Sabah gazetesi bir araştırma yapmış. Entelektüel çevre de olsa, ebeveynler genç kızlarını gece sokağa bırakmak istemiyor.
Gençlerin aileleri ile uyuşmazlık konularının başında gece sokağa çıkma yasağı ve flört geliyormuş.
Meselâ:
Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum, 16 yaşındaki kızı için endişeli:
“Gece 12.00’de okul çay balosu vardı. Asistanlarıma ‘Gidin kontrol edin’ demeyi düşündüm. Eşim durdurdu” diyor.
Gazete “oran”lama yapmış:
“Aile kızını hangi konuda kontrol ediyor?”
Gece gezmesi: % 64
Yatıya kalma: % 62
Dönüş saati: % 57
Flört: % 47
Giyim: % 37
Buradan çıkan sonuç şu:
Genç kız olsun, genç erkek olsun “gece sokağa çıkarsa aile rahat edemiyor.”
Peki ya gençler?
Onların “uyuşmazlık sorunu” nereden kaynaklanıyor?
Aile ile anlaşmazlık konularının başında ise, kızlar için kıyafetleri ve flörtleri, erkekler için ise eğitim ve okul hayatları geliyormuş.
Yüzde 48.3’ü ise ailesi ile herhangi bir uyuşmazlık yaşamadıklarını dile getirirken, çocuklarını sıkı takip altında tutuyor. Özellikle de gece gezmeleri ve arkadaşlarına yatıya kalma konuları söz konusu olduğunda aile gence sınırlarını çiziyor...muş.
Ne yapacaktı yani? “Bıçakların konuştuğu” bir eğitim sistemine güven olmadığı gibi, sokaktaki “tehlike”ye bile aileler duyarlı.
Öyle ya da böyle: Eğitim düzeyi ne olursa olsun, aileler gece gezmelerini sevmiyor.
Efendim, “kuşak çatışması” başlar, “uyuşmazlık” olur!
Bu kimin fikri, gazetelerin mi, uzmanın mı? Sokaklarda kaybolan gençlik ne olacak?
“Kuşak” çatışmasının önüne en güzel şekilde imanlı bir gençlik yetiştirerek geçebiliriz. Vesselâm...
FANî İNSANDAN BAKî SÖZLER
Medyada isim yapmış olanların zaman zaman söylediği sözleri sizlere aktarmak bir borç...
Bakalım kim ne söylemiş:
Murat Parasayar (Manken, oyuncu):
“Hayır işlerine uzak duran bir camia içinde yaşıyoruz. İçimizde özellikle hayır işlerinde bulunan sanatçılar olsa da bunların sayısı çok az. Deniz Feneri Derneği gibi kendini kanıtlamış bir yardım kuruluşunun sanatçıları hayır işlerine yönlendirmiş olması çok güzel bir yaklaşım. Tüm sanatçılarımızı bu tür organizasyonlarda yer almaya davet ediyorum.” (Kadıköy Meydanı. Deniz Feneri Gönüllüsü olarak çağrıda bulunurken yaptığı konuşma.)
Deniz Akkaya (Manken):
“Bir insanın zihninin en çok çalıştığı an, secde ederkenki anmış. Namaz kılarken rahatlamanın nedeni de bu... Aşırı derecede inancı olan ve kafayı bununla bozmuş biriyim..”
Acun Ilıcalı (TV yapımcısı):
Maçlara bedava girebilmek için televizyoncu oldum. Bu gün 25 kişinin çalıştığı bir şirketin patronuyum. ‘Survior’a yarışmacı olarak katılır mıyım? Asla! Deli miyim ben?” (Kelebek)
Yaşar Alptekin (Oyuncu)
“Ötelerde ‘tanrı’ arayacağınıza, içinizdeki Allah’ı bulun!” (Seherden Sahura, Hilal TV)
18.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|