Süleyman KÖSMENE |
|
Her nefesi son nefes bilmeli |
Osmancık’tan okuyucumuz: “Ömrünü küfür ve dalâletle geçiren bir insanın son ânında iman etmesi o insanı kurtarır mı?”
Yermuk Savaşı’nda Rum ordusunun büyük komutanlarından Cerece, kendi saflarından çıkar, İslâm ordusu komutanı Halid b. Velid’e (ra) yaklaşarak sorar: “Siz bizi neye dâvet ediyorsunuz?” Halid b. Velid (ra): “Sizi, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna iman etmeye ve getirdiği haberlerin doğru olduğuna şehâdet etmeye dâvet ediyoruz!” diye cevap verir. Cerece: “Eğer birisi dâvetinize icabet edip bugün dininize girerse aranızdaki mevkii ne olur?” diye sorar. Halid (ra): “Herhangi birimizin mevkii ne ise, onunki de o olur! Bizde büyük küçük arasında veya İslâmiyet’i kabul bakımından başta yahut sonda olmak arasında ayırım yoktur. Allah’ın emirleri karşısında hepimiz eşitiz” diye cevap verir. Cerece tekrar sorar: “Bugün dininize giren bir kimsenin yeri, Allah katında sizin yeriniz kadar mıdır?” Halid (ra): “Elbette! Hatta daha üstündür!” diye cevap verir. Cerece: “Nasıl olur? Siz daha önce Müslüman olmuşsunuz. Bu yolda hizmet etmişsiniz! Derece bakımından daha ilerde olmaya daha lâyık değil misiniz?” diye sorar. Halid (ra): “Biz Peygamberimize (asm) biat ederken o daha hayatta idi, aramızda yaşıyor idi! Her gün kendisine vahiy geliyordu! Bize Kitabı bildiriyor; alâmet ve mu’cizeler gösteriyordu! Bizim gördüklerimizi gören ve işittiklerimizi işitenler için, Müslüman olup ona biat etmekten tabiî bir şey olamazdı! Fakat siz, bizim şahit olduğumuz harikulâdeliklere şahit olmadınız! Bizim gördüğümüz mu’cizeleri görmediniz! Buna rağmen eğer sizden birisi bu gün samimiyet ve içtenlikle bu dine girip ona sarılırsa elbette bizden üstün olur!” der. Cerece, oracıkta iman nuruna ulaşır ve ihtida eder, Şehâdet Kelimesi getirir. Daha sonra birlikte İslâm askerlerinin karargâhına gelirler. Karargâhta Halid b. Velid (ra), Cerece’ye gusül abdesti aldırır ve iki rek’ât namaz kıldırır. Fakat bunu haber alan Rum tarafı hücumu arttırır. Öyle ki, savaş iyice kızışır ve güneş batmaya yüz tutana kadar iki taraf da at sırtından inmeyip kılıç sallarlar. Hiç durmayıp, derhal İslâm ordusu saflarında savaşa katılan Cerece, şehit düşer! Şehit düştüğünde Halid b. Velid (ra) ile beraber kıldığı iki rek’ât namazdan başka namaz kılmak kendisine nasip olmamıştır!1 Allah onlardan razı olsun. İnsan hangi nefesinin son nefes olacağını genelde bilmez. Hayatı hep bir son nefesmiş gibi algılamamız gereği de, bir başka gerçektir! Binaenaleyh, kendisine iman, hidayet ve tevbe nasip olmuş bir kimseye, bu son nefes de olsa, imanını ve tevbesini makbul saymak ve hüsn-ü şehâdette bulunmak, elimizden geliyorsa duâ etmek ve işin doğrusunu Allah’a bırakmak bize düşen en asil ve en olgun davranıştır!
Dipnotlar: 1- El-İsâbe, 1/260. 17.06.2009 E-Posta: [email protected] |