Kalp krizi nedir?
Kalp krizi, kalbinizi besleyen kan damarlarındaki daralmaların (damar sertliği), zaman içinde tam bir tıkanıklığa dönüşmesi sebebiyle oluşur. Kalbi veya beyni besleyen damarlar, kolesterol (kan yağları), diğer yağlar, kalsiyum ve kandaki bazı maddelerin birleşerek oluşturdukları tabakalar (plaklar) yüzünden daralabilir. Damarlardaki bu daralmalar, damar sertliğine (ateroskleroz) yol açar.
Oluşan tabakanın boyutu büyüdükçe kan akımı azalır. Kalp kası normal çalışmasını sağlayacak miktarda oksijen alamaz hale gelir. Bu durumda göğüste, boyun ve sırtta “sıkışma veya nefes alamama hissi” adı verilen bir ağrı hissedilebilir. Bu ağrı, bir sıkıntı veya stres haliyle birlikte yaşanır ve genellikle birkaç dakika içinde geçer.
Eğer kalp damarları ile kalbe yeterince oksijen sağlanıyorsa, kalp sorunsuz bir şekilde atmaya devam eder. Kalp damarlarının bazı bölümleri tıkandığında ise, kalp damar hastalığı (koroner arter hastalığı) (KAH) oluşur. Bu durumda kalbe gelen kan akımı azalır. Eğer kan akımı uzun süre tamamen kesilirse, kalp krizi (miyokard infarktüsü) (Mİ) meydana gelir ve kalp kası zarar görür.
ABD’de her yıl yaklaşık 1.5 milyon kişi kalp krizi geçirmektedir. Kalp krizi geçirenlerin üçte bir kadarı ilk 20 günde, % 3-% 12’si de bir yıl içinde hayatlarını yitirmektedir. Kalp krizi geçirenlerin yalnızca % 30’u krizden sonra 10 yıl yaşayabilmektedir. Günümüzde kalp krizi belirtilerinin daha iyi tanınması, tedavi kalitesinin yükseltilmesi ve tedavi seçeneklerinin artırılması için yoğun çaba harcanmaktadır.
Risk faktörleri nelerdir?
• 45 yaş veya üstü erkek olmak.
• 55 yaş veya üstü kadın olmak, ya da östrojen almamış erken menopozda olmak.
• Babanızın veya erkek kardeşinizin 55 yaşından önce, annenizin veya kız kardeşinizin 65 yaşından önce miyokard enfarktüsü geçirmiş olması.
• Sigara içiyor olmanız.
• Total kolesterol değerinizin 240 mg/dl olması, HDL (iyi) kolesterolünüzün 35 mg/dl olması.
• Kan basıncınızın 140/90 mmHg olması veya bir hekim tarafından hipertansiyon teşhisi konulmuş olması.
• Açlık kan şekerinizin 126 mg/dl bulunması veya kan şekeri regülasyonu için ilâç ihtiyacınızın olması.
• Anamnezinizde koroner kalp hastalığı veya miyokard infarktüsü teşhisi konulmuş olması.
• Çoğu günlerde 30 dakikadan az fizik aktivite olması.
• Aşırı kilolu olmanız.
Uyarıcı belirtiler nelerdir?
Kalp krizi hayatı tehdit edebilen ve ölümle sonuçlanabilecek acil bir durum olduğundan, uyarıcı semptomların fark edildiği anda hemen 112 Hızır Acil Servis aranmalı ve koroner yoğun bakım ünitesi olan en yakın hastahaneye doktor refakatinde ambulans ile nakledilmelidir.
Bu belirtiler ortaya çıkıp-kaybolabilir ve bir süre sonra tekrarlayabilir. Kalp krizi teşhisi ne kadar erken konulursa tedavi o kadar başarılı olabileceğinden, zaman kaybetmeden yardım istenmelidir.
• Göğüs kemiği arkasında baskılayıcı, dolgunluk hissi veren, sıkıştırıcı rahatsızlık hissi veya ağrı olabilir.
• Bu ağrı birkaç dakikadan uzun sürer, kaybolup tekrar ortaya çıkabilir.
• Göğüs ağrısı, omuzlara, boyuna ya da kollara yayılabilir.
• Göğüsteki ağrı ya da rahatsızlık hissine eş, sersemlik, baygınlık, terleme, bulantı-kusma ve nefes darlığı eşlik edebilir.
Her hastada bu belirtilerin tümünü görmek mümkün değildir. Belirtiler kaybolup tekrar ortaya çıkabilir. Bu belirtilerden bir veya birkaçını başka bir kişide fark ederseniz, hemen Hızır Acil Servisi arayarak, hastanın emin bir şekilde hastahaneye ulaştırılmasını sağlayınız.
Risk faktörleri ile mücadele nasıl yapılmalıdır?
Hastanın yaşı, cinsiyeti ve ailesinde kalp hastalığı varlığı, değiştirilmesi mümkün olmayan risk faktörlerini teşkil eder. Oysa sigara içimi, yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı, fizik inaktivite, kilo fazlalığı değiştirebilen risk faktörleridir. Son zamanlarda şeker hastalığının değiştirilmesi mümkün olmayan risk faktörleri arasında yer alması gerektiği ileri sürülse de, iyi bir diyabet regülasyonunda yarar vardır.
|