımı "Eşkıya" filmi dönüm noktası olmuş bu çıkışın. Film, 2 milyon 568 bin 339 kişi tarafından izlenmiş.
"Kurtlar Vadisi-Irak" da çıkış yapan filmlerden. Tam 4 milyon 255 bin 181 seyirciye ulaşmış. Ki bu bir rekordur.
Cem Yılmaz'ın Gora'sı 3 milyon 832 bin 9 seyirci. Çağan Irmak'ın yönettiği "Babam ve Oğlum," 3 milyon 308 bin 383 izleyici. Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı ve Ömer Faruk Sorak'ın birlikte yönettiği "Vizontele" filmi ise 2 milyon 894 bin 802 seyirciye ulaşmış. Onları, Kahpe Bizans, Hababam Sınıfı Askerde gibi filmler izliyor.
Şimdi vizyonda olan ve yönetmenliğini Mahsun Kırmızıgül'ün yaptığı "Beyaz Melek" ve yönetmenliğini Ömer Vargı'nın yaptığı Şener Şen'li "Kabadayı" filmi de hatırı sayılır gişe hasılatı elde etmiş, ediyor da.
Daha önce diyorduk, Türk filmleri "reklamları" kadar başarılı olursa maya tutar. Görünen o ki, reklamlardaki başarı, sinemaya sıçradı.
Neydi o 70'li yıllardaki müstehcen film furyası.. Tam bir kaostu. 80 darbesinden sonra "entelektüel" ve içe kapanık "bunalım" filmleri. O da garabetti. Garip olan şuydu; filmler izlenmiyordu o dönem. Ancak gişe yapmayan filmler, festivallerde al gülüm ver gülüm bol bol ödül alıyordu. Nasıl bir alışverişse?
Türk sineması-nazar değmesin-şimdi iyi yolda.
Daha iyi olabilir. Nasıl mı?
Devlet desteğiyle.
Hollywood film piyasası Amerikan devletinin sağladığı imkânlarla ayakta duruyor. Buna rağmen tıkanma noktasına geldi. Çünkü elindeki malzeme tükendi. Çünkü bir "kahramanları" yok. Bugüne kadar hep uyduruk aptalca tipleri kahraman yaparak, dünya kamuoyunu oyaladılar. Parasal destek olmasaydı, Amerikan film piyasası çoktan çökmüştü.
Bizim "backraund"umuz; avantajımız. Destansı hayat hikâyeleri o kadar çok ki, tükenmez bir hazine gibi. Bir de malî destek sağlanırsa Türk sinemasını kimse tutamaz.
Ancak şu dipnotu da düşelim:
Bir zamanlar Kültür Bakanlığının desteğiyle çekilmiş ayağı yere basmayan 'sıradışı' filmler Türk sinemasındaki tarihî çöplüğünde yerini aldı bile.
Öyle destek olacaksa, aman uzak dursun!
10.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|