Şu tarihi gerçek, size de çarpıcı gelecek: 1451’de İtalya/Cenova'da doğan ve 20 Mayıs 1506’da ölen Kristof Kolomb, aslında gerçek bir denizci ve kâşif değil, katildir! Çünkü, tütünü ABD’den getirip yaygınlaşmasının müsebbibi odur! Yerli Kızılderililerin törenler için yılda bir kez kullandıkları tütünü Avrupa’ya getirmiş, oradan da dünyaya yayılmış. Bilirsiniz ki, “sebep olan yapan gibidir.” İyi bir çığır açan aynen sevabına; kötü bir çığır açan da günahına sahip olur! Nasıl katillerin babası Kabil ise ve bütün cinayetler onun hesabına da geçiyorsa; sigaradan ölen insanların da Kristof Kolomb’un hesabına yazılması gerekir.
Yalova Yeşilay Cemiyeti üyesi Dr. Ertan Sarıbaş, geçtiğimiz Cumartesi saat 14:00’de, Halk Eğitim Merkezi Konferans salonunda sigaranın zararları ve bırakmanın metotları konusunda bir konferans verdi. Dikkate sunduğu hususlar ve gösterdiği slaytlar gerçekten çarpıcıydı. Tiryakilerin izlemesini isterdim…
*Tütünde bağımlılık yapan nikotin, katran ve 4 bin zehirli madde var.
*AIDS, tüberküloz gibi birçok hastalıktan daha tehlikeli. Sigara, bu hastalıkların sebebiyet verdiği ölümlerin tümü kadar ölümlere yol açıyor.
*Akciğer, dudak, boğaz gibi pekçok kanser türü sigara soluyarak, hatta ölüm soluyarak alınır!
*At, eşek, inek, deve, koyun gibi otobur hayvanların hiçbirisi tütün bitkisini yemez.
Sigarayı bırakmanın kolay olduğunu, iki ilmî tedavi metodunun olduğunu ifade eden Dr. Sarıbaş, en önemli unsurun, şahsın kendisinin istemiş olması ve asla bu tedavilerden vazgeçmemesi gerektiğini ifade etti. Sigaranın esrar, eroin gibi kötü alışkanlıklar gibi tehlikeli ve zararlı olduğunu da ilmi verilere dayanarak ortaya koydu.
*Türkiye’de 17 milyon sigara tüketicisi var.
*Yalnız sigara içimine 6.5 milyar dolar ödenmektedir. Diğer zarar, hastalık ve tedavi masrafları bu rakamın haricindedir.
*Bir paket sigara tüketen, ayda ortalama 120 YTL verir. Bu, senede 1.440 YTL eder. Demek ki, 20 yılda bir otomobil veya evi, dumana veriror!
Evet, sigaranın damarları tıkadığından akciğer kanserine, beyin felcine, el-ayak kangrenine ve diğer sebep olduğu hastalıklar saymakla tüketilemiyor!
Bir insana zehir vermek, zorla katran içirmek yasaktır ve cezaî müeyyide gerektiriyor! Peki, pis koku ve içmeyenlere verilen zehirlerin zararlarının hesabını kim verecek? Evet, tiryakiler, insan hakkı ihlâl ettiğini düşünmek zorunda. Kul hakkıyla Hakkın huzuruna nasıl gideceklerini ve vereceklerini düşünmeliler! İşin tuhaf tarafı, sigara içenlerin, içmeyenleri zehirleme hakları var da, içmeyenler, “Yahu kardeşim, beni zehirleme!” deme hakkı yok!
Meselenin içmeyenler açısından insanî boyutu şudur: Bir insan, intihara kalkışırsa buna engel olmak zorunda değil miyiz? Veya birisi, başkasına zehir, katran, arsenik, asit ve benzeri zararlı maddeler içirirse, engel olmayacak mıyız? Hepimiz “emr-i bil-la’ruf, nehy-i an’il-münker,” yani iyiyi, doğruyu, güzeli emretmek; çirkin, kötü ve olumsuzluklardan men etmekle görevli değil miyiz? Sigara içmeyenler!
“Bize dokunmayan bir içici binlerce paket içsin, bize ne diyebilir mi?”
Hepimiz iş başına! Lütfen, yavaş yavaş intihara sürüklenenlere acıyalım! Ve lütfen gizli, sessiz katillere ve hatta maktüllere de acıyalım ve onları durdurmaya çalışalım. Bu hepimizin insanî, vicdanî vazifemiz değil mi?
05.03.2007
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|