İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, 2004 yılında BM Genel Kurulunda yaptığı konuşma ile “Medeniyetler arası Diyalog”a dikkat çekmişti. Sonradan dikkate alınan fikirleri, İslâm medeniyeti ile Batı medeniyetinin ortaklıklar kurması ve birbirini anlaması için başlatılan çalışmalara yol açtı.
Aynı zamanda Sosyalist Partinin başkanı olan İspanyol Başbakan, Irak’tan askerlerini çekmekle ABD’nin hoşlanmadığı bir tutum ortaya koymuştu.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sahip çıkılan projeye ile, Batıdan teklif sahibi İspanya ve Doğudan da Türkiye’nin eş başkanlıklarında çalışmalar yürütülmeye başlandı. Türkiye adına Başbakan Tayyip Erdoğan eş başkan olarak projeye katılmakta.
Çalışmalar karşılıklı âkil heyetlerin kurulması noktasına geldi. Bu heyetler ilmî düzeyde müzakere zemininde hazırlıklarını ve önerilerini birbiriyle paylaşacaklar. Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın yürüttüğü “âkiller grubu” geçtiğimiz ay bir araya geldi.
Bakan Aydın, nitelikli bir felsefeci ve ufkunu muhakeme zemininde koruyan bir bilim adamı olarak dile getirdiği yaklaşımlarını, siyasî kariyerinde de sürdürdü. Yine, Batıda doktora yapmış, oryantalist akımları incelemiş ve doğunun çaresizlik ikliminden aldığı itici kuvveti entelektüel analitiğin eşliğinde muhakemeleştirmiş bir üslûbu ve beyan tarzı var.
Medeniyetler ittifakı çalışmalarının meyve vermesi zamana bağlı. Ancak böyle bir ortaklık arayışının BM nezdinde kurumsal düzeyde başlamış olması çok manidardır. Geleceğin fikrî inkişaflarına ve ortaklıklar zemininin teşkiline ciddî harç olacaktır.
***
Zamanla yeni adımlar atıldı. En son medeniyetler ittifakı üst düzey grup toplantısı düzenlendi. Geçen hafta New York’ta düzenlenen toplantıya Türkiye’den Devlet Bakanı Mehmet Aydın başkanlık etti.
“Kültürel kibiri, günümüzün en önemli sosyal hastalıklardan biri” olarak tanımlayan sayın Aydın, amaçlarının dünyada oluşan önyargıları, kutuplaşmaları ve aşırılığı ortadan kaldırmak için çözüm yolları sunmak olduğunu belirtti.
İttifakın özellikle Müslüman dünyası ile Batı dünyasının ilişkileri üzerine yoğunlaştığını, sebebini ise son zamanlarda gelişen şüpheci tutumlara bağlayan ve bununla ilgili bir rapor hazırlığında olan Aydın, dünyada güvenliği ve barışı tehlikeye sokan tehditleri tesbit ederek bunları gidermeye dayalı çözümler önermeyi planladıklarını da belirtiyor.
BM çatısı altında yürütülen rapor çalışmasında özellikle eğitim, gençlik, medya, kadınlar ve göçmenler konusunda tavsiyede bulunulacak. Siyasî analizler yapılacak. Rapor, Kofi Annan’a önümüzdeki Kasım’da İstanbul’da sunulacak.
***
ABD-İngiltere eksenli küresel terör ve işgal operasyonları hem kendi kamuoylarından, hem de dünya kamuoyundan tepki almaya devam ediyor. Bir ABD’li diplomat, “İslâm dünyasında ABD imajını düzeltmek, bir iki kuşak alır” tesbitini yapıyor.
ABD’li vatandaşların kendini güvende hissetme oranı 11 Eylül’den sonra yüzde 82’den yüzde 53’e gerilemiş bulunuyor. 11 Eylül saldırısı, beş yıl sonra Irak ve Afganistan başta olmak üzere 72 bin sivilin öldürüldüğü bir vahşete sahne oldu.
ABD, İngiltere ve İsrail üçgeninin radikalleşmesi, beraberinde diğer ülkelerin ve kültürlerin uzlaşma arayışını ve birbirini kabullenme ihtiyacını arttırıyor.
Tam bu noktada medeniyetler arası diyalog ve ittifak arayışları entelektüel müzakere zemininde akılcı ve aklıselim tarafları yakınlaşmaya itmektedir.
19.09.2006
E-Posta:
[email protected]
|