Yüzümüz duygularımızın haritası
Doğrusu çoğu zaman, ‘yaşayıp gidiyoruz, sürünüp gidiyoruz’ diye diye nasıl bir görüntü taşıdığımızı unutuyoruz.
Oysa ki duygularımızda olup bitenler, dış gündemimizi etkiliyor.
İç karmaşa, yüz hatlarında, alın çizgilerinde kendini gösteriyor, tabiî iç huzur da...
Kişiyi görür görmez, ‘mutlu insan’ ya da ‘kaygı dolu’ deriz. Hele hele birkaç cümle kurunca, iç atmosfer kendiliğinden gündeme oturuyor.
Onun için, yüzümüze ve bedenimize yansıyan, duygularımızın haritasıdır.
Bu, zamanla bizim görüntümüzü oluşturur.
***
Davranış okumaları anlamlı
Biz fark etmesek de, muhataplarımız bizi okuyorlar.
-‘Ne oldu sana komşu, oldukça kederli gözüküyorsun.’
-‘Sevincin gözlerinden okunuyor.’
-‘Bir şeyler var, ama çözemiyorum.’
-‘Çökmüşsün be kardeşim.’
-‘Ooooo! Gençleşmişsin...’ gibi ifadeler, davranış okuma ifadeleridir.
Bu ifadeler çoğu kez, bizim de içimizden, ‘evet ya, adam bildi’ dediğimiz cinsten doğruluk taşımaktadır. Nitekim yüzler, gözler, eller ve bir bütün olarak beden, muhatabımızla etkili bir şekilde konuşmaktadır. Onları eğitmek ve değiştirmek de mümkündür.
Onun için gerçek görüntülerimiz komşularımızda saklıdır.
***
Sahte kimlik ve gerçek kimlik
İnsanlar nazarındaki görüntümüz, aslında gerçek kimliğimizdir. Çevremizden bizi değerlendirenler, bizi ‘olduğumuz gibi’ gördüklerinden, ortaya konan düşünceler, yorumlar büyük oranda doğrudur. Ama insan kendini değerlendirirken, hata ve kusurlarını görmezden gelerek sahte bir kimlik oluşturabiliyor.
Hep merak ederiz, ‘Yanlarından kalkıp gittiğimiz insanlar acaba bizim hakkımızda neler söylüyorlar?’ diye. Ya da ‘Uzun yıllar komşuluk yaptığımız komşumuzun bizim hakkımızdaki kanaati nedir’ diye. Bu merak anlamsız değildir.
‘Ben Hakk’ı bilirim, bana ne, insanlar ne düşünürse düşünsün’ diyen kişi, bir şeyleri eksik bırakıyor demektir. Çünkü Hakk’ın rızası da halkın rızasından çok ayrı değildir.
Komşu öylesine bir yorum yapmaz. O genelde bizim gerçek görüntümüzü sunar. Yapılan yorum, yıllardır oturmuş bir kanaatin yorumudur. Bizim katılmadıklarımız varsa da, onlar kendimizde görmediklerimiz veya görmek istemediklerimizdir.
Komşu birer aynadır.
Ama tabiî komşu da komşu ola...
***
‘Komşu kanaati’ne dikkatler çekiliyor
Hadis-i şerifler, komşunun bizim hakkımızdaki taşıdığı kanaatlere dikkatleri çekiyor; “İyiliği yap, kötülükten sakın, yanlarından kalktığın zaman halkın senin hakkında söyleyeceklerinden hoşlanacağın şeyleri gözet ve yap.”
“Komşun seni iyi diye överse, sen iyisin; kötü diye yererse, sen kötüsün.”
“Kişinin Allah katındaki derecesini öğrenmek istiyorsanız, bulunduğu topluluktan kalktığında veya öldükten sonra arkasından yapılan övgülere bakın.” (Camiü’s-Sağır, 1. Cild).
Hadis-i şerifler bizi komşu, arkadaş ve dostlarımızın bizim hakkımızdaki kanaatlerini dikkate almaya çağırıyor. Onun için Allah katında ne anlam ifade ettiğimiz, insanlar arasında ne anlam ifade ettiğimizle doğrudan alâkalı.
Tabiî buradaki komşu; apartmandaki kapı komşumuz, alt-üst katlardaki komşularımız olabileceği gibi; iş yerindeki oda arkadaşımız, spordaki maç arkadaşımız, yolculuktaki yol arkadaşımız da bir komşuluk ihtiva edebilmektedir.
Hadis-i şeriflerdeki muhteva, komşuluk anlayışının iyice yozlaştığı günümüzde, tekrarla nazarlarımıza sunulması gereken bir derstir.
Komşular arasındaki şikâyetlerin artması, iyiye alâmet değil.
Hz. Aişe (ra) anlatıyor:
Allah Resulü’nden (asm) şunları işittim: “Cebrail bana komşu hakkına riayet olunmasını o kadar vasiyet etti ki, onu mutlaka mirasçı yapacak sandım.”
***
Ne dersiniz komşunuz hakkında?
Komşu sizin hakkınızda ne der?
Değerlendirelim efendim.
16.09.2006
E-Posta:
[email protected]
|