Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Siyasetin gölgesinde kalmadan...



Keyfî yasaklara karşı vicdanî hürriyeti savunan akademisyenlerin varlığını, uzun zamandan beri biliyoruz.

Ancak, en katı baskılar karşısında dahi bunların sesleri, solukları pek çıkmıyordu.

Şimdilerde ise, pek cesurâne bir çıkış yaptılar ve kısaca "Biz baskıların değil, özgürlüğün yanındayız. Üniversitelerin yasakçı değil, hür olmasını istiyoruz" diye haykırmaya başladılar.

Bu cesurâne çıkışı tebrik ve takdirle karşılarken, paralel veya bağlantılı görünen gelişmeleri ise, bir "ihtiyatlı iyimserlik" yaklaşımıyla takip ediyoruz.

Bu noktadaki iyimserliğimizin sebebi şudur: Üniversite çevresinden ve akademisyenler camiasından ilk defa böylesine farklı bir sesin yükselmiş olması ve bir dayanışma ruhu içinde hürriyetten yana kararlı bir tutumun sergilenmiş olması...

Bu gelişmeye ihtiyatlı yaklaşmamızın sebebi ise, başlıktaki ifadeden de anlaşılacağı gibi, "siyasetin gölge etmesi" ihtimalidir.

* * *

Akademisyenlerimizin hür vicdanların sesini yansıtan bu çıkışı, âh keşke daha evvel olsaydı.

İlim camiası, keşke politikacılar bu meseleyi henüz yüzlerine gözlerine bulaştırmadan, polemik konusu haline getirmeden, daha çok taraftar kazanma ve bu gerilimden bir siyasî rant sağlama havası içine girmeden yasakların karşısına dikilme ve hürriyeti haykırma teşebbüsünde bulunsalardı. Ama, ne yazık ki bu olmadı veya yapılamadı.

Şu anda sayıları binleri aşan akademisyenin altına imza koyduğu ortak metnin içinde gerçi "siyaset" görünmüyor.

Ancak, bu meselenin en önemli ve en krtik bir halkası, halen siyasîlerin gündeminde. Başörtüsüyle ilgili hararetli tartışmalar, hakaretli düellolar, en üst perdeden devam ediyor.

Dolayısıyla, akademik çevreden yükselen ve hür vicdanlarda elbette ki mâkes bulan "Yasağa hayır! Özgürlüğe evet!" nidâsı da, yaşanan bu siyasî gürültünün şiddetinden etkileniyor ve kimi nazarlarda gölgelenmiş oluyor.

Biz, ilim camiasından yükselenhür haykırışların, siyasiler tarafından herhangi bir şekilde gölgelenmesini asla istemeyiz. Bunu doğru bulmayız.

Demek ki, asıl dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Hepimiz ve herkes, yasakların karşısında ve hürriyetlerin yanında yerini almalı, mücadelesini yapmalı; ama, kimsenin siyasî ikbâl ve şahsî menfaatine âlet olmadan.

Unutulmasın ki, bu zamanda herşeyi bir siyasî rant meselesine dönüştürme hevesi ve çabası içinde olanlar var. Bunu dikkate almadan hareket edenler, sukût–u hayale uğramaktan kurtulamaz.

GÜNÜN TARİHİ 4 Şubat 1902

Jön Türkler'in ilk kongresi

Mutlâkıyet (tek adam) rejimine muhalif olup, meşrûtî (meclise dayalı) bir idarenin kurulmasını isteyen Jön Türkler, Fransa'nın Paris şehrinde toplanarak ilk kongresini yaptı. Kongre esnasında, katılımcılar arasında iki ana grup ve iki ana temâyül ortaya çıktı: Milliyetçiler ve Liberaller.

Milliyetçiler Ahmet Rıza'nın başkanlığında toplanırken, liberaller ise Prens Sabahaddin Beyin etrafında toplandı. Her iki grubun da Avrupa'da çıkartmış oldukları gazeteleri vardı: Meşveret ve Mîzan.

Merkeziyetçi fikirlerin ağır bastığı Meşveretçiler, Jön Türk bünyesinde olmak üzere İttihat–Terakki Cemiyetini kurarken, Mizancılar da Teşebbüs–i Şahsî ve Adem–i Merkeziyet Cemiyetini kurarak varlığını korumaya devam etti.

*Ahmet Rıza, ziraat ve maarif dairelerinde çalışmış, gazetecilik–yazarlıkla uğraşan bir yetişkin fikir adamıydı. II. Meşrûtiyet'in ilânından sonra İstanbul'a geldi ve bir süre Meclis Başkanlığında bulundu. Zamanla İttihatçı komitacılarla arası açıldı.

* Prens Sabahaddin Bey ise, Sultan Abdülmecid'in kızı, Sultan II. Abdülhamid'in kız kardeşi Seniha Sultan'ın oğludur. Prensliği anne tarafından gelmedir. O da kendini gayet iyi yetiştirmiş siyasetçi, sosyolog ve düşünce adamıdır. Meşrutiyet döneminde faaliyetleriyle dikkat çeken Ahrar Fırkasının bir nev'î fikir babalığını yaptı.

* * *

Jön Türkler'in II. Kongresi 27–29 Aralık 1907 tarihleri arasında yine Paris'te yapıldı.

Beş yıl sonraki kongre de, aynen birincisi gibi yine iki farklı görüş ayrılığına sahne oldu.

Liberaller, aynı vakar ve safiyetleriyle varlıklarını muhafazaya devam ederken, Milliyetçi kanadın içine daha başka sızmaların olması hayli dikkat çekiciydi.

"Balkan çetecileri" ile "Selanik komitacıları"nın yanı sıra, masonlar ve Ermeni "Taşnaksutyun" grubu da kongrede İttihatlardan yana tavır koydular, dolayısıyla aynı cepheye dahil oldular.

İleriki tarihlerde İttihatçıları raydan çıkartan, yoldan saptıran ve onları her türlü fenalığın komitacıları haline getirenler, işte bu artniyetli gruplar oldu.

Bütün bu menfî gelişmelere rağmen, İttihatçılar içinde niyetini bozmayan ve ihanete bulaşmayan bazı şahsiyetlere rastlamak mümkün. Meselâ, Niyazi Bey, Enver Bey ve Kâzım Karabekir gibi...

* * *

İttihat–Terakki Cemiyeti, zaman içinde tamamen bozuk adamların kontrolü altına girdi. İyilerin arta kalan kısmı Birinci Dünya Harbinde canla başla cihad edip şehiden gidince, geriye döküntüler kaldı. Bunların da çoğu, Cumhuriyet'in ilk yıllarında bir yolunu bularak devletin en mühim kademelerine sızmayı başardılar.

Ülke ve millet olarak, 80–90 yıldır bunlardan arta kalan tortuların verdiği sıkıntılarla boğuşuyoruz.

..........................

Not: Cumartesi günü hatalı çıkan günün tarihinin doğrusu "2 Şubat 1927"dir.

04.02.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.02.2008) - Hani ciddiyet, nerede samimiyet...

  (01.02.2008) - 'Dine aleyhtarlık meyli' ne zaman hortlar?

  (31.01.2008) - İzmirli’nin 94 yıl önceki tesettür makalesi

  (30.01.2008) - Çeteciler ne iş yapar?

  (29.01.2008) - Ne dindar, ne laik kesim memnun

  (28.01.2008) - Şahlanış mitingine katliâm kurşunları

  (26.01.2008) - 93 Harbi'nin hâşiyeleri

  (25.01.2008) - 93 Harbi'nde Halidîler'in cihadı

  (24.01.2008) - Maskeli çeteciler

  (23.01.2008) - 'İrtica'dan 'simge'ye yüz yıllık kavga

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri