“İşte Türkiye’nin konuştuğu cami” başlığıyla verilen haber, gerilim filmlerini aratmayan bir müzikle ekrana sürülüyor.
İnsanı ürpertmek için ellerinden gelen her kurgu yapılmış.
Show TV Haber Özel ekibi, İsmailağa Camiinde kalbinden bıçaklanarak öldürülen emekli imam Bayram Ali Öztürk’ün son nefesini verirken çekilmiş görüntülerini ekrana getirdi.
Görüntüler nedense birkaç gün sonra ekrana servis ediliyor.
Haberde sık sık “Görüntüleri ele geçirdik” gibi ifadeler kullanılıyor. Eğer doğruysa, bu “başarılı bir habercilik...”
Ancak Türkiye’nin şartları gözönüne alındığında, “başarılı bir habercilik” sözkonusu bile olamaz. Dolayısıyla, “ele geçirme” yok, kesinlikle “bir elden gönderme” var.
Görüntülere göre, cami içinde kalbinden bıçaklanan Bayram Ali Öztürk’ü cemaat avluya çıkarıyor. Bu arada içerde bir kargaşa sürüyor. Haberde bu “linç” diye geçiyor.
Yine görüntülerde kalabalık çaresizlik içinde imamın çevresinde toplanmış. ‘Ambülans!’ diye feryat ediyor. Bir kısmı da nabzını kontrol ediyor.
Haber, İsmailağa Camiinin etrafındaki insanların görüntüsüyle kapanıyor. Oradaki insanları adeta rencide eder gibi...
Provokasyonla ne elde ettiler bilemeyiz... Ama bu tür haberlerle, insanların akıllarında istenmeyen görüntü bıraktıkları kesin.
AVŞAR’IN MEKTUBU
Hülya Avşar öksürse gündem oluşturuyor.
Şehit analarına seslendiği mektupla yeni bir gündem oluşturarak, kendinden söz ettirmesini bildi.
Kusura bakmayın, ama ben bu konuda onu samimi bulmuyorum.
Çünkü peşinde koşturduğu görsel ve yazılı medya onun bu hareketini ballandırarak kullanacak, kullandı da.
Avşar, şehitleri gölgede bırakacak açıklamalarla gündem oluşturma gayretini bir kenara bırakmalı.
Özel hayatına özen göstermeli önce.
Mektubun bir satırında;
“Hiçbir şeye konsantre olamıyorum” diyor. Yani hanımefendi “çalışamıyor..”
Lütfen, bu konuyu istismar etmeyin!
İNCE ÇÖPDEMİR
“Gerçeğin Ta Kendisi” (NTV) tam gaz devam ediyor. Kadir Çöpdemir, yeni yayın döneminde yeni haliyle ekranda.
Doğrusu, eski hali daha mı sevimliydi? Şişmanlık konusunu ele aldığı bölümde hayli incelmiş gördük.
Demek ki, şişmanlar bir “sevenini” ve “kalesini” daha kaybetti.
İKBAL YUVADA
İkbal Gürpınar, Kanal D’nin umutla transfer ettiği isimlerdendi. Gürpınar çizgisini kaybetmeden yayın hayatını sürdürdü. İstikrarlı çizgisi ona rating getirmeyince, Kanal D yönetimi kapıyı gösterdi.
Yeni yayın döneminde Samanyolu TV’de “Sabah Neşvesi” adlı programla izleyici karşısına çıkacağı haberlerini okuduk.
Gürpınar, “Ağlamaların, hakaretlerin ve dramların aksine programın izleyiciye umut olacağını” söylüyor.
Programda, “İnsanlara olumlu şeyler anlatacağız. Çünkü kavga, gürültü, dedikodu insanların bağışıklık sistemini bozmuş durumda. Biz insana hayatı zehir eden programlardan farklı bir içerikle çıkacağız izleyicinin karşısına. Onların tam tersine, programımız umut programı olacak” diyor.
Haydi hayırlısı!
REKABET PROGRAMLARI
Yine yayın döneminde şarkıcı Emel Müftüoğlu’na sabah programı yaptıracak (Emel’ce Sabahlar).
Daha önce TRT’de, sonra TV 8’de program yapan Müftüoğlu, şimdi TGRT ekranlarında.
Yeni yayın döneminde özel kanallar, sabah yayın yapan kadın programları için kıran kırana rekabete girecek gibi görünüyor. Bakalım kim, hangi programcı sezonu “başarıyla” kapatacak?
08.09.2006
E-Posta:
[email protected]
|