YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Fransa’nın verdiği “onur” ödülünü iade etmiş.
Eski “Hariciyeci” Kâmran İnan da “nişan”ı iade edenlerden.
Yarın bir gün başka ülkeye kızdık diyelim.
Ne olacak? Hoop, “nişan”lar iade mi?
Mesela, İtalya şimdilerde “nişan” dağıtıyor.
Sunucu, söz yazarı Sezen Cumhur Önal’ın da aralarında bulunduğu 6 kişiye, İtalya ‘Ordine della Stella della Solidarieta’ nişanı ve ‘Cavalier’ ünvanı verdi.
Hem de, İtalyan Kültür Merkezinde düzenlenen törende...
İtalya’nın İstanbul Başkonsolosu Massimo Rustico, İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano ve Başbakan Romano Prodi’nin elinden, Önal’ın yanısıra, yazar Erol Kemal Mahsuni, sinema uzmanı Qıavanni Scogna Millo, gazeteci aynı zamanda haber sunucusu Korcan Karar bu ödüle layık görülmüş.
Atv’nin sunucusu Korcan Karar bu ödüle niye layık görüldü diye merak ettim. “Co-anchorman”lıktan dolayı mı? Malûm, Ali Kırca’nın boşluğunu doldurmaya çalışıyor da...
Törende konuşan İtalya’nın İstanbul Başkonsolosu Massimo Rustico; “Her biri kendi alanında uzmanlaşmış bu kişiler, İtalya-Türkiye ilişkilerinin derinleşmesinde etkili oldular” diyor.
SORUŞTURMACI GAZETECİ
Soruşturmacı Gazeteci, “bozuk gıda uzmanı” Uğur Dündar, önceki gün Başbakan R. Tayyip Erdoğan’la ekran söyleşisi yaptı Dolmabahçe Sarayında... (CNN Türk)
Dündar’da ilk dikkatimi çeken yüzündeki ifade... Çünkü, seçim öncesi, AKP’nin yeni doğduğu dönemlerde Erdoğan’la söyleşi yaparkenki yüz ifadesiyle, şimdikinin arasında korkunç fark var.
O dönemki yüz ifadesi, saldırgan, tedirgin, gergin...
Şimdi: Yaşlı olmasına rağmen, zoraki gülümseyen, kelimeleri özenle seçen... Yüzündeki ifadeyi program sonuna kadar düşürmeyen bir “soruşturmacı gazeteci.”
Hatta, Başbakan’a soru sormuyor, “pas” veriyor.
Bir gazeteci veya programcı “çizgisini” muhafaza etmeli. Her devirde ve her halükârda bir “duruş”u olmalı. Değil mi ama?
*
ESKİYE ÖZLEM
Eski şarkıcılardan Pınar Eliçe, bir programda konuşuyor:
“İddialı işler yapıyordum, magazin gündemindeydim... Hep diyordum, bir gün sevdiğim insanla evlenip, iş hayatıma son vereceğim.” (Emel’ce, TGRT)
Eliçe daha önce katıldığı programlarda “evliliği kutsal gördüğünü” söylüyordu (atv).
Ama sanki fikri değişmiş gibi: “Ben hep fedakârlık yaptım. Bütün yükü çektim. Evlilik gerçekten zor bir iş, kadının sırtında yürüyen bir iş.”
Sonra niyetini açıkça söylüyor ve ekliyor: “Şarkıcılığı özledim, şarkı söylemeyi özledim.”
Hoppala!
Bazılarına rahat mı batıyor ne?
Şöhret mikrobunu bir türlü yenemiyor.
19.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|