En basit bir makinenin bile bir kullanma kılavuzu vardır. Kılavuza ters hareket etmek makinenin bozulması için yeter.
İnsan gibi canlı bir makinenin kılavuzu ise hiç şüphesiz Kur’ân-ı Kerim’dir. Sözün en doğrusu ondadır. Sonsuzluk yolculuğunda sağa sola sapmadan dos doğru yolda son durağa kadar götürecek olan düm düz, dosdoğru yolu göstermiştir Kur’ân-ı Kerim. İşler çetrefilleştiğinde, kafalar karmakarışık hâle geldiğinde içinden çıkılacak en doğru hükmü Kur’ân verir, en isabetliyi Kur’ân gösterir. Nahl Sûresi’nin 64. âyetinde “Biz sana kitâbı, onlara ihtilâf ettikleri şeyi açıkça bildiresin diye ve inanan bir topluluk için bir hidâyet ve rahmet olarak indirdik” buyurulurken buna dikkat çekilmiyor mu?
Dikkat edilirse ihtilafa düşüldüğünde daha güzeli, daha mükemmeli düşünülemeyecek şekilde en doğruyu gösteriyor Kur’ân-ı Kerim. Bir hidayet, yani doğru yol rehberi, inananlar için bir rahmettir o.
Nasıl rahmet olan yağmur geldiğinde hayat saçıyorsa, maddeten ve mânen rahmet olan Kur’ân-ı Kerim de getirdiği esas ve prensiplerle dirliğe, düzene, huzura, mutluluğa ulaştırır insanları. Rabbimiz açıkça ifade ediyor, “Biz Kur’ân’ı her şeyin ap açık bir beyânı, bir hidâyet rehberi, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olarak sana indirdik”1 diye.
Kur’ân aynı zamanda bir öğütler menbâı ve hazinesidir. Tâ ki gerekli dersler, ibretler alınsın, aynı yanlışlıklara düşülmesin, dünya ve ahiret zindana dönmesin.
Evet, bizzat Kur’ân’ın ifadesiyle Allah’tan korkanlar için bir öğüt2 olarak indirilmiştir Kur’ân.
Elbette her şeyin apaçık açıklaması, beyanı, bir hidâyet rehberi, bir rahmet ve bir müjde olan Kur’ân, saygı olsun diye evin en mutenâ köşesinde asılı kalmak için indirilmemiştir. Sadece okumakla yetinilip ölülere sevabı bağışlansın diye de indirilmemiştir. Kıssaları tarihî birer olay olarak anlatılıp duygulanmakla yetinilsin diye indirilmemiştir.
Kur’ân indirilmiştir ki yolcu ve misafir olduğumuz şu dünya misafirhanesinde gösterdiği esas ve kurallara uyalım, yanlış yollara sapanların akibetlerinden ders alıp doğru yolda kalalım; her şeyin en güzellerine, en mükemmeline ulaşalım, maddeten ve manen refah ve mutluluk içinde olalım; insanlık ve erdemlilikte yarışalım; birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma, yardımlaşma, sevgi ve saygıyla bezenelim, dünyada da Cennetin küçük bir örneğini sergileyelim.
Bize bu güzellikleri armağan eden o yüce kitaba sırt çevirerek kendi ellerimizle aydınlık dünyamızı karartmak hiç akıl kârı değil.
Dipnotlar:
1- Nahl Sûresi: 89.
2- Tâhâ Sûresi: 3.
14.11.2007
E-Posta:
[email protected]
|