Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 03 Eylül 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Yasemin GÜLEÇYÜZ

Ya Mevlânâ!



Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Mevlânâ'nın doğumunun 800. yılı sebebiyle 2007 yılını "Dünya Mevlânâ Yılı" olarak ilân etti.

Bunun ardından da bir telâşedir başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile girişimciler Mevlânâ için bir dizi programı gündemlerine aldılar. Hazırlıklar çerçevesinde, Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu 2007-2008'de dünyanın önemli şehirlerinde 310 konser verecek.

Bu arada İran da kutlama hazırlıklarına başlayarak “Mevlânâ bizimdir. Size de ne oluyor?” havasıyla Türkiye'yi eleştirdi. Zaten öteden beri “Siz Türkler Mevlânâ'yı sahipleniyor, Horasan'ı da Erzurum'un kazası sanıyorsunuz” diyorlardı…

Mevlânâ konusunda bile yapılabildiğine göre, şu milliyetçilik gerçekten ilginç bir hastalık!

Oysa ki Mevlânâ'yı Mevlânâ yapan sır, zamana ve mekâna hükmettiği için onun sesi 800 yıl öncesinden bugüne ulaşabiliyor, dünyanın dört yanından insanlar onun fikirlerini rehber alabiliyor…

Nasıl dayanacağız?

Stephen Hawking, ALS olarak adlandırılan sinir hastalığı yüzünden tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda kalan ünlü bir İngiliz fizikçi. Tedavisi olmayan hastalığı sebebiyle Hawking tek elini kullanabiliyor ve bilgisayar destekli bir sistem aracılığıyla iletişim kurabiliyor.

Hawking geçenlerde, Guardian gazetesinde okuyucularına şu soruyu sormuş: “İnsan soyu, politik, sosyal ve çevre problemleriyle dolu bir kaosun içinde bulunan dünyada yüz yıl daha nasıl dayana-bilir?”

Bu soruya iki gün içinde 16 bin e-posta gelmiş. Mesajlarda yüzdelik sırasına göre cevaplar şöyle gruplanıyor:

Allah'a güveniyoruz.

Teknolojiden ümitliyiz.

Uzayın ya da denizlerin derinliklerine göçebiliriz.

Başka diyarlara göçme fikrini, “Bu kadar mükemmel bir dünyayı mahvettikten sonra, göçmek bu kadar kolay mı? Orayı da bozmayacağımız ne malûm?” sorusuyla eleştirenler de mevcutmuş.

Cambridge Üniversitesinde Profesör olan Hawking, verdiği seminerlerde insanoğ-lunu bekleyen kaosa (ki biz inananlar kıyamet diyoruz) çözüm olarak Ay'da ya da Mars'ta koloniler kurulmasını tavsiye edi-yor. Zamanın Kısa Tarihi adlı kitabında, Big Bang'ın "yokluktan var olma" anlamına gelmediğini ileriye süren Hawking, materyalist bir bakış açısına sahip.

“Yoktan var eden” Zâta inanmayınca, geleceği bilimin de tesbitiyle kesin olan Kıyamet Günü’nden kaçış senaryoları artacağa benziyor…

Yaratıcının mülkünden kaçacak yer var mı?

Objektif habercilikmiş…

Akşam, kandil programına gitmeden önce TV'den ana haber bültenini takip ediyorum. Sıra kandil haberine geliyor. İstanbul Eyüp Sultan Camii'nden canlı yayına katılan bayan spiker, “Bu gün kandil sayın seyirciler. Müslümanların kutsal günü. Müslümanlar bugünün kutsiyetine inanıyorlar ve geceyi ibadetle geçiriyorlar. Hz. Muhammed'in semaya yükseldiğine inanıyorlar…” diye “Onlar… Müslümanlar…” üzerine kurguladığı haberin ruhta buz etkisi oluşturan sunumunu yapıyor.

Yaşadığı toplumun değerlerine bu denli yabanî düşen bir yayın anlayışı “objektiflik” kılıfına sığmıyor, sığamıyor!

Sınırları olmalı insanın…

“Sinema filmleri insanların bilinçaltına inebilmenin en iyi yollarından biri. Ürünü, filmin öyle bir sahnesinde kullanırsınız ki, izleyici o sahneye olan beğenisiyle birlikte, bilinçaltına o sahnede kullanılan ürünü de beğeni olarak atar.” “Örtülü reklâm” uzmanı Ralph Watson mesleğinin sırrını anlatırken, medyada bilinçaltımızla çocuk oyuncağı gibi nasıl oynandığının da altını çizmekte aynı zamanda. Dikkat ederseniz, değil yetişkinlere yönelik filmlerde, çizgi filmlerde bile çocuklarımızın taptaze bilinçaltına aşırı tüketim, reankarnasyon, çok tanrılı din inancı gibi bir dolu batıl kavramın hoyratça atıldığını fark edersiniz.

O halde, ne yapmalı da iç dünyamızı kesret dairelerinde boğulmaktan kurtarmalı?

Sınırlarımızı belirlemek, seçici olmak, yani her önüne geleni okuyup seyretmemek, çocuklarımıza da bunu telkin etmek en tutarlı yol olsa gerek.

Kur’ân ve Sünnette belirtilen “kulluk sınırları”ndan daha etkili bir yol biliyor musunuz?

Talihleri varmış...

Büyük buluşlara imza atan bilim adamlarının çocukluğunu anlatan bir kitabı bitirdim geçenlerde…

İlginçtir. Thomas Alva Edison, ilkokula başladığından kısa bir süre sonra algılama yavaşlığı sebebiyle okuldan uzaklaştırılır. “Onlar senin ne kadar zeki olduğunu anlayamadılar” diyen annesi zaman zaman özel öğretmenlerin de yardımını alarak çocuğunun eğitimini üstlenir.

Bugün kullandığımız elektrik ampulünü ve sesi kaydedip yineleyebilen gramofonu Edison geliştirir.

“1500 deneyde de başarısız oldum” diye dertlenen asistanını “1500 yolun geçersiz olduğunu ispatladığını düşünsene!!!” uyarısını yapacak kadar hayatı bir başka açıdan okur!

Einstein'ın çocukluğu da bundan farklı değildir. Einstein konuşmaya o kadar geç başlar ki, gelişiminden şüphelenilir. O da ailesinin desteğiyle eğitimini tamamlar.

Günümüz teknolojisinin bugünkü seviyeye gelmesinde bu iki bilim adamının büyük payı var. Bu hayatları okuduğunuzda zihninizde beliren şey şu:

Eğer onlar bugün yaşasalardı, özürlü çocuklar olarak kabul edilip, büyük bir ihtimalle ilâç tedâvisi destekli özel eğitime tâbi tutulurlardı. Ve neticede sıradan, standart bir insan olurlardı.

Malûmunuz, insanları standartlara uygun yetiştirme konusunda çağımız tarihte hiçbir devirde olmadığı kadar mahir!

03.09.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.08.2006) - Küçük filozoflar

  (13.08.2006) - Hanımlara üç ihtar!

  (06.08.2006) - Büyülendiniz mi?

  (30.07.2006) - Paralanırken paralanmayalım!...

  (23.07.2006) - Rüzgârların önündeki kuru yapraklar…

  (16.07.2006) - Ayaklarımızı yere sağlam basalım…

  (09.07.2006) - Akdeniz notları

  (02.07.2006) - Farklı bir açıdan öfke

  (26.06.2006) - İran, Irak’a benzemez…

  (18.06.2006) - Aile kurumunu koruma programları

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004