Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Hollywood tarzı hicap



Gül’ün cumhurbaşkanlığıyla birlikte ikinci (tur) cumhuriyet mi başlıyor? Sözgelimi, El Ahram’ın Ankara Temsilcisi Üsame Abdulaziz’in yorumuna göre gelişmeler bu doğrultuda. Elbetteki bunlar kendi yakıştırmaları değil. Türk basınından da edindikleri intiba doğrultusunda böyle yazıyorlar. Bilindiği gibi, Birinci Cumhuriyet 29 Ekim 1923 tarihinde Mustafa Kemal tarafından ilân edildi. Abdullah Gül de 29 Ekim 1950 tarihinde tevellüt etmiş.

Gerçekten de gerek Necmettin Erbakan, gerek Fethullah Gülen, gerekse Gül’ün doğum tarihleri ile cumhuriyetin önemli günleri arasında önemli sembolik bağlar var. Gül’ün Cumhuriyet bayramı yıldönümünde doğması ve göbek adının Cumhur olması ilişkinin güçlü sembolik taraflarını ortaya koyuyor. Elbette ki bunlar kaderin remzi sayılmalı. Bunlar kaderin remzi olmakla birlikte tamamen bir faziletin işaretçisi de değil. Sözgelimi Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci seçim zaferini Recep ayına denk geldi. Kendi adı da Recep. Bununla birlikte Recep ayı içinde neredeyse gökten bir damla su bile düşmedi. Bu da işin realite kısmı. Bu itibarla, şunu söylemek mümkün, gerçekten de AKP ile Cumhuriyet tarihi ve kadroları arasında güçlü sembolik bağlar var.

Bunlar doğru olmakla birlikte bu sembolizmin dışında AKP’nin manevî muhtevası pek de iç açıcı değil. Hakikatı sembolizmi kadar güçlü değil. Bu sembolizmde elbette ki Hayrunnisa Gül’ün de güçlü bir yeri var. Bu itibarla gerçekten de 11’inci cumhurbaşkanı ve eşi Hayrunnisa birinci cumhurbaşkanına ve eşine benziyor mu? Veya birileri benzetmek mi istiyor? Moheet.com adlı internet sitesi Hayrunnisa Hanım’ın profilini yayınlamış. İçinde bazı yanlışlar da var. Sözgelimi başörtüsü mağduriyetinden dolayı AİHM’e başvurusunu hatırlamış, ama başvuruyu geri çektiğini pek hatırlayamamış. Onu da Mısırlı Üsame Abdulaziz hatırlamış. Moheet adlı internet sitesi dosyasına şu başlığı uygun görmüş: “Mustafa Kemal’in tahtını sallayan kadın...”

Burada yazar laik kesimlerin itirazının Abdullah Gül’den ziyade başörtüsünden dolayı Hayrunnisa Gül’e yöneldiğini ileri sürüyor. Laik kesimlerde bu yorumu reddedenler olsa bile içeride ve dışarıda böyle bir genel kanaat var.

***

Burada ikili bir çığır ve münasebet var. Bir taraftan başörtüsü noktasında Latife Hanım’ı referans alan ve gösteren AKP’li kesimler bu referansla Çankaya’ya çıkmaya hazırlanırken; öbür taraftan da kendi başörtülereni Latife Hanım’ın başörtüsüne veya kıyafetine benzetmeye çalışıyorlar. Bu da kaderin bir başka remzi olsa gerek. Çifte bir gidiş var. Çankaya AKP’ye doğru gelirken AKP de Çankaya’ya doğru gidiyor. Hayrunnisa ile Latife Hanım arasında mukayese tehlikeli bir mukayese sayılabilir. Zira, Latife Hanımınki tamamlanmamış bir serüven. Latife Hanım her nedense Çankaya’ya sığamamıştı ve 2 yıl sonra Mustafa Kemal’le yolları ayrıldı. Kimileri bu akibeti hatırlatarak: “İnşallah Latife ile Hayrunnisa Hanım’ın sonları birbirine benzemez” diye temenni ve niyazda bulunuyor. Evet burada eskilerin tabiriyle Latife Hanıma benzetilen (müşebbehun bih) Hayrunnisa Hanım ise benzeyen (müşebbeh). Dolayısıyla model ile aday arasında bir tenasüp noktası yakalanmaya çalışılıyor. Bunun içinde moda mühendisleri veya modacılar devreye giriyor. Bu bağlamda Atıl Kutoğlu’nun girişimleri hemen yabancı basına aksetmiş durumda. AFP’den de yararlanarak Islamonline.net sitesi hemen konuyu sanal alana taşımış. Şu başlığı kullanıyor: “Hollywood-Style Hijab for Gul’s Wife/Gül’ün eşine Hollywood tarzı hicap’.

Daha önceki yazılardan birisinde de ‘Çankaya tipi tasarım’ başlığı kullanılmıştı. Demek ki; Çankaya tarzı tasarım; ya Latife Hanım’ın eşi Mustafa Kemal ile birlikte geliştirdikleri tarz olan Rusbaşı ya da Grace Kelly tarzı Hollywood ışıltısı. Velhasıl Çankaya’ya doğru yürüdükçe İslâm giderek “light”laşıyor yani içi boşalıyor. Geride hakikatten ziyade sembolizm kalıyor. Sembolizmin ayakları hakikatten kesildiğinde batiniliğe dönüşüyor. Aslında bu sembolizm Hürriyet ve benzeri sekülarist çevreler için yeterli bir gelişme sayılıyor gibi. Onlar Canan Barlas gibi biraz daha rötüşle idare edilebileceği ve değişimin kifayet miktarına ulaşabileceği kanaatindeler. Bu değişim veya gelişim, modacı Atıl Kutoğlu’nun katkılarıyla birlikte başörtüsünde Çankaya revizyonu olarak tanımlanıyor.

***

AFP’ye konuşan Kutoğlu Hayrunnisa Hanım’ın kendisinden Çankaya için türbanı dahil bütün gardrobunu yeniden dizayn etmesini istediğini ifade ediyor. Kısacası, Hayrunnisa Gül Köşk’e Hollywood ışıltıları eşliğinde çıkacak. Aslında bu İslâm dünyasında reformlara kadından başlamak isteyen ABD’nin eğilimlerini de yansıtıyor. Bu çerçevede Afganistan ve Irak’ı dönüştürmüştür. Amerikan işgalinden sonra bu işgalin sosyal boyutu veya ulus inşa etmenin bir yansıması olarak yeni Irak Parlamentosuna kadın eli değmişti. Şimdi Türkiye’de de 23’üncü dönemde 550 vekil arasında 50 bayan vekil var ve bu yüzde 8’e tekabül ediyor. Bölgede Amerikan işgali altındaki Irak’tan sonra en yüksek orana karşılık geliyor. AKP’nin kadın vekil sayısı ise 30’u buldu. Bu noktada tarihî olarak Kemalistlerin bile yapamadığını gerçekleştirdiler. Ülkeyi modernize ediyorlar.

Bütün bunlardan sonra ‘Kesinlikle Çankaya sembolik bir zafer olacaktır’ sözü gerçeğin ifadesi olur herhalde. İçi beni, dışı seni yakar hesabı. AKP’nin içi bizi, dışı kemalistleri yakıyor.

20.08.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.08.2007) - Rusbaşı ve Kelly tarzı

  (17.08.2007) - ‘Yolcu sarhoş, hancı sarhoş’

  (16.08.2007) - 1987'den beri...

  (15.08.2007) - ‘Demokratik başörtüsü’

  (14.08.2007) - Ferdî laiklik

  (13.08.2007) - Sekülarizmin zaferi

  (12.08.2007) - Ne teokrat, ne demokrat

  (10.08.2007) - Dini toplumdan ayırmak

  (09.08.2007) - Teokrasi ve esleme

  (08.08.2007) - Türkiye ne Almanya, ne Malezya

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri