Bazıları günahları sebebiyle kabirde şiddetli bir sorguya çekilip sonra da azaba maruz kalırlarken bazıları da değil azap görmek, sorguya bile çekilmez, doğrudan bir nev'î Cennet hayatı yaşamaya başlarlar.
Acaba sorgusuz suâlsiz, kabirleri Cennetten bir köşeye dönen bu bahtiyarlar kimlerdir? Neler yapmışlardır da sorgudan muaf tutulmuşlardır?
Bunların başında her çeşit çile, sıkıntı ve ıztıraba; bin bir türlü güçlüğe rağmen görevlerinde kusur göstermeyen, tebliğlerini hakkıyla yapan peygamberler gelir.
İkinci olarak Allah, din, iman, vatan, millet yolunda savaşırken göz kırpmadan canlarını fedâ eden şehitler.
Cephede düşmanla savaşırken ölen bu şehitlere gerçek şehit, savaşta canlarını vermedikleri halde şehit hükmünde olanlara da hükmî şehit denir. Bu ikinciler hayatın dayanılmaz çilelerini omuzlamış uhrevî şehitlerdir ve yedi sınıftırlar.
Veba gibi bulaşıcı bir hastalıktan, karın sancısından, suda boğularak, yıkık altında kalarak, zatülcenb hastalığından, yangında yanarak, hamile veya lohusa iken ölenler bu sınıftandırlar.1
Malını, canını, namusunu, dinini savunurken öldürülen,2 ilim öğrenirken, gurbetteyken, her sabah kalktığında veya akşamleyin, bizim “Lâ yestevî” veya “Lev enzelnâ” diye bildiğimiz Haşir Sûresinin son üç âyetini, “Eûzü billahi’s-Semî’i’l-Alîmi mineşşeytanirracîm” deyip okuyan mü’minler de manevî şehidlerdendir.3 Bunlar da kabirde sorguya suâle çekilmezler.
Halis bir niyet bile bazan şehitler arasına katmaya yeter insanı. Çünkü, “Kim Allah’tan ihlâsla ve samimî olarak şehit olmayı dilerse, yatağında ölse bile, Allah onu şehitler makamına yükseltir”4 buyurur sevgili Peygamberimiz (asm).
Âlimler hadis-i şeriflere dayanarak, peygamberler ve gerçek şehitler dışında şu kişileri de kabirde sorgu suâl görmeyecek kimselere katarlar:
1. Allah yolunda, sınırda nöbet tutan kimse.5
2. Gece Mülk Sûresini okumayı alışkanlık yapan ve ölüm hastalığında çokça İhlas Sûresini okuyan kimseler.6
3. Cuma günü ve gecesi ölen salih insanlar.
Bütün mesele bu şehitler arasına girebilmek.
Dipnotlar:
1- Neseî, Cenâiz: 14.
2- Fethu’r-Rabbanî, 14:34.
3- Tezkire, 1:224-225.
4- Müslim, İmare: 157; Tirmizî, Fezailü’l-Cihad: 19.
5- İbni Mace, Kitabü’l-Cihad, 2:924.
6- Tirmizî, Fedâilu’l-Kur’ân, 5:167.
26.06.2007
E-Posta:
[email protected]
|