Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Meryem TORTUK

Eylül düştü toprağa



16-9-2006 yine bir Eylül çaldı kapımızı. Dünya kurulalıdan beri kaç Eylül yaşandı acaba? Hüzün, umut karışımı kaç yaprak düştü toprağa ve toprak kaç Eylül gömdü bağrına? Her şeyi bilen biliyor elbette yaşanmışlıkların tamamını. Dökülenleri, yapılanları, ölüp dirilenleri, düşüp kırılanları ve yeniden inşa olanları biliyor elbette…

Bir Eylül daha gelip kondu işte hayatımıza. Güneş biraz daha sararmış, rüzgâr daha bir hissettiriyor varlığını ve yapraklar bırakıyorlar kendilerini tutundukları o güvenli dalların ellerinden birer birer yere.

Önce yüreğimize uğrar Eylül. Bitirmenin adıdır bir tarafıyla. Her şeyin bittiği, güvenli dallarından teker teker düşüp, bir şeylere karıştığı yerdir. Yeni bir mevsim başlangıcından çok daha ötedir Eylül. Yüreğimizin en hüzünlü sokak ve caddelerinde yürüyüşe çıkarır bizi. O yüzden biraz hasret kokar. Çünkü giden bir çok güzelliğin ayrılığı ince bir sızıyla kalbimizde o gitmelerin yaralarını hatırlatır. Gençliğimiz gibi, sevdiklerimiz gibi ve onların ardından yiten duygularımızın boşluğu illâ durup durup bize ayrılığı hatırlatır. Ve her ayrılığın da gönlümüzde diğer yanı hasrettir.

Bir yanıyla hatırlananlar ayıdır Eylül. Onca faniliğin boşluğunu yüreğimize yüklemesi de bundandır belki de kim bilir? Hatırlatmak içindir, yok olmayı, hiç olmayı, yüreğimizin bu yokluğun ve hiçliğin içindeki sancılarını. Yokluğa katlanamayacaktır yürek çünkü. Bilir bunu Eylül’ü gönderen ve Eylül. O yüzden hatırlatır bize yokluk ve hiçlik bir seçimdir. Ve insan seçtiklerinin eseridir. Her Celâlin içinde Cemaliyle de yansıyan Zat bilir Eylül’ün öbür yüzünü. Göstermek istediği de bu sarı zarfın içinden toprağa düşen tohumlardır zaten.

Bir yanıyla yeniden inşadır Eylül. Sarı zarftan toprağa saçılan tohumların hasretle baharını beklediği yerdir. Kalbimize gömdüğümüz ötelere ait binlerce umut, arzu, hayal, yitirme ve kavuşmanın tohumlarının yüreğimize serpildiği mevsimdir. Gözlerimiz bakışlarıyla hep sonsuz olana çevrilirken, avuçlarımızdan arza ulaşan da hep bu yeniden var olma duâsıdır.

Eylül’ün toplamı, hasret, bekleme ve inşadır…

16.09.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.09.2006) - Hayat okumaları-II

  (31.08.2006) - Hayat okumaları- 1

  (22.10.2005) - Yeni başlangıçlara

  (13.08.2005) - Kanser

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004