Sahra Bal:
*“Oruç hangi yaşlarda farz olur?”
Oruç, kişi mükellef olunca üzerine farz olur. Henüz mükellef olmayan bir çocuk oruç tutmakla yükümlü olmaz. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav); “Üç kişiden kalem (sorumluluk) kaldırılmıştır: Bunlar; uyanıncaya kadar uyuyan, büluğa erinceye kadar çocuk ve aklî dengesine kavuşuncaya kadar deli”1 buyurmuştur.
Mükellef olma yaşı kişinin akıl- baliğ olduğu yaştır. Buluğ, biyolojik ergenlik demektir ve kişinin çocukluk döneminden çıkıp yetişkinler gurubuna katıldığı dönemin başlangıcıdır. Bu yaş iklim şartlarına ve çocuğun biyolojik ve psikolojik yapısına ve yaratılışına göre değişiklik arz edebilmektedir. Ergenlik çağı net olarak, erkek çocuklar için ilk ihtilâm olduğu yaşta; kız çocuklar için ise ilk âdet görmeye başladığı yaşta başlamış olmaktadır. Bunu yaş olarak rakamlara da döken İslâm Hukukçuları bu konuda bir alt sınır, bir de üst sınır belirlemişler; alt sınırın altındakileri ergen saymamışlar; üst sınırı geçenleri ise, her ne kadar ergen olmadıklarını iddiâ etseler de ergen saymışlardır. Alt sınır kızlarda dokuz, erkek çocuklarda on ikidir. Üst sınır ise, İmam-ı Azam Ebû Hanife’ye göre kızlarda on yedi, erkeklerde on sekiz; İmam-ı Malik’e göre her iki cins için on sekiz; Hanefî Fukahasından İmam-ı Ebu Yusuf ile İmam-ı Muhammed’e göre ise her iki cins için de on beş yaştır.2 Buluğ çağı konusunda Bediüzzaman’ın içtihadı da on beş yaştır.3
Bu durumda, oruç, namaz ve diğer ibadetler kişiye yaklaşık olarak on beş yaşında farz olmaktadır.
***
Habibe Sarı:
*“Oruçlu iken dişlerimizi fırçalarsak oruç bozulur mu?”
Diş fırçalamakla, su, macun veya başka bir madde yutmamak şartıyla, oruç bozulmaz.
***
İsim belirtmeyen okuyucumuz:
*“Kadınlar oruçluyken âdet olurlarsa orucunu bozmalılar mı? Bozmadıkları takdirde günah mı olur?”
Oruçlu iken âdet gören kadının orucu bozulmuş olur. Böyle bir kadının oruçlu imiş gibi beklemesine gerek yoktur. Orucunu bozmadığı takdirde günah işlemiş olmamakla birlikte, daha sonra o günü de kaza eder.
***
Semra Avşar:
* “Astım hastasıyım günde birkaç kez ağzıma ilaç sıkmam gerekli. Kimi hocalar bunun orucu bozmadığını söylüyorlar. Fakat emin olmak istiyorum; beni aydınlatır mısınız?”
Öncelikle geçmiş olsun der, Cenâb-ı Allah’tan acil şifalar dilerim. Astım hastalarının ağızlarına sıktıkları fısfıs orucu bozmaz.
***
Gökçen Hanım:
*“Namazlarımı mümkün olduğunca kılmaya çalışıyorum, ama çoğu zaman kılamıyorum. Eşimle birlikte bir iş yerimiz var, burada da namaz kılmaya müsait yer yok. Oturarak namazımı kılsam kabul olur mu?”
Eşinizle birlikte iş yerinizin olması size namaz ve sair ibadetler hususunda daha kolay imkânlar sunar. Meselâ eğer cami yakınsa sırayla namaz kılabilirsiniz. Eğer iş yerinde uygun yer varsa bir seccade sererek namaz kılabilirsiniz. Eğer bu yer çok uygun olmayan bir yerse, farzları ayakta, sünnetleri oturarak kılabilirsiniz. Allah kabul etsin. Âmin.
***
Tülay Çolakoğlu:
*“Hayırlı günler. Geçirmiş olduğum rahatsızlıktan dolayı sağ bacağımdan ameliyat oldum. Bu nedenle hareket kısıtlığım var çömelemiyorum ve o bacağımın üstüne oturamıyorum yani sağ bacağım bükülmüyor. Namaz kılmak istiyorum ama sandalyede namaz kılınmaz diyorlar. Çalışan biriyim ve iş yerinde de namazımı kılmak istiyorum sandalyede namaz kılınır mı? Eğer kılınırsa nasıl kılınır, sandalyede namaz kılınmazsa benim durumumda biri nasıl namaz kılabilir?”
Öncelikle geçmiş olsun der, Cenab-Feyyaz-ı Mutlaktan âcil şifalar dilerim.
Bahsettiğiniz özürle siz namazlarınızı sandalyede veya alabileceğiniz başka bir destek de varsa alarak kılabilirsiniz. Allah kabul etsin. Âmin.
***
Recep Bozkır:
*“1- Hanefi mezhebine göre yatarken ve namaz kılarken Cevşen takmak caiz midir? 2- Hanefi mezhebine göre gece aynaya bakmak caiz midir? 3- Hanefi mezhebine göre bir şeyden şüphelendiğinde ses duyulur mu? 4-Hanefi mezhebine göre bir kişi evde bazı zaman bayan sesi duyarsa bu ne anlama gelir?”
1- Namaz kılarken Cevşen takmakta bir sakınca yoktur. Ama yatarken çıkarmak daha evlâdır. 2-Gece aynaya bakmakta bir sakınca yoktur. 3- Bir şeyden şüphelendiğinde ses duyulmaz. 4- Evde bayan sesi duymanın genel bir anlamı yoktur. Bu kişisel bir sorun olabilir. Bir psikologa görünmekte yarar vardır.
Dipnotlar:
1- Tirmizî, Hudûd, 1F. Hindiyye, 10/345
2- Sözler, 591
23.09.2007
E-Posta:
[email protected]
|