Faruk ÇAKIR |
|
Amerika’nın maden seferi |
Her imkân ve fırsatta İslâm ülkelerini ‘geri kalmış’ olmakla suçlayanlar, ‘ileri’ giden ülkelerin yaptığı zulmü, haksızlığı ve insansızlığı acaba niçin görmezler? İslâm ülkelerinin ‘geri kalmış’lığı tesbit olarak doğrudur, ama acaba bu neticenin sebebi nedir? Hemen ifade edelim ki, yaşanan problemin kaynağı Bediüzzaman’ın şu ifadesiyle tesbit edilmiştir: “(...) Hem görmüyor musun ki, zarurî kuttan ziyade Müslümanların elinde bırakılmıyor. Ya Avrupa kâfir zalimleri veya Asya münafıkları, desiseleriyle ya çalar veya gasbediyor.” (Lem’alar, s. 126) Yeni bir gelişme, Avrupa ve Amerika zalimlerinin planlarını ortaya koydu. Hatırlamak lâzım ki, ‘dünyanın bir ucu’ndaki Amerika, çeşitli bahaneler üreterek güya Afganistan’a ‘demokrasi seferi’ne çıkmıştı. Dünyayı bu şekilde aldatmaya çalışan Amerika’nın asıl maksadı bu günlerde ‘resmen’ anlaşıldı. İsterseniz ‘haber’e bir göz atalım: “Amerikalı jeologlar ve Pentagon ekiplerinin Afganistan’da, ülkeyi dünyanın en kârlı madencilik merkezi haline getirebilecek büyük bir maden zenginliği keşfettikleri bildirildi. “New York Times’ın (...) haberinde, bir Pentagon iç yazışmasında, Afganistan’ın (Lityumun Suudi Arabistan’ı) olabileceği ifadesinin yer aldığı belirtiliyor. Lityum, dizüstü bilgisayar ve cep telefonlarının pillerinde kullanılıyor. Haberde, ABD Jeolojik Araştırmalar kurumunun Afganistan’ın maden kaynaklarını 2006’da havadan araştırmaya başladığı bildirildi. Amerikalılar bu araştırmalarında, Afganistan’ın Sovyetlerin işgali sırasında Sovyet uzmanlarca toplanmış verilerden yararlandılar. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General David Petraeus, ‘Burada şaşırtıcı bir potansiyel var. Kuşkusuz birçok belirsizlik var, ancak bunun potansiyel olarak çok çok önemli olduğunu düşünüyorum’ dedi.” (AA, 14.06.2010) Aslında bu ‘bilgi’ çoğumuz için ‘yeni’ sayılmaz. Çünkü her ne kadar ABD, bu işgale adım atarken “Afganistan’a demokrasi götüreceğim” dediyse de hiç birimiz bu ‘yalan’a inanmamıştı. Aynı şekilde Irak’a da “Demokrasi götüreceğim” deyip; haksızlık, zulüm ve işkence götürmüştü. Bu haber, hâlâ zalimlerin ‘yalan’ına inananlar varsa onlar için bir uyanış vesilesi olur. Afganistan’da bulunduğu ifade edilen ‘maden’in Amerika ya da diğer ‘zalim’lere yar olacağını düşünen varsa yanılıyor. Çünkü haksız yere elde edilen ‘mal’ın hiç kimseye faydası olmaz. Yapılan yorumlara göre, haberin duyulmasından hemen sonra, “sırada bekleyen diğer ülkeler”den de “Bana da pay yok mu?” itirazları yükseliyormuş. Afganistan örneğinde olduğu gibi diğer ülkelere de ‘yardım’ adı altında giden ‘ileri ülkeler’in maksatı gerçekte yardım yapmak değil. Başka hesaplar yapıyorlar, ama fıtrata ters hesapların hiç bir yerde tutmayacağına tarih şahittir. Afganistan’da bulunduğu ifade edilen ‘maden’ o ülkenin imarı, refahı ve kalkınması için kullanılmış olsa; kısa sürede ‘geri kalmışlık’tan kurtulmaz mı? Kurtulur elbette, ama bu durum ‘ileri giden ülkeler’in işine gelmez... Ülkeler değil, ama ‘insanlık’ zengin ülkelerin ‘çok ileri gittiğini’ düşünmeye başladı. Bu düşünce, onlar için tehlike çanı anlamına gelmeli. Tabii ki görebilene... 15.06.2010 E-Posta: [email protected] |