Faruk ÇAKIR |
|
Kim cevap verecek? |
Maalesef terör, kan akıtıp can almaya devam ediyor. Maddî havanın ısınmasıyla birlikte terörün ateşi de yükseldi. Aylardan beri yapılan ‘tahmin’leri doğrularcasına, hemen her gün yeni bir terör saldırısı ve şehit haberlerini duyuyoruz. Terör konusu, uzun yıllardan beri Türkiye’nin başını ağrıtan, gayret edilmesine rağmen henüz kalıcı çaresinin bulunamadığı bir problem. Şehit haberlerinden sonra yapılan açıklamalar ‘Kanı yerde kalmayacak’ın çok da ötesine gidemedi. Elbette bu sözler de söylenecek, ama sözlerin icraatla desteklenmesi şart. Bu yapılamadığı için ‘tepki’ler sözde kalıp terör saldırılarından sonra tekrarlanmaktan öteye gitmemiş oluyor. Her defasında ifade etmeye çalıştığımız gibi yine tekrarlayalım: Terörü sona erdirmek sadece siyasetçilerin ya da sadece silâhlı kuvvetlerin işi değil. Bütün Türkiye’nin, hepimizin problemidir. Adım adım hepimizin yapacağı, yapması gereken şeyler vardır. Silâhlı kuvvetler terörle mücadelede doğruluğu test edilmiş metodları kullanacak, siyasetçiler de gerekli altyapıyı sağlayacak, bizler de yanlış yapanlara en azından ‘buğz’ ederek teröre karşı duranlara mânevî destek vereceğiz. Aynı şekilde sivil toplum kuruluşları ve iş adamları da üzerlerine düşen görevi yerine getirecekler. Nihayetinde bu toplu kararlılıkla ancak terör sona erebilir. Fakat hiç unutulmaması gereken nokta, bu mücadelede kararlılık ve doğru metodu kullanmak gerektiğidir. Her gün değişen metodlarla ya da terörü önleyen değil de daha da azdıran metodlarla terörle mücadele edilmez. Konuyla ilgili olarak çok şey söylemek mümkün, ama bütün bu sözler acaba şehit babalarının sorusuna cevap olabilir mi? Çarşamba günü (16 Haziran 2010) Şırnak’ın Uludere ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan uzman çavuşun babası “Bu kan ne zaman duracak?” diye sormuş. Bu can alıcı soru elbette ilk defa sorulmuyor. Hemen her şehit haberinden sonra aileler ve bütün milletimiz bu soruyu bazen sesli, bazen de sessizce soruyor. Peki, bu sorunun makul ve kabul edilebilir, inandırıcı cevabı hazır mı? Türkiye’yi idare edenler, birbirlerine lâf yetiştirme yarışını bir an olsun sona erdirip bu soruya cevap verebilse daha iyi olmaz mı? “Bu kan ne zaman duracak?” sorusuna ikna edici cevap verebilmek için evvelâ “Bir an önce durmalı” denilmesi ve ona göre adımlar atılması lâzım. Terörü sona erdirmek ‘birinci görev’i olanların bu konuyu ‘ek iş’ gibi görmeleri kabul edilemez. Ümit ve temenni ediyoruz ki; ‘hiç bitmeyecekmiş gibi’ görülen bu terör hadiseleri bir an önce sona erer ve Türkiye, enerjisini milletin huzur ve refahına sarf eder hâle gelir. Teröre harcanan maddî emeğin, kalkınma ve refaha harcandığını bir düşünelim. Çok kısa zamanda “Büyük Türkiye” olmamız mümkün. Zaten terörü destekleyen odakların birinci hedefi de Türkiye’nin ‘büyük’ olmasını engellemek değil mi? Keşke, “Bu kan, son kan” diyebilsek! 17.06.2010 E-Posta: [email protected] |