Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mehmet KARA

Modern hapishane...



Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki aydan az bir zaman kala, bütün dikkatler bu tarafa çevrildi. 16 Nisan’da başlayacak cumhurbaşkanlığı seçimi takvimi öncesi kulislerin birinci maddesi “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” sorusu…

12 Eylül ihtilâlini yaptıktan sonra, üç yıl devlet başkanlığı ve yedi yıl da cumhurbaşkanlığı yapan Kenan Evren, Tayyip Erdoğan’a tavsiyelerde bulmuş. “Ben olsam cumhurbaşkanlığını istemem, başbakan olmayı tercih ederim” demiş.

Ancak Evren bunu söylerken de bir tecrübesini de aktarmaktan geri durmamış. “Her şey, yetkiler, özgürlüğünüz, kısıtlı. Ben ki durmazdım yerimde. Hep gezerdim yurtiçinde. Benim uğramadığım il ilçe kalmadı, ama buna rağmen bir çemberin içerisinde kalırsınız. Yalnız bir yere çıkamazsınız, bir sinemaya gidemezsiniz, bir eğlence yerine gidip ‘ben de eğleneyim’ diyemezsiniz. Hâlâ da diyemiyorum” derken, cumhurbaşkanlığı köşkünü de “yüksek bir makam, ama modern bir hapishane” olarak tanımlamış. (İzmir’de yayın yapan haftalık Diva Dergisi)

Bu cümlelerde pişmanlık mı var, tecrübe mi var bilemeyiz, ama Evren Köşk’te pek de mutlu değilmiş(!) anlaşılan…

***

İşte ihtilâl liderinin “modern hapishane” diye tarif ettiği köşk için geriye sayım başladı. Cumhurbaşkanlığı seçimi takviminin başlamasına 50 gün var. Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığının bitmesine de 80 gün…

Geçtiğimiz hafta Meclis kulislerinde milletvekillerinden Cumhurbaşkanlığına kimin aday olacağı yönünde nabız yokladığımızda onlar da bizden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlardı. “Başbakanımız cumhurbaşkanlığı için aday olmayacak mı?” diye bizden ve diğer gazetecilerden ipucu almaya çalışıyorlardı. Milletvekillerinin bir merakı da erken seçimin ne zaman olacağı… Her milletvekilinin bir hesabı var. “Tayyip Bey köşke çıkarsa, erken seçimin olması daha iyi olur?” diyen de var, “Seçimler normal zamanda yapılsın” diyen de… Cumhurbaşkanını seçecek milletvekillerinin kafası oldukça karışık. Anlaşılan milletvekilleri de Erdoğan’dan henüz bir “ışık” görmemişler.

Bu arada Erdoğan Nisan ayı yaklaştıkça bu konudaki sözlere veya sorulara çok sinirleniyor. Son günlerde “Cumhurbaşkanlığına adaylığınızı koyacak mısınız?” sorusu bir hayli geriyor başbakanı… Bunun son örneği de, Sinop Belediye Başkanı Yılmazer’in, Erdoğan’a “Sayın Cumhurbaşkanım” demesi ile gerçekleşti. “Medyadan beter oldun. Nisan’dan önce konuşmayacağız” diyerek adeta azarlamış. Başbakan Tayyip Erdoğan, kendisine “Başbakanım” yerine “Sayın Cumhurbaşkanım” diyen Sinop Belediye Başkanı Zeki Yılmazer’e fena kızmış. Erdoğan, Yılmazer’e, “Medyanın da önüne geçtiniz. Medya bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor, sen de bunu söylüyorsun” diye de iyice paylamış.

***

Kulislerde cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklayan milletvekilleri ile de espriler gırla gidiyor. Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacağını açıklayan bir AKP’li milletvekili “Bütün Ordu arkamda” diyormuş. Tabiî bu kelime hemen Türk Silâhlı Kuvvetleri’ni çağrıştırsa da, öyle değil… “Ordu” kelimesi ile kastedilen Ordu ilimiz… AKP milletvekili Hamit Taşçı’nın bu sözü söylediğini kendi ağzından duymadık, ama bunu bize bir milletvekilli aktardı. Taşçı’nın aday olmasının gerekçesi de hayli ilginç… “Süleyman Demirel Isparta İslâmköy’den cumhurbaşkanı oldu. Ben İslâmdağlıyım. Şimdi sıra İslâmdağ’da…” diyormuş.

Tabiî, Erdoğan buna da tepki göstermiş, haberlere göre, Erdoğan, genel başkan yardımcılarından birini Taşçı’ya göndermiş, “Şaka da olsa orada burada cumhurbaşkanı adayıyım demesin” demiş. Fakat Taşçı’dan da cevabını almışlar. “Şaka yaptığımı nereden çıkardınız, ben çok ciddiyim” diyormuş.

***

Kulislerde yarı şaka, yarı ciddî de olsa cumhurbaşkanlığı seçimi konuşuluyor. Bazı milletvekilleri de “Nereye gitsek Tayyip Bey cumhurbaşkanlığına aday olmasın” sözlerini hatırlatıyor. Herkesin bir hesabı var. Erdoğan’ın da bir hesabı var ki, 16 Nisan’dan önce açıklamamakta ısrarlı… Ancak, milletvekilleri seçmenlerinden gelen sorulara karşısında sıkışmış olacaklar ki, “Şu Nisan gelse de merakımızı gidersek” derken, vatandaş da artık şu soruya çok kızıyor. “Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olacak mı, olmayacak mı?” Başka bir konu yok gibi…

Gerçekten, şu Nisan gelse de ne olacaksa olsa artık… Ya da bugünlerde—tahriklere kapılıp—Erdoğan aday olup olmayacağını açıklayıverse… Çünkü şafak plâkaya düştü, 80 gün kaldı... Ya da başka bir deyişle 50 gün…

Haydi hayırlısı bakalım.

24.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.02.2007) - Olmert'in ziyareti

  (17.02.2007) - Meğer ‘288 okul numaram değil’miş!

  (11.02.2007) - 301 ve laiklik

  (10.02.2007) - “Derin”lere “çomak” sokmak

  (04.02.2007) - Halk diyor ki...

  (03.02.2007) - Derin mevzuu

  (28.01.2007) - O gün hangi gün?

  (27.01.2007) - Dink'in cenazesi kaldırıldı

  (21.01.2007) - Ateş topu

  (20.01.2007) - Irak imtihanı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004