İktidar kulisinde birkaç muhabir, AKP milletvekilleriyle sohbet ediyoruz. Bu sırada kulisin bir ucundan diğer ucuna doğru, bir bayan bir milletvekili ile hızla geçiyorlar.
Boylu, poslu olan bayanın kıyafeti ve makyajı da dikkat çekici olunca, herkes birbirine “Kim bu?” diye soruyor.
Bir gazeteci, “Tanırım, danışman” diyor. Herkesin ne için sorduğunun farkında. ANAP döneminden bir milletvekilinin ismini vererek, “onun danışmanıydı, düzgün bir arkadaştır” diye izahat verme gereği duyuyor. “Biz de yeni bir Sabri olayı mı var dedik” diyen de oluyor, “Bu işler tehlikeli” diye konuşan da...
Dışarıya ne kadar yansıyor, orasını pek bilmiyorum, ama ikinci eş, sekreterle evlilik, çaydan geçirme türü işler AKP’yi sarsıyor.
Partide konuşulan iki konu var. Biri bu tür aşk-meşk işleri, diğeri ise başbakanın “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” sözü...
İkinci sekreteri alandan da söz ediliyor, Ayrancı’da, Çankaya’da ikinci ev açandan da...
Sabri Varan’ın evlendiği sekreterle birlikte çalışan milletvekiline, “Sabri’den başlık parası aldın mı?” diye takılan da var, “Bu iş bizi bitirir” diyen de...
Ancak kesin olan bir şey var ki, AKP finale hiç de iyi girmedi.
Önce başbakanın talihsiz sözü geldi. Henüz onun şoku atlatılmadan bu kez gönül ilişkileri ortaya döküldü.
Şimdi merak edilen sırada hangi tür ilişkilerin olduğu. “Kadın mı, para mı?” diyenden geçilmiyor.
Henüz yaz başında yapılan anketlerde iktidarda 4 yılını doldurmasına rağmen AKP’de bir yıpranma belirtisi tesbit edilemiyordu. Daha da önemlisi, her 4 yılda bir sandık başına giden seçmende kararsızların oranında bir artış yoktu.
Nisan-Mayıs ayında yapılan kamuoyu araştırmalarında kararsızların oranı yüzde 15 civarında gözleniyordu. Yaz geçti, ne olduysa oldu, kararsızların oranı ikiye katladı. Son yapılan kamuoyu araştırmalarında kararsızların oranı yüzde 33 olarak gösteriliyor.
Bu çok önemli bir nokta. Çünkü kitleler, iktidar partisinden önce uzaklaşıp, kararsızları oluşturuyor. Kararsızların oranı belli bir noktaya gelince, bu kez arayış başlıyor.
Başbakan Erdoğan da kabul etti, oy oranlarında ciddi bir düşme var. Şimdilik AKP’den kopma süreci yaşanıyor. Bu da bağımsızların oranını arttırıyor. Daha sonra bu su mecrasını bulacak, bir partiye akacak.
AKP’nin bu kitleleri yeniden kazanma şansı şok mu? Herkesin şansı var. Hatta istikrarı tercih eden seçmen açısından AKP daha şanslı olabilir. Ancak bu şekilde değil.
Siyasî istikrar sayesinde rahat bir nefes alan kitlelerin ekonomi politikalarına, sağlıkta yapılan çalışmalara, duble yola, okullardaki ücretsiz ders kitaplarına bir itirazı yok. Bunlardan memnun olduğu gibi; çektiği ekonomik sıkıntılara rağmen ekonomik istikrarla kendini avutabiliyor.
AKP’nin sorunu icraatları değil, söylemi.
Çanakkale şehitleri gecelerinde şiirler okuyacak kadar mill bir heyecana sahip olan başbakan, şehit cenazelerinin yürekleri yaktığı bir sırada, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyebilir mi? dedi işte. Şimdi görüyoruz ki, askerler yan gelip yatmadı, ama AKP oyları yan gelip yatmaya başladı. Bir sözün seçim kaybettirdiği, bir sözün iktidar tayin ettiği sayısız örnekler göz önündeyken, Erdoğan’ın bu sözü siyasî olarak intihar saldırısından başka bir şey değildi. SONAR Araştırma Şirketi bu sözün iktidara 10 puana mal olduğunu tesbit etmiş.
Yoksul sofralarından, iftar çadırlarından gelen bir siyasî kadronun para ve kadınla anılması da yıpratıcı bir sebep.
Siyasete ak kalma iddiasıyla giren bir kadronun kirlenme görüntüsü...
Siyaset çok kritik bir döneme girdi. 2007’nin ilk çeyreğine kadar kararsızlarda artış, ondan sonra ise arayış dönemine hazır olmalıyız.
İlginç bir tenakuz yaşanıyor.
Başbakan Erdoğan son zamanlardaki söylemleri, iktidarın başını döndürdüğü belediyelerden ve Meclis grubundan bazıları ise para-pul ilişkisi aşk-meşk takıntıları ile iktidarı yıpratıp, oy oranını düşürüyorlar.
AKP’nin adını duymaya bile tahammülü olmayan Cumhurbaşkanı Sezer ile askerlerin çıkışları ise AKP’ye yarıyor.
AKP kimsenin vermediği zararı kendi kendine verirken, Sezer ve askerler de bıraksalar yıpranacak olan AKP’yi tekrar toparlayacak başarıyı sergiliyorlar.
Tuhaf bir ülke burası...
09.10.2006
E-Posta:
[email protected]
|