Cenâb-ı Hak şeytanı ve şerleri imtihan sırrı gereği yaratmıştır. Kişi şeytanla mücadele sonucunda imtihanı kazanacak; melekleri dahi geçecek bir makama yükselecek, Cennete lâyık hale gelecektir. Şeytana uyanlar ise imtihanı kaybedecek, şeytanla birlikte Cehennemi boylayacaktır. Böylece kömür ruhlu kötü insanlarla elmas ruhlu iyi insanlar birbirlerinden ayrılmış olacaklardır.
Peki, nedir şeytanın özellikleri, onu nasıl tanıyabiliriz?
Şeytan, insanoğlunun apaçık düşmanıdır. Hem de en sinsi ve en büyük düşman. İnsanı her yerden rahatça görür. Kalbine, kan damarlarına kadar girip dolaşabilir. Zorlama gücü yoktur insanlar üzerinde. Hilekârdır, aldatıcıdır. Yalancıdır, yalan yere yemin etmekten çekinmez. Kötü arkadaştır, kötü insanların dostudur. Gösterişi sever; edebiyat ve felsefe yapmaktan hoşlanır. Kur'ân'dan, İslâmdan uzak insanlar en çok sevdiği kimselerdir.
Cenâb-ı Hak açıkça şeytanın bizim düşmanımız olduğunu bildirmiş, ona uymamamızı emretmiştir. "Ey insanlar!" buyurur. "Yeryüzündeki helâl ve temiz nimetlerden yiyin. Şeytanın izini takip etmeyin. Şüphesiz ki o, sizin için apaçık bir düşmandır."1
Şeytanın zorlama gücü yoktur. Melek iyiliği fısıldarken o kötülükleri fısıldar. Kul iradesiyle ya iyiliğe, ya da kötülüğe uyar. Kur'ân açıkca, "Şüphesiz ki Benim kullarımı zorla saptıracak bir gücün yoktur, ancak sana uyan azgınlar müstesna"2 buyararak onun bu özelliğine dikkat çeker.
Cenâb-ı Hak, "Sakın şeytan sizi de fitneye düşürmesin" diye gözümüzü açarken, şeytan ve güruhunun insanları göremedikleri taraflardan göreceklerini belirtir ve şeytanların iman etmeyenlerin dostu olduklarını bildirir.3 Bu dostluk, kişiyi o noktalara kadar götürür ki, kişi gerçeği bütün açıklığıyla gördüğünde pişmanlığını dile getirmekten kendini alamaz: "Şeytanlar onları yoldan çıkarır; onlar da kendilerini doğru yolda sanırlar. Nihayet huzurumuza geldiğinde, o şeytana 'Ne olaydı', der, 'Aramız doğu ile batı kadar uzak olsaydı! Sen ne kötü arkadaşmışsın!'"4
Şeytan yalancıdır ve yalan yere yemin etmekten çekinmez. Hz. Âdem'le Havva Anamızın, "Rabbiniz, ya melek olur veya ebedî olarak Cennette kalırsınız diye bu ağaçtan yemenizi yasakladı. Ve 'Sizin iyiliğiniz için öğüt veriyorum'5 diye yemin ederek Cennetten çıkmalarına vesile olmadı mı?
Şeytan yemin etmekle yetinmez, gerekiyorsa yaldızlı sözler de söyler.6
Peygamberimizin bildirdiği gibi insanların damarlarında kanın dolaştığı gibi dolaşan7 şeytanın en bariz özellikleri bunlar. Bunları bilip ona karşı uyanık olan imtihanı kazanır.
Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi: 168. 2- Hicr Sûresi: 42. 3- A'raf Sûresi: 27. 4- Zuhruf Sûresi: 37-38. 5- A'raf Suresi: 20-21 6- En'am Sûresi: 112 7- Buharî, Halk: 11; Ahkâm: 21, Müslim, Selâm: 21-24
06.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|