Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Davut ŞAHİN

Türk sineması



Türk sinema sektörü son yıllarda "izlenme oranları" açısından önemli başarılara imza atmış.

Hatta;

Hollywood'a rakip olan filmler bile olduğu söyleniyor.

Anadolu Ajansı derlemiş:

Özellikle Yavuz Turgul'un yaptığı Şener Şen'in başrolünü oynadığı 1996 yapımı "Eşkıya" filmi dönüm noktası olmuş bu çıkışın. Film, 2 milyon 568 bin 339 kişi tarafından izlenmiş.

"Kurtlar Vadisi-Irak" da çıkış yapan filmlerden. Tam 4 milyon 255 bin 181 seyirciye ulaşmış. Ki bu bir rekordur.

Cem Yılmaz'ın Gora'sı 3 milyon 832 bin 9 seyirci. Çağan Irmak'ın yönettiği "Babam ve Oğlum," 3 milyon 308 bin 383 izleyici. Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı ve Ömer Faruk Sorak'ın birlikte yönettiği "Vizontele" filmi ise 2 milyon 894 bin 802 seyirciye ulaşmış. Onları, Kahpe Bizans, Hababam Sınıfı Askerde gibi filmler izliyor.

Şimdi vizyonda olan ve yönetmenliğini Mahsun Kırmızıgül'ün yaptığı "Beyaz Melek" ve yönetmenliğini Ömer Vargı'nın yaptığı Şener Şen'li "Kabadayı" filmi de hatırı sayılır gişe hasılatı elde etmiş, ediyor da.

Daha önce diyorduk, Türk filmleri "reklamları" kadar başarılı olursa maya tutar. Görünen o ki, reklamlardaki başarı, sinemaya sıçradı.

Neydi o 70'li yıllardaki müstehcen film furyası.. Tam bir kaostu. 80 darbesinden sonra "entelektüel" ve içe kapanık "bunalım" filmleri. O da garabetti. Garip olan şuydu; filmler izlenmiyordu o dönem. Ancak gişe yapmayan filmler, festivallerde al gülüm ver gülüm bol bol ödül alıyordu. Nasıl bir alışverişse?

Türk sineması-nazar değmesin-şimdi iyi yolda.

Daha iyi olabilir. Nasıl mı?

Devlet desteğiyle.

Hollywood film piyasası Amerikan devletinin sağladığı imkânlarla ayakta duruyor. Buna rağmen tıkanma noktasına geldi. Çünkü elindeki malzeme tükendi. Çünkü bir "kahramanları" yok. Bugüne kadar hep uyduruk aptalca tipleri kahraman yaparak, dünya kamuoyunu oyaladılar. Parasal destek olmasaydı, Amerikan film piyasası çoktan çökmüştü.

Bizim "backraund"umuz; avantajımız. Destansı hayat hikâyeleri o kadar çok ki, tükenmez bir hazine gibi. Bir de malî destek sağlanırsa Türk sinemasını kimse tutamaz.

Ancak şu dipnotu da düşelim:

Bir zamanlar Kültür Bakanlığının desteğiyle çekilmiş ayağı yere basmayan 'sıradışı' filmler Türk sinemasındaki tarihî çöplüğünde yerini aldı bile.

Öyle destek olacaksa, aman uzak dursun!

10.01.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.01.2008) - Milliyet'in reklâmı

  (08.01.2008) - Hayatına yön veren kız

  (05.01.2008) - Hayatının en iyi "an"ı

  (03.01.2008) - Taksim rezaleti

  (02.01.2008) - Nişantaşı'ndaki uçurum

  (01.01.2008) - Haftasonu notları

  (28.12.2007) - Zıkkım

  (27.12.2007) - Milletin duyguları sömürülmesin

  (26.12.2007) - "İhale" sanatçıları

  (25.12.2007) - Mizaha tahammül edebilmek

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri