Süleyman KÖSMENE |
|
Leyle-i Regâibiniz mübârek olsun |
Recep ayının ilk Cuma gecesi olan bu gece Regaip Gecesidir. İbadetlere rağbet, tevbe ve istiğfara rağbet, rahmet ve mağfirete rağbet, rızâ-i Bârî’ye rağbet ve Cennete rağbet duyulan mübarek günlerin ilk Cuma gecesinde, yani Regaip Gecesinde Allah’a müteveccih olmak ne büyük saadettir. Bizler âhirete doğru doludizgin yol alırken, bizi karşılayan her rahmet saatini bir kilometre taşı bilmeliyiz, her mağfiret vaktini tevbe ve teveccüh saati olarak bulunmaz bir fırsat başı hükmünde telâkki etmeliyiz. Bediüzzaman Hazretleri bir mektubunda Leyle-i Regaib’in hususî bir rahmet müjdesiyle kâinatın alkışladığı bir gece olduğunu bildiriyor: “Aziz kardeşlerim, size iki pusulayı Leyle-i Regaib’den altı saat evvel yazdım. ‘Hizbü n-Nuriye’ kâğıt ile teslimden sonra, kat’iyen benim kanaatimde bir nevî Mu’cize-i Ahmediye olarak, iki aydan beri mütemadiyen kuraklık ve yağmursuzluk, her tarafta daima namazlardan sonra pek çok duâların akim kaldığı ve herkes meyusiyetten derd-i maişet endişesiyle kalben ağlarken, birden Leyle-i Regaib—bütün ömrümde hiç mislini işitmediğim ve başkalar da işitmediği—üç saatte yüz defa, belki fazla tekrarla melek-i ra’dın yüksek ve şiddetli tesbihatıyla öyle bir rahmet yağdı ki, en muannide dahi Leyle-i Regaib’in kudsiyetini ve Hazret-i Risâletin bir derece, bir cihette âlem-i şahadete teşrifinin umum kâinatça ve bütün asırlarda nazar-ı ehemmiyette ve Rahmeten li’l-Âlemin olduğunu ispat etti ve kâinat o geceyi alkışlıyor diye gösterdi.”1 Ebû Zer’den (ra) Cenâb-ı Hakk’ın üzerimizdeki mağfiret ve hidayet muradını bildiren ve Rabb-i Rahîm’imizden hidayet ve af istemeye dâvet eden uzun bir hadis-i kudsî rivayet edilir. “Ümmete bu hadis yeter” cümlesiyle önemi vurgulanan bu hadiste Cenâb-ı Hak, kullarına şöyle seslenir: “Ey kullarım! Ben Kendi Zatıma zulmü haram kıldım. Onu sizin aranızda da haram kıldım. O halde birbirinize zulmetmeyiniz. “Ey kullarım! Benim hidayet verdiğimden başka hepiniz dalâlettesiniz. O halde Benden hidayet dileyiniz ki, size hidayet vereyim. “Ey kullarım! Benim doyurduklarımdan başka hepiniz açsınız. Binaenaleyh, Benden yiyecek isteyiniz ki, sizi doyurayım. “Ey kullarım! Benim giydirdiklerimden başka hepiniz üryansınız. Benden giyecek isteyiniz ki, sizi giydireyim. “Ey kullarım! Gece ve gündüz günah işlemektesiniz. Ben ise günahların tamamını bağışlamaktayım. O halde Benden mağfiret isteyiniz ki, sizi bağışlayayım. “Ey kullarım! Siz Bana zarar verecek kudrete hiçbir zaman ulaşamayacaksınız ki, bana zarar verebilesiniz. Bana fayda verebilecek hale erişemezsiniz ki, Bana faydalı olasınız. “Ey kullarım! Eğer siz evvelinizden sonuncunuza, insanınızdan cinninize, sizden en fazla muttakî bir adamın kalbi ve düşüncesi üzerine olsanız, Benim mülküm zerre kadar artmaz. Şayet siz evvelinizden sonuncunuza, insanınızdan cinninize sizden en günahkâr bir kimsenin kalbi ve niyeti üzere toplansanız, Benim mülküm zerre kadar eksilmez. “Ey kullarım! Yaptıklarınız ancak sizin kendi amellerinizdir ki, onları sizin için muhafaza eder, sonra onları yine eksiksiz size öderim. O halde, kim hayır bulursa Allah’a hamd etsin. Kim de hayırdan başkasını bulursa kendi nefsinden başkasını kınamasın.” 2 Bu gece, zamanı ve geceyi hususî bir fırsat bilerek her vesileyle Allah’a yaklaşmaya, O’na müteveccih olmaya, O’na yönelmeye gayret edelim. Risâle-i Nur’u bol bol okuyalım. O’na ulaşmanın vesileleri namazdır, niyazdır, duâdır, tesbîhâttır, tevbe-i istiğfârdır, Kur’ân okumaktır. Gücümüz yettiğince. Bu geceye mahsus bir ibadet yoktur. Fakat Peygamber Efendimiz’in (asm), pek çok ruhânî hallere ve ikramlara kavuştuğu bu gecede Cenâb-ı Hakk’a şükür niyetiyle on iki rekât namaz kıldığı rivayet edilir. Biz de böyle bir rahmet ve mağfiret gecesinde mümkün olduğu kadar kaza namazı kılalım, tevbe ve istiğfarda bulunalım, nefsimizin ve âlemin ıslâhı için duâ edelim ve Kur’ân okuyalım, Risâle-i Nur okuyalım. Nitekim Kur’ân harflerinin ve ibadetlerin sevap ve feyizlerinin sünbüllenerek bize ikram edildiği günlerin içinde bulunmaktayız. İçinde bulunduğumuz günlerin ve gecelerin mümkün mertebe her dakikasında bu idrakimiz eksik olmasın. Ve asrın imamı Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri Leyle-i Regaib’inizi tebrik ediyor: “Aziz ve sıddık kardeşlerim ve fedakâr ve sadık arkadaşlarım! Evvelâ: Sizin, bu mübarek şuhur-u selâse ve içindeki kıymettar leyâli-i mübarekeleri tebrik ediyoruz. Cenâb-ı Hak, her bir geceyi sizin hakkınızda birer leyle-i Regaib ve leyle-i Kadir kıymetinde size sevap versin. Âmin.” 3 Leyle-i Regâibinizi tebrik ederim.
Dipnotlar: 1- Emirdağ Lâhikası: 36. 2- R. Sâlihîn, 111. 3- Kastamonu Lâhikası: 56. 17.06.2010 E-Posta: [email protected] |