"Türkiye 2008, Beklentiler,Tercihler, Beğeniler" araştırmasına göre, Türkiye'nin bu yıl genel "ruh halinin" anlaşılmasına yardımcı olabilmek için çeşitli dallarda araştırma yapılmış.
Ekonomi, siyaset, tüketim eğilimleri. Çok sayıda konu başlıkları. İşte onlardan biri: Türkiye'nin en beğenilen televizyoncu/habercileri.
Kimmiş biliyor musunuz?
Ali Kırca birinci sırada. Uğur Dündar ikinci. Mehmet Ali Birand üçüncü sırada yer alıyormuş. Duyun da inanmayın.
Sebebine gelince;
Ali Kırca ve Mehmet Ali Birand haftada 5 gün ana haber sunduğu için. Uğur Dündar haftada bir defa, o da gecenin bir yarısı yayına çıktığı için. Eğer bu bir ölçüyse, her gün yayına çıkan diğer televizyoncuların hakkı yenmiyor mu?
Hatta, bu isimler arasında Reha Muhtar'a ayıp edildi! Neden onun ismi yok? Onun adı da burada altın harflerle yazılmalıydı ama.
Konumuza devam edelim.
Ali Kırca'nın 1963'te Deniz Harp Okulu'ndan mezun olduğu söylenir. Halbuki biz atıldığını biliyorduk. 1974'te gazeteciliğe TRT'de muhabir olarak başladı. Kurumda çeşitli görevlerden sonra bir dönem TRT Haber Dairesi Başkanlığı. Ardından M. Ali Birand'ın ekibinde 32. Gün programlarının hazırlanmasına katkı yaptı. TRT'nin Washington temsilcisi olarak çalıştı. Sonra ilk özel kanal İnterstar'a geçti. Tarih 1993'ü gösterirken, Atv Haber Müdürü oldu. 94'te Türkiye'nin ilk "anchorman"ı olarak ana haber bülteni sunmaya başladı. Ama o daha çok 28 Şubat dönemindeki baş aktörlüğü ve daha sonradan kendisiyle ilgili müstehcen görüntüleriyle anılır oldu. Demek Ali Kırca, "en beğenilen" ünvanı taşıyor! Şaşırdım doğrusu.
Mehmet Ali Birand'a bakalım: Galatasaray Lisesi'nde okuduğunu bilmeyen yok.. Mesleğe 1964 yılında Milliyet gazetesinde başladı. Sabah gazetesinde köşe yazarlığı, TRT ve Show televizyon kanalında 32. Gün programını yaptı. Daha sonra Kanal D'de haber programı Manşet'i ve 32. Gün'ü yapan Birand, şimdi ana haber bültenini sunuyor. Aslında ekranda yaptığı gafları bilmeyen yok. Daha önceleri de "öldürülen kadın terörist lider" için hayatını kaybetti demesi. Bu gün itibarıyle başörtülü kız için neredeyse terörist muamelesi yapan bir anchorman. Diksiyon düzgünlüğünü, anchorman olabilmenin olmazsa olmazlarından olduğunu hatırlatan bir haberci abidesi!!! "Gaf"ları youtube'de geziniyor.
Gelelim Uğur Dündar'a:
Gizli kamera duayenlerinden. Geçmişine baktığınızda göz kamaştıran parlak bir kariyeri görünüyor.
TRT'nin açtığı sınavları kazandı... Televizyon prodüktörü ünvanlığı. Aynı yıl İngiltere'de BBC'nin Televizyonda Yapım Yönetim kursuna katılımı... Döndükten sonra yine TRT'de yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak çalıştı. Dündar, üstüne üstlük "Sedat Simavi Vakfı Ödülü"nü kazanmış. Ardından özel kanal maceraları. Star'a yayın koordinatörlüğü. Kanal D ve CNN Türk'te program yapımcılığı ve yayıncılığı. Ne garip, o da 28 Şubat'ın öne çıkan aktörlerindendi!
Yine ne garip ki, 28 Şubat'ta psikolojik baskıların yoğun olduğu dönemlerde "anchorman"lar öndeydi.
Şimdi başörtüsü tartışmalarının yoğun olduğu bir dönem geçiriyoruz, anchormanlar yine gözde! Belli isimler sanki toplumda seviliyormuş gibi bir hava yayılıyor.
Bunun tesadüf olduğunu söylemek safdillik olsa gerek!
31.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|