Aile meclisi kararı
Zaman zaman gazetelerin üçüncü sayfalarına düşen haberlerden birisi olarak görüyoruz konuyu. Törelerin kör gözü, bir şekilde kararmış hayatları ortadan kaldırıyor. Tamir yok, arızalanan ortadan kaldırılıyor. Oysa ki suç oluşurken, hayatlar kararırken sorumluluk alan olmuyor.
Kolayı tercih ediliyor:
‘Aile meclisi kararıyla kurşunlandı!’ Aile meclisi kararı infaz edildi!’ gibi haberler.
Evet, aile meclisleri son zamanlarda hep olumsuz sonuçlar için toplanır oldu. Nerede öldürülecek birisi var, hemen büyükler toplanıyorlar ve ilgili kişinin infazına karar veriyorlar. Böyle bir karar alma ve uygulama yetkisini ne din, ne de modern hukuk bu insanlara vermiyor. ‘Töre böyle’ diye tutturulan yanlışlar, yeni yeni yanlışların doğmalarına zemin hazırlıyor.
Peki aynı aile meclisleri o ilgili kişinin (kadının-erkeğin) yanlış adım atmaması için neden toplanmıyor?
Aynı aile meclisleri denk olmayan evlilikler yapılırken, neden bir toplantı yapıp, ‘Hayır, böyle olamaz’ demiyorlar?
Aynı aile meclisleri, 50-60 yaşlarındaki adamlarla (ihtiyarlarla) 15-20 yaşlarındaki kızlar evlendirilirken, neden ‘Olamaz böyle bir şey’ demiyorlar?
Aynı aile meclisleri, evlenmiş ama artık geçim derdine düşmüş evlilere; neden ‘Nasıl destekler bulabiliriz’ diye düşünmüyorlar?
Aynı aile meclisleri, ailelerin çocuklarının eğitilmesi amacına dönük, neden değişik projeler için bir araya gelmiyorlar ve yapıcı kararlar almıyorlar?
Aynı aile meclisleri, başlık parası adı altında herhangi bir mal gibi kızlar satılırken, neden olaya müdahale etmiyorlar?
Aileyi en güzel dinin hükümleri korur
Ailenin, toplumun yapı taşı olduğunu kabul ediyoruz.
Ailenin ve aile bireylerinin her türlü kötülüklerden korunması gerektiğini savunuyoruz.
Ailenin toplumun da geleceğini oluşturacağına inanıyoruz.
Aile bozulursa, toplumun bozulacağını biliyoruz.
Aile bireyleri arasında demokratik yapının mutlaka işlemesi gerektiğini savunuyoruz.
Bu çatı altındaki her bireyin, ayrı ayrı haklara sahip olduğunu ve hiç kimsenin yaşama hakkına, hiç kimsenin kastetmek gibi bir hakkının bulunmadığını biliyoruz.
Ailelerin toplumdan topluma da değiştiğini, her toplumun ailesini koruyan değer yargılarının farklı farklı kaynaklardan beslendiğini de biliyoruz. Onun için bizim aile yapımızı koruyan değer yargılarının dinimizden geldiğini ve dinimizin aile çatısını mukaddes bir hayat alanı olarak değerlendirdiğini idrak ediyoruz.
Bir konu için aile meclisini toplayan hangi aile büyükleri, içinde oldukları durumun dinî boyutunu bir ilgiliden sormuşlardır?
Cehaletin yardımı ve şeytanın da teşvikiyle; bir yanlışı bir başka yanlışla düzeltmeye kalkmak, cehalete kurban olmak değil de nedir.
Aile ocakları çok dikkatle kurulmalıdır. O ocakların sağlıklı olması için de, aile bireylerinden akraba çevrelerine, komşuluk ilişkilerinden devletin kurumlarına kadar sorumluluklar bulunmaktadır.
Herkes, başarısız bir sonuç ortaya çıkmışsa; ‘Bana düşen ne idi, ne kadarını yapabildim ya da yapamadım’ muhasebesini yapmalı.
Sebepler ve sonuçları
Sonuçları değil, sonuçları doğuran sebepleri ortadan kaldırmak sağlıklılık alâmeti. Ortaya çıkan olumsuz sonuçlarda harekete geçmeden önce; olumsuz sonuçlar ortaya çıkmadan harekete geçmek ve olumsuzluğun giderilmesi için adım atmak, aydın insanlara yakışan bir davranıştır.
Sebepler kişiyi hırpalarken seyretmek, sonucun oluşumuna katkıda bulunmak demektir. Sebeplerin ortadan kaldırılması için ‘bir şeyler’ yapmak, kişiyi mesuliyetten kurtarabilir.
Bazen basit bir şeyi yapmamak, çok büyük şeylerin oluşumuna sebeptir.
Ortaya çıkan sonuçlarda bir şekilde herkesin bir dahli vardır. Dahli oranında kişi mesuldür.
Müsbet kararlar almak,
müsbet sonuçlar doğuruyor
Aile meclisleri, sadece menfi kararlar için bir araya gelmemelidir. Müsbet kararlar, menfi kararların doğuş sebeplerini ortadan kaldırıyor.
Evet, her aile bir meclistir. Ve bu meclisin bir yönetime ihtiyacı vardır. Baskıcı ve diğer bireyleri yok farz eden bir yaklaşım artık çağ dışı. Bu kör alışkanlıkların dinimizle de zerre kadar bir bağlantısı yok. Çünkü dinimizde esas olan tahrip değil, tamirdir.
Her hafta, belirlenen günde, bizim aile meclisimiz de toplanıyor ve belli kararlar alıp uyguluyor. Yanlış örnek örnek değildir. Biz, doğruları örnek alıp uyguluyoruz.
İşte size, taptaze, müsbet bir aile meclisi kararı ve sonuçları:
04.07.2006 tarihli aile meclisi kararı:
‘Her birey, toplantıya bir hadis öğrenmiş olarak katılacak.”
Küçük ev arkadaşlarımızın topladıkları hadislerden bir kaçını sizinle de paylaşalım.
1- Siz bu dünyaya kolaylaştırmak için gönderildiniz; zorlaştırmak için değil.
2- Fatıma namusunu koruduğu için Allah onu ve neslini Cehenneme haram kıldı.
3- Size istemeksizin bir şey verildiğinde, ondan yeyin ve başkalarına da ikram edin.
4- Kalbini tırmalayan iş yapma.
5- Alim olmayan, ilim öğrenmeyen bizden değildir.
6- Müslümanı aldatan, ona zarar veren, ona hile yapan bizden değildir.
Nurenda ve Nurseda’ya teşekkürler.
26.08.2006
E-Posta:
[email protected]
|